21 Mart 2025 19:03
Güncelleme: 21 Mart 2025 23:29
T24 Haber Merkezi
İstanbul Barosu yöneticileri hakkındaki görevden el çektirme davasında karar çıktı. İstanbul Barosu yönetiminin görevine son verildi. Baronun kararı UYAP'tan öğrendiği ve kararı istinafa taşıyacağı öğrenildi.
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile 10 kişilik yönetim kurulu üyeleri hakkında görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talebiyle açılan davada karar çıktı.
İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın kabulüne, başkan ve yönetiminin görevine son verilmesine ve yeniden seçim yapılmasına hükmetti.
Kaboğlu, bugünkü duruşmaya dair yaptığı açıklamada, "Genç bir savcıya sorduğum hiçbir sorunun cevabını alamadım. Sonrasında yargıç bütün haklı talebimizi reddetti. Adil yargılanma hakkının sağlanmadığı ortamda bizim duruşma salonunda kalmamızın anlamı kalmadı ve salonu terk ettik" dedi.
Baro'nun kararı UYAP'tan öğrendiği, ve kararı istinafa taşıyacağı öğrenildi.
Tedbir kararı verilmediği için mevcut yönetim karar kesinleşene kadar görevde olacak.
İstanbul Barosu hâkim karşısında: Biz hukukçuyuz, değişen devre bakmayız, siz de bakmamalısınız
Davanameİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Suriye'de öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile bu ölümleri protesto ederken gözaltına alınan gazeteciler için yaptıkları açıklama nedeniyle İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında dava açmıştı. Baroya "Terör örgütü propagandası yapmak" ve "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamaları yöneltilmişti. İstanbul Barosu yönetimi hakkında "terör" iddianamesi; hapis ve siyasi yasak talep edildi Yönetimin görevine son verilmesi talep edildiHazırlanan davanamede, İbrahim Kaboğlu ile Baro Yönetim Kurulu Üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talep edilmişti. Davanamenin talep kısmında, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun Baro'nun kurulması, organlarının görevden uzaklaştırılması ve görevlerine son verilmesi başlıklı 77'nci maddesinin 5'nci fıkrasına yer verilmişti. Örgüt üyeliği iddia edildi, ispat edilemediİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılan davanamede, Nazım Daştan ile Cihan Bilgin'in 'terör örgütü' üyesi oldukları ileri sürüldü. Bu iddiaya gerekçe olarak ise Cihan Bilgin hakkında Mardin ve Gaziantep savcılıklarında yürütülen bir soruşturma ve bir dava, Nazım Daştan hakkında ise İstanbul ve Ağrı savcılıklarınca yürütülen birer soruşturma gösterilmişti. Ancak savcılığın yazısında, iki gazetecinin 'terör örgütü üyesi' olduklarına dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı gösterilememişti. Dolayısıyla savcılık, haklarında terör örgütü üyeliği yönünde bir karar bulunmayan iki gazetecinin öldürülmesini kınayan İstanbul Barosu yönetimini 'terör örgütü' propagandası yapmakla suçlamıştı. |
© Tüm hakları saklıdır.