Gündem

Kılıçdaroğlu: Davutoğlu'ndan koalisyon teklifi gelmedi, 3 aylık seçim hükümeti vaya AKP azınlık hükümeti önerdi

CHP lideri, 'Davutoğlu hükümeti kurma görevini iade etmezse yetki gaspı olur' dedi

13 Ağustos 2015 20:22

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP ile olumsuz sonuçlanan koalisyon görüşmesi sonrasında "Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan bize şu ana kadar bir koalisyon değil, 3 aylık seçim hükümeti teklifi geldi" dedi.

Koalisyon görüşmesi sonrası düzenlediği basın toplantısında görevi iade etmeyeceğini açıklayan Başbakan Davutoğlu'na cevap veren Kılıçdaroğlu, "Bizim teamüllere göre, Sayın Cumhurbaşkanı en çok oyu alan lidere görev verdikten sonra, parlamentoda güvenoyu alacak çoğunluğu oluşturamazsa kendisi gidip bu görevi iade edecektir. Etmezse biz buna yetki gaspı deriz" ifadesini kullandı. 

Kılıçdaroğlu'nun basın toplantısı öncesi konuşan AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, koalisyon görüşmesinden olumsuz bir sonuç çıktığını açıkladı. Davutoğlu, görevi iade etmeyeceğini belirterek, "Çabalarımız sürecek, ama erken seçim en güçlü ihtimal" dedi.

Kılıçdaroğlu, başarısızlıkla sonuçlanan koalisyon görüşmeleri sonrasında CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalar yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları özetle şöyle:

Bugün Türk demokrasi tarihi açısından önemli. 7 Haziran’da ortaya çıkan tabloyu hepimiz biliyoruz. Biz, sorumluluğumuzun gereği olarak 7 Haziran’dan hemen sonra 15 Haziran’da PM’yi topladık. Türkiye’de nasıl bir koalisyon olmalı, ateş çemberinden çıkan bir Türkiye nasıl huzura kavuşacak, bunun çalışmasını yaptık.

14 madde halinde ilkelerimizi belirledik, hukukun üstünlüğü, yeni anayasa, emeliye ikramiye, asgari ücret, Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırına çekilmesi, örtülü ödenek gibi... Bu ilkeler evrensel ilkelerdir  dedik. Bu ilkelere itirazı olan varsa, şu ilke yanlıştır desin.

Teamüllerin de gereği olarak Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Davutoğlu’na görev verdi. 13 Temmuz’da Sayın Davutoğlu ziyarete geldi. Güzel, sıcak, entelektüel deneyimi olan güzel bir görüşme oldu. O görüşmede arkadaşlarımla beraber Sayın Davutoğlu’na şunları ifade ettim: Türkiye gerçekten sorunları aşacak bir hükümet kurmak istiyorsa, bir, yüksek profilli bir hükümetin, parlamentoda ağırlığı olan, reform yapan, gerekirse anayasayı değiştirecek bir ağırlığın olması lazım. İki, Türkiye ekonomik açıdan, dış politika açısından, sosyal açıdan ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. O yüzden kurulacak hükümetin 4 yıllık olması lazım. Üç, kurulacak koalisyonun ortaklarının samimi ve dürüst olması lazım. Kapalı kapılar ardında farklı arayışlara girmemeleri lazım. Sayın Davutoğlu bunun üzerine görüşmelere başlayabiliriz dedi, hayhay dedik. Bizim için önemli olan CHP değil, Türkiye. Her seferinde söyledik. Biz Türkiye’nin çıkarları için elimizi taşın altına koymaya hazırız dedik. Bunun için gerekirse oy kaybetmeye de hazırız dedik. Bu kadar açık ve net düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaştık.

Sonra görüşmeler başladı. Çok güzel bir ortamda geçtiğini ifade etmek isterim. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin değerli yöneticilerine gerçekten de teşekkür ediyoruz. Son derece düzeyli bir tartışma geçti. Tartışmalardan sonra Sayın Davutoğlu, ilk görüşmenin devamı olarak Başbakanlık Konutu’na davet etti, oraya gittik. Sayın Davutoğlu görüşmelerin bu kadar uzamasını beni ve paritmi rahatsız ettiğini ifade ettik. Sayın Davutoğlu, bize iki öneri getirdi. Kısa süreli bir seçim hükümeti ki bu beraber oluşturulabilir veya siz biz bir azınlık hükümeti kurarsak destekler misiniz? Önerilerinizi aldım, partimizin yetkili organlarına götüreceğim. İki öneriyi de görüştük. MYK bir karar aldı. İlk başta söylediğimiz kararı yine tekrarladı. “Türkiye’nin çok ciddi sorunları var, yüksek profilli bir hükümet gerekiyor.” 

 

'Davutoğlu'ndan bize şu ana kadar bir koalisyon değil, 3 aylık seçim hükümeti teklifi geldi'

 

Değerli arkadaşlar, bize şu ana kadar bir koalisyon önerisi gelmiş değildir. Bir seçim hükümeti önerisi gelmiştir. Üç aylık bir süre içinde, belli konuları yapalım, üç ay içerisinde yaptıktan sonra seçime gidelim. Bu bizim MYK’nın aldığı karara uygun değildi.

Milli irade diyoruz, milli iradeye saygı şudur: Milli irade siyasi partiler arasında oy bölüşümü yapmışsa, tek başına iktidara getirmemişse, liderlere düşen milli iradeye saygının gereği bir koalisyon oluşturmaktır. Siz, “ben koalisyonu oluşturamıyorum, seçime gideceğim” derseniz, milli iradeden nasıl söz edeceksiniz? Türkiye’nin tarihi bir fırsatı kaçırdığını düşünüyorum. Terör bir tarafta, ekonomideki sorunlar bir tarafta, dış politikadaki sorunlar bir tarafta. Milli iradenin gereği olarak bir koalisyon müzakeresi sonucunda bir iyi niyetle hükümetin kurulması ve sorunların çözülmesinden yanaydık.

Şunu da açık yüreklilikle ifade etmek isterim. AKP ile CHP arasında yapılan bu görüşmeler bana göre çok önemli. Şu açıdan önemli; en azından AKP, CHP’nin her konuda görüşünü öğrenmiş oldu. Bütün açık yürekliliğimizle ifade ettik. Dolayısıyla bunun demokrasimize bir katkı sağladığını söylemek istiyor. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir, Türkiye kendi sorunlarını aşabilecek kapasiteye sahip bir ülkedir. Kendi ülkemize güvenelim. Sorunları çözebiliriz. Sorunları çözümsüz hale getiren, üzülerek ifade edeyim, siyaset kurumunun başındaki yöneticilerdir. Halkımıza güveniyoruz, milli iradeye saygı olarak görüyoruz bütün davranışlarımızı. Bu çerçevede geldiğimiz nokta bu. Bundan sonraki takdir, tümüyle yüce milletimize ait. Her zaman saygı duyacağız.

 

'Davutoğlu hükümeti kurma görevini iade etmezse yetki gaspı olur'

 

Soru – cevap

 

İmam hatipler gündeme geldi mi? Cumhurbaşkanı’nın sizi yetkilendirmesini bekliyor musunuz?

Bizim teamüllere göre, Sayın Cumhurbaşkanı en çok oyu alan lidere görev verdikten sonra, parlamentoda güvenoyu alacak çoğunluğu oluşturamazsa kendisi gidip bu görevi iade edecektir. Etmezse biz buna yetki gaspı deriz.

Eğitim konusuna gelince bir müzakere olmadı ki... Görüşlerimizi sordular, ifade ettik. Ben doğrudan Sayın Davutoğlu’na ifade ettim. İmam hatipteki çocuklarımız bizim çocuklarımızdır. Onların çok iyi eğitim almasını isteriz, hiçbir sorunumuz yoktur ama eğitim sistemiyle sorunumuz vardır. Hiçbir veli memnun değildir. Türkiye bilgi toplumunu yakalayacaksa eğitim sistemiyle yakalayacaktır. Onun dışında “imam hatiple ilgili ne düşünüyorsunuz?” diye herhangi bir soru bize gelmedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönlendirmesi olduğunu düşünüyor musunuz, Türkiye’nin oyalandığını düşünüyor musunuz? Koalisyonu müzakere etmediğinizi söylediniz ama görüşlerinizi ifade ettiniz, hangi başlıklarda anlaşamayacağınızı gördüğünüz başlıklar oldu mu?

Biz anlaşamayacağımız bir başlık görmedik. Sayın Cumhurbaşkanı’nın etkisi olmuş mudur, yanıtı kamuoyunun ve Sayın Davutoğlu’nun vermesi gerekir.

Davutoğlu, basın toplantısında yüzde 60’lık bloktan bahsetti. Kırmızı çizgiler gündeme geldi mi?

Görüşmelerde hiçbir kırmızı çizgimiz yoktu. Kırmızı çizgi diye bir şey gündeme gelmedi. Anayasa konusunda CHP ne düşünüyor, anlattık. Eğitim, dış politika, anlattık. Onlar da aktardı. Birbirimizi dinledik karşılıklı. Sürenin uzaması nedeniyle rahatsızlığımızı ifade ettim. Perşembe günü bitirme konusunda mutabakat sağladık.

Erken seçim sonrası koalisyon olursa AKP’yle görüşür müsünüz?

Önce erken seçim olacak mı onu göreceğiz, çıkacak sonuçlar aynı olacak mı, onu göreceğiz. Türkiye’nin çıkarları neyi gerektiriyorsa biz o çıkarların yanında olacağız.

Başbakan “tek seçenek erken seçim” dedi. Sizin için de böyle mi, erken seçime nasıl gidilir? Sayın Davutoğlu “Bahçeli’yle görüşebilirim” dedi.

Bir gerçeği unutmayalım, siyasette 24 saat çok uzun bir süredir. Demokrasi kendi sorunlarını çözebilecek bir sorundur. Aksi demokrasiye inanmamak demektir. Erken seçimi tek seçenek olarak ifade etmeyi doğru bulmuyorum.

Deniz Baykal görüşmeler esnasında, tiyatro sahnesi sergileniyor demişti. Siz de aynı fikirde misiniz?

Bu sorunun bu ortam için uygun olmadığını ifade edeyim bir. İki, gerçekten de yapılan görüşmeler karşılıklı saygı esası çerçevesinde olmuştur ve gelişmiştir. Sonunda da noktalanmıştır.

İlgili Haberler