Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde gerçekleşen katliam ve Kilis'te bir astsubayın IŞİD üyelerince öldürülmesinin ardından başlayan hava saldırıları ükapsamında, Ankara'nın Hacıbayram Mahallesi'nde IŞİD'e yönelik düzenlenen operasyonda 15 kişi gözaltına alındı. Ulus'ta bulunan Hacıbayram Mahallesi'nin IŞİD üyelerinin Türkiye'deki merkezi olduğu, daha önce de dış ve iç basında yer almıştı.
IŞİD'in Hacıbayram'daki faaliyetleri, ilk olarak 2014 Haziranı'da, 14 yaşında örgüte katılan birinin Rakka'da yaralandıktan sonra mahalleye dönmesiyle birlikte gündem oldu. Çocuğun babası Yusuf, hükümetin bu konuda herhangi bir resmî soruşturma başlatmadığını ve bölge sakinlerinin, yetkilileri harekete geçmemekle suçladığını söyledi.
'Türkiye'den IŞİD'e sabit bir şekilde militan akıyor'
14 Eylül 2014'te Ceylan Yeğinsu imzası ve “Türkiye'den IŞİD'e sabit bir şekilde militan akıyor” başlığıyla New York Times'ta yayımlanan haberde, IŞİD sempatizanları ve mağdurlarıyla yapılan görüşmelere yer verildi ve "Ankara'nın turist bölgesinin ortasındaki köhne bir mahalle olan Hacıbayram, geçen yıl boyunca IŞİD'in militan devşirme merkezi haline geldi. Hacıbayram'da yaşayanlar, en az 100 bölge sakininin IŞİD savaşçısı olmak için Suriye'ye gittiğini söyledi" ifadeleri kullanıldı.
IŞİD'in Türkiye'nin başkentindeki faaliyetlerine vurgu yapan habere dair Türk yetkililerinin tepkisi ise haberin içeriğine dair olmadı. Haberin bir kısmının Neşe İdil’in çevirisi ile Radikal'de yayımlanmasının ardından konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, haberin, "Ankara'da, Erdoğan ve Davutoğlu, radikal Selefiler tarafından kullanılan ve IŞİD militanlarına nezaret eden bir camiden yaklaşık 91 metre uzakta bulunan tarihî Hacı Bayram Veli Camisi'nde namaz kılmaya geldi" bölümünde fotoğrafının kullanılmasıyla ilgili olarak NYT'ye tepki gösterdi ve "Dün bir gazete, Hacı Bayram Camii'nden çıkışımızın fotoğrafını kullanıp bizi teröre destek vermekle suçluyor. Bu en hafif tabiriyle edepsizliktir, alçaklıktır, adiliktir" açıklamasını yaptı.
'IŞİD'e katılanlar isim isim bilinmesine rağmen katılımlara izin veriliyor'
Hacıbayram Mahallesi'ndeki IŞİD varlığına dair haberlerin büyük bir kısmının altında imzası bulunan bir diğer isim ise BirGün gazetesi muhabiri Doğu Eroğlu oldu. IŞİD'e katılan Hacıbayram sakinleriyle görüşen Eroğlu, 2014 yılının Kasım ayında yaptığı haberde, "mahallenin birçok noktasında IŞİD bayraklarının göründüğüne, 18 yaşın altındaki pek çok çocuğun IŞİD sempatizanı olduğuna ve örgütün Suriye'nin Rakka kentindeki tesislerine gidip geldikten sonra Ankara'daki örgütleme faaliyetlerini yürüttüğüne" dikkat çekti.
"Ankara’nın tarihi merkezine yalnızca yüz metre uzaklıktaki Hacıbayram Mahallesi’nden Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütüne katılanlar isim isim bilinmesine rağmen iktidar ve emniyet güçleri örgüte katılımlara izin vermeyi sürdürüyor" diyen Eroğlu, mahalledeki IŞİD yapılanmasının önünü açan sürecin 2000’li yıllarda başladığını, Selefi olduğu öne sürülen kişilerin mahalleye yaptığı ziyaretlerin 2004 yılında sıklaştığını yazdı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nin de Selefi tarikatına yönelik operasyon başlattığını ancak evlerde yapılan aramalarda dini yayınlardan fazlasına ulaşamadığını belirten Eroğlu, mahallelilerin Selefi örgütlenmesi içerisinde yer alan kişilerin sayılarının 2009’da iyice arttığını ancak Suriye’deki iç savaş henüz başlamadığı için güvenlik birimlerinin bu örgütlenmeye ilgi göstermediğini iddia ettiklerini de aktardı.
'Kentsel dönüşüm projesi de IŞİD’e katılımları artırdı'
"Burası Ankara!" başlıklı haberde, mahalledeki IŞİD varlığının dikkat çekici noktaya gelmesi, şu şekilde özetlendi:
"Mahallede birkaç yıl önce başlatılan kentsel dönüşüm projesi de IŞİD’e katılımları artırdı. Mahalle sakinlerinin yarısı belediyeyle anlaşıp evlerini boşalttı ancak yerinde iskan imkânı tanımayan projenin mahallelinin itirazları üzerine başlayamaması sebebiyle boş kalan evleri sahiplenen aileler, buralardan edindikleri kira gelirleriyle Suriye’ye gidip gelmeye başladı. Durumun vahameti ise ancak Suriye iç savaşının ilerleyen safhalarında IŞİD’in ortaya çıkmasıyla anlaşıldı. Alevi kökenli olduğu iddia edilen ailelerin çocuklarının Sünni aşırı dinci IŞİD’e katılması mahalleliyi de şaşırttı.
"2014 yılı başından itibaren IŞİD’in tanınmaya başlamasıyla, Hacıbayram’daki Selefi örgütlenmesinin de örgüte bağlı olduğu ortaya çıktı. Yerel ve ulusal basında defalarca çıkan haberlere kulak asılmazken, iktidarın Hacıbayram’a ilgi göstermesi 15 Eylül’de New York Times’ta çıkan bir makale ile oldu. Davutoğlu ile IŞİD’in örgütlendiği bölgenin hemen yanındaki Hacıbayram Camii’nden çıkarken çekilen bir fotoğrafının kullanılması Erdoğan’ı öfkelendirdi. Bunun üzerine Terörle Mücadele Şube ve Milli İstihbarat Teşkilatı mensubu olduğu iddia edilen kişiler mahalleyi bir kereliğine ziyaret etti. Ancak sonrasında bir soruşturma da başlatılmadı."
'Mahalledeki Selefilerin El Kaide'yle iletişimi vardı, sonra İslam Devleti'ne biat ettiler'
Doğu Eroğlu, Haziran ayında röportaj yaptığı, doğma büyüme Hacıbayramlı bir IŞİD militanı da, örgütün mahalledeki etkinliğini şöyle anlatmıştı:
"2000’lerin başında Adapazarlı Süha isimli biri gelip Selefiliği tebliğ etti. Selefiliği kabul eden büyüklerimiz de bize anlattı. Maide suresi 44’üncü ayeti gösterdiler: 'Her kim Allah’ın hükmüyle hükmetmezse kafirlerin ta kendisidir. Bu ayetler de söylendikten sonra düşünün bakalım, hangisi Allah’ın hükmüyle hükmediyor, hangisi kendi kanunlarını getiriyor?' dediler.
"Mahalledeki Selefiler zaten El Kaide operasyonlarında alınmışlardı önceki yıllarda. Kendi içlerinde namazlarını kılıp inançları doğrultusunda yaşıyorlardı ama IŞİD’le bir bağlantıları yoktu. El Kaide’yle iletişimleri vardı ama El Kaide’yi aradan çıkartıp İslam Devleti’ne biat verdiler."