Çevre

Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu: O yangın merdiveniyle ilgili inceleme başlattık, projeye aykırılık varsa...

“Bir raportör görevlendirdik, belediyeden bilgi istedik”

28 Kasım 2017 03:00

Cihangir’de Sıraselviler Caddesi’nde bulunan ikinci derece tarihi eser binanın Boğaziçi’ni gören açık cephesi bitişik binanın otele çevrilmesi için 4 kat boyunca uzanan bir yangın merdiveniyle tamamen kapatılmasıyla ilgili konuşan İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü Ersoy Köse, merdivenle ilgili inceleme başlattıklarını söyledi. Ersoy Köse, 140 yıllık binanın zemin dâhil dört katının tamamının gün ışığı önemli ölçüde kesen yangın merdiveniyle ilgili gelen şikayet üzerine inceleme yapmak üzere bir raportör görevlendirdiklerini söyleyerek “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beyoğlu Belediyesi’nin Koruma Uygulama Denetim Müdürlüğü’nden inceleme yapmalarını istedik. Eğer projeye aykırı bir yapılanma varsa, kurul da o yönde karar verirse savcılığa suç duyurusunda bulunuruz” dedi.

Yangın merdiveniyle ilgili T24’e bilgi veren Ersoy Köse, şunları söyledi:

Bu projenin kurul onayı benim dönemimde verilmedi ancak kurul, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre incelemesini yapıyor ve karar veriyor.

Gelen şikayet üzerine bir raportör görevlendirdik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beyoğlu Belediyesi’nin Koruma Uygulama Denetim Müdürlüğü’nden inceleme yapmalarını istedik.

Eğer projeye aykırı bir yapılanma varsa, kurul da o yönde karar verirse savcılığa suç duyurusunda bulunuruz.

Bu tür anlaşmazlıklarda taraf tutmuyoruz. Kanun neyse ona göre hareket edip karar veriyoruz. Eğer bir usulsüzlük varsa, gereği yapılacaktır.

Beyoğlu Belediyesi “Vermek mecburiyetindeyiz” demişti

Beyoğlu Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Levent Çetin, yangın merdivenine ilişkin onayı İmar Kanunu açısından inceleyerek verdiklerini, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki onay verme yetkisinin Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nda olduğunu söyledi. Levent Çetin, “Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, yangın merdivenine onay verdikten sonra ruhsatı vermek mecburiyetindeyiz” demişti.

Mücella Yapıcı: İnanılır gibi değil, kaldırılması lazım

Yangın merdiveniyle ilgili T24’e konuşan eski Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Başkanı Mücella Yapıcı, "İnanılır gibi değil” ifadesini kullanmıştı. Yapıcı, “Bu hatadan bir an önce vazgeçilmesi lazım ve o merdivenin oradan sökülmesi lazım” demişti.

Yangın merdiveni projesinin bu hâliyle onaylanmasını “son derece özensiz” olarak nitelendiren Mücella Yapıcı, otel yapılmak istenen binanın yangın merdiveninin komşu binanın gün ışığını büyük ölçüde kesmesinin yanı sıra güvenlik açısından da risk oluşturduğuna dikkat çekmişti. Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'nu da eleştiren Mücella Yapıcı, "Ne yazık ki buradaki sorunları, çevreyi de gözeterek, yandaki binanın da tarihi olduğunu ve çevre için değerini de gözetmesi gereken Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından da onaylandığını görüyoruz" demişti.

Yapıcı, projenin iptal edilmemesi hâlinde dava konusu olacağını belirtirken, “Bir  an önce her iki binanın da tarihi özelliklerinin düşünülerek kaldırılması lazım. Bir mimar olarak söyleyeceğim şey, bu tür binaların sanıyorum süit olarak, konut olarak projelendirilmiş ve statiği o tür kullanışlar için projelendirilmiş olması. Çok kıymetli binalarımızın bu tür ticari, geçici kaygılarla bu sektöre feda edilmemesi lazım diye düşünüyorum” görüşünü dile getirmişti. Yapıcı, komşu iki binanın yanını ve önünü tamamen kapatan yangın merdiveninin yapıldığı parselin, otel yapılacak binaya ait olmasını değerlendirirken "Tamam, parsel onun, ama burada iyi niyet yok" diye konuşmuştu.

Yargıtay’dan “iyi niyet” içtihadı

Yangın merdiveni yapımını T24'e değerlendiren hukukçular Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2004'te verdiği ve içtihat niteliği taşıyan karara dikkat çekti. Yargıtay, 5886 sayılı kararında  kendi villasının deniz manzarasını kapatacak şekilde kat çıkan komşusunu dava eden bir kişiyi haklı bulmuş,fiili kullanma biçimi oluşan taşınmazlardaki değişiklik yaparken ilgili yasaların yanı sıra ahde vefa ve iyi niyet ölçüsünün de dikkate alınması gerektiğine dikkat çekmişti.

Yargıtay kararında şöyle denmişti:

"Tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki̇, taşınmazın kullanma biçimi  tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş, ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse, kayıtla paylı, eylemsel olarak bağımsız bu oluşumun, tapuda yapılacakresmi taksime ve şuyuun satış suretiyle giderilmesine, yahut o yerde imar uygulaması yapılmasına kadar korunması ahde vefa kuralının yanında Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Davalıya ait yapının, önceden paydaşlar arasında belirlenen kullanım biçimine uygun hale getirilmesi yönünde hüküm kurulması gerekir."

 

İlgili Haberler