Irak’ta yaşanan gelişmeler, Kürt bölgesinin bağımsızlık talebini de yeniden ortaya çıkardı. Bağımsızlık için referandum düğmesine basan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Erbil parlamentosunda yaptığı konuşmada referandum için vekillerden tarih belirlemesini istedi. “Kürdistan”ın kurulmasına ilk destek ise İsrail’den geldi.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Şiiler ile Sünniler arasında yaşanan şiddet olaylarının artması nedeniyle bölgede bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına destek verdiklerini açıkladı. Irak’ta ulusal birlik hükümeti kurulması için çabalayan ABD’yi 26 Haziran’da ziyaret eden İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres de, Irak’ta savaşan grupların birleşemeyeceğini ve Kürt devletinin fiili olarak kurulduğunu söyledi.
Hükümetten ılımlı mesajlar
Olası bir Kürt devletinin en yakın komşusu olacak olan ve yaklaşık 15 milyonluk Kürt nüfusa sahip Türkiye ise 91 yıllık cumhuriyetin en büyük tabusu olan “Kürdistan” fikrine sanıldığından daha yakın olduğu izlenimi veriyor. Hükümet kanadından Irak’ın merkezi yapısını tamamen kaybetmesi halinde Kürdistan’ın bağımsızlığının tanınabileceğine dair sinyaller geliyor.
Bunun en somut örneği AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik’in bazı yayın organlarında çıkan “Kürdistan’ı tanırız” şeklindeki sözlerin üzerine yaptığı yazılı açıklamada kendini gösteriyor. Çelik, asla “tanırız, tanımayız” şeklinde ifadeler kullanmadığını vurgulayarak, “Yanlış politikalardan dolayı bugün Irak, fiilen üçe bölünmüş gibi bir görünüm sergilemektedir. Asla temenni etmeyiz ama şayet Irak’ın resmen bölünmesi söz konusu olursa Irak'taki tüm halklar gibi, Kuzey Irak'taki Kürtlerin de kendi siyasi geleceklerine, kendilerinin karar verme hakkı vardır” açıklamasını yaptı.
Zira IŞİD teröründen aylar önce Barzani’yi Diyarbakır’da ağırlayan ve bir Türk Başbakanı olarak ilk kez “Kürdistan bölgesi” ifadesini kullanan Erdoğan’ın, yakın ticari ve sosyal ilişkiler dolayısıyla Kürt devletinin ilanına soğuk bakmadığı belirtiliyor. Muhalefet partileri CHP ve MHP ise “Kürdistan” konusunda geçmişte olduğu gibi sert çıkışlar yapmıyor. Hatta uzun yıllar “Kürt diye bir halk yoktur” teziyle siyaset yapan Türk milliyetçileri içinde, Kürdistan’ın bağımsızlığının Türkiye’nin çıkarına olduğunu dile getirenler dikkat çekiyor.
MHP'den Kürt devletine yeşil ışık
Deutsche Welle Türkçe’ye konuşan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, Kürdistan’ın bağımsızlığından ziyade Irak’ın geldiği noktanın iyi tahlil edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Yusuf Halaçoğlu, “Saddam sonrası dönemde yapılanlar, bugün IŞİD’e gerçek anlamda karşı çıkılmaması, petrol bölgelerinin yeniden paylaşılması gibi etkenler bugün ülkeyi parçalanmanın eşiğine getirdi. ABD ve AB’nin de Kürdistan’ın bağımsızlığı konusunda mutabık olduğunu düşünüyorum” diyor. Aynı zamanda Türk Tarih Kurumu eski başkanlarından olan Halaçoğlu, Kürdistan’ın bugüne kadar bağımsızlığını ilan etmemesinde “nihai sınırlara ulaşmamış olmanın” etkisine dikkat çekiyor.
‘Zaten fiilen Kürt devleti var'
Irak’ta devletin çözülüşü ile Kerkük’ün de Kürt kontrolüne geçtiğine işaret eden Halaçoğlu, “Irak’ın kuzeyinde fiilen işleyen bir Kürt devleti var. Orada devlet olmanın şartları oluşmuş durumda. Dolayısıyla bizim parti olarak Irak’ın toprak bütünlüğünü savunmamız tek başına bir anlam taşımıyor. Sonuçta bağımsızlığı tanıma ya da tanımama konusunda yetkili olan hükümet. Onların da bu konuya nasıl yaklaştığı belli” diye konuşuyor.
Kürdistan’ın kurulmasıyla Ortadoğu’daki yeni dengelerin Türkiye’yi nasıl etkileyeceğinin iyi hesap edilmesi gerektiğini vurgulayan Halaçoğlu, “Bölgemizde barış ortamı uzun süre kurulamayacak ve mezhep çatışmaları devam edecek gibi görünüyor. Türkiye’nin bu ortamın içine çekilmemesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulunuyor. Halaçoğlu, Kürdistan’ın bağımsızlık ilanının Türkiye toplumunda tepkiyle karşılanıp karşılanmayacağına ilişkin ise “Olası bir Kürt devletinin toplumda infial yaratacağını düşünmüyorum. Zaten orada fiilen yaşayan bir devlet olduğunu biliyoruz” şeklinde konuşuyor.
‘Çoğunluk Kürdistan'a karşı değil'
Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mensur Akgün de “Eğer Irak’ta anayasal düzen yıkılmış sayılacaksa, elbette Türkiye de Kürdistan’ı tanıyacaktır” diyor. Türkiye’de “Kürt” ve “Kürdistan” sözcüklerinin artık tabu olmaktan çıktığına işaret eden Akgün, “Kuşkusuz bu durumu içine sindiremeyen kesimler vardır ve olacaktır. Ama toplumun geneline baktığımızda bu durumun artık normal karşılandığını söyleyebiliriz” diye konuşuyor.
Barzani’nin bağımsızlığı aceleye getirmeyeceğini ifade eden Akgün, “Kürtler Irak’ın bütünlüğü için pazarlığa açık kapı bırakacaklardır. İstenseydi Kırım’daki gibi bir haftada da referandum yapılırdı ama 1-2 aylık süre verildi. Üstelik Irak’ın parçalanması beraberinde Suriye’nin parçalanmasını ve bölgede bir IŞİD devleti kurulmasını gündeme getirir. Batı dünyasının şu aşamada buna izin vereceğini düşünmüyorum” diye konuşuyor.