04 Mart 2025 10:55
Güncelleme: 04 Mart 2025 13:26
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talebiyle açılan davanın ilk duruşması başladı. Duruşma salonuna gazetecilerin bir kısmı alınmadı. Duruşma salonu önüne barikat kurulması üzerine kavga çıktı. Avukatlar barikatı yıkarak salona girdi.
Duvar'dan Furkan Karabay'ın haberine göre; İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşma, yoğun katılım nedeniyle 21. Asliye Ticaret Mahkemesi salonuna alındı.
CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, bir önceki Baro Başkanı Filiz Saraç ile çok sayıda avukat ve hak savunucuları destek için duruşma salonu önüne geldi. Salon girişinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Gazetecilerin bir kısmının salona alınmadığı duruşmayı, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, TBB temsilcileri, eski İstanbul baro başkanları ve 40’a yakın baro başkanları takip ediyor.
Büyük salon talebi üzerine verilen 21. Asliye Ticaret Mahkemesi salonu yerine avukatların duruşmada bulunmak istemesi sebebiyle 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonu belirlendi. Duruşma saat 12:00’ye ertelendi. Salon önüne çok sayıda polis getirildi.
Duruşma salonu önüne barikat kurulması üzerine kavga çıktı. Avukatlar barikatı yıkarak salona girdi.
Davanameİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Suriye'de öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile bu ölümleri protesto ederken gözaltına alınan gazeteciler için yaptıkları açıklama nedeniyle İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında dava açmıştı. Baroya "Terör örgütü propagandası yapmak" ve "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamaları yöneltilmişti. İstanbul Barosu yönetimi hakkında "terör" iddianamesi; hapis ve siyasi yasak talep edildi Yönetimin görevine son verilmesi talep edildiHazırlanan davanamede, İbrahim Kaboğlu ile Baro Yönetim Kurulu Üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talep edilmişti. Davanamenin talep kısmında, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun Baro'nun kurulması, organlarının görevden uzaklaştırılması ve görevlerine son verilmesi başlıklı 77'nci maddesinin 5'nci fıkrasına yer verilmişti. Örgüt üyeliği iddia edildi, ispat edilemediİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılan davanamede, Nazım Daştan ile Cihan Bilgin'in 'terör örgütü' üyesi oldukları ileri sürüldü. Bu iddiaya gerekçe olarak ise Cihan Bilgin hakkında Mardin ve Gaziantep savcılıklarında yürütülen bir soruşturma ve bir dava, Nazım Daştan hakkında ise İstanbul ve Ağrı savcılıklarınca yürütülen birer soruşturma gösterilmişti. Ancak savcılığın yazısında, iki gazetecinin 'terör örgütü üyesi' olduklarına dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı gösterilememişti. Dolayısıyla savcılık, haklarında terör örgütü üyeliği yönünde bir karar bulunmayan iki gazetecinin öldürülmesini kınayan İstanbul Barosu yönetimini 'terör örgütü' propagandası yapmakla suçlamıştı. |
Şakir Paşa Ailesi: Aile albümü mü, yasak aşk arşivi mi? |
© Tüm hakları saklıdır.