Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Kürdistan ile ilgili bir soruya Her halkın, her ulusun kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. Türkiye 'deki Kürtler de bu şekilde kendi kaderlerini tayin ediyorlar. Yani birlikte yaşama, kendi kimliğini inkar etmeden, ana dilinde eğitim yaparak, yönetime katılarak, ana vatanı inkar edilmeden tarihi, kültürü yok sayılmadan o topraklarda özgürce yaşıyorsa ille bir sınır çizmek gerekmiyor” şeklinde yanıt verdi.
DHA’nın haberine göre, Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Ramazan Bayramı'nın üçüncü ve son gününü İstanbul'da geçirdi. Şişli'de bulunan Büyük Maçka Parkı'ndaki "Kadınlar Forumu" etkinliğinde çok sayıda kadın seçmen ile bir araya gelen Selahattin Demirtaş, burada kadınlara hitap etti. Konuşmasının ardından kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Demirtaş, Kürdistan ile ilgili soruyu şöyle yanıtladı:
"Elbette ki daha önce de altını çizerek ifade ettim. Her halkın, her ulusun kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. Türkiye 'deki Kürtler de bu şekilde kendi kaderlerini tayin ediyorlar. Yani birlikte yaşama, kendi kimliğini inkar etmeden, ana dilinde eğitim yaparak, yönetime katılarak, ana vatanı inkar edilmeden tarihi, kültürü yok sayılmadan o topraklarda özgürce yaşıyorsa ille bir sınır çizmek gerekmiyor. Eğer bunu başaramıyorsa bir halk, bu kadar isteğe rağmen, bu kadar el uzatma, barış eli uzatmaya rağmen, o el ısrarla havada kalıyorsa, reddediliyorsa, horlanıyorsa, ötekileştiriliyorsa, hayır biz bu eli tutmayacağız ve bu eli kıracağız deniliyorsa o zaman her halkın kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. Şimdi işte biz, kendi kaderimizi tayin etme hakkımızı bütün ezilenlerle birlikte bir arada yaşama şeklinde tecelli ettiriyoruz. Bu bizim için bir ilkesel duruş, arayıştır. Ama dediğim gibi bir cumhurbaşkanının bir halkın kaderini bağlama hakkı yetkisi yoktur. Biz bunun peşinde koşuyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz. Benim adaylığım bunun çağrısıdır. Benim adaylığım Kürt halkının birlikte yaşama isteğinin somut göstergesidir. Biz bu ülkede ülke bölünmeden bir arada yaşayalım diye bu çalışmayı yürütüyoruz. Ama eğer bu kabul görmüyor, Kürtler de özgür olamıyorsa, bu şekilde yaşamasına birlikte yaşayarak da eşit, adil bir yaşam öngörülmüyorsa bu Kürtlerin yeniden oturup tartışacağı bir süreci gerektirir"