Dünyaca ünlü Amerikan sivil toplum örgütü Freedom House’un başkanı David J. Kramer, AKP hükümetinin demokrasi anlayışını eleştirdi. Kramer, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası Fethullah Gülen cemaatini 'paralel devlet' söylemleriyle hedefe oturtan hükümetin bu tutumunun ülke demokrasisine zarar verdiğini kaydederek, AKP hükümetinin herhangi bir muhalefete tahammülü olmadığını söyledi.
Freedom House’un önceki gün açıkladığı “Krizdeki Demokrasi: Türkiye’de yolsuzluk, medya ve iktidar” başlıklı rapor, Türk hükümetinin medyaya karşı tutumuna sert eleştiriler yöneltmişti. Zaman’a konuşan kurum başkanı; TÜSİAD’a, Gülen cemaatine, yerel ve uluslararası medyaya yönelik sözlü saldırıların, hükümete yönelik her türlü muhalefeti “şeytanlaştırma ve sindirmeye” yönelik yıllardır süregelen bir davranış kalıbı olduğunu söyledi. “Burada yeni olan, saldırıların giderek sertleşmesi ve Gülen hareketinin de şimdi bir hedef haline gelmesi. Bu saldırıların Türk demokrasisi ve istikrarını etkilemesinden endişeliyiz. Yolsuzluk iddiaları su yüzüne çıktığı zaman, bunların tam ve şeffaflık içinde soruşturulması önemli.” dedi.
Kramer, gazetecilerin yargılanma, işten atılma, hatta hapsedilme endişeleri taşıdığını ve bu nedenle otosansür uyguladıklarını belirtti. Kasım ayında Türkiye’yi ziyaret eden bir Freedom House heyetinin Türkiye’de gazeteci olmanın giderek zorlaştığını yerinde gözlediğini belirten Kramer, yine de orta vadede medyanın durumundan ümitli olduklarını söyledi. “Türkiye’de medya sektöründe çok fazla yetenek var ve zeki insanlar bilgiyi toplama ve paylaşmanın yeni yollarını deniyorlar.” dedi. AB yetkililerinin, Erdoğan’ı açıkça eleştirmesine karşın ABD’nin olanlara seyirci kalmasına anlam veremediğini belirten Kramer, ABD Başkanı Barack Obama’nın, bizzat AK Parti yönetimini uyarması gerektiğini savundu. Kramer, ABD’nin; Suriye, İran, Irak, İsrail ve NATO’daki çıkarlarını korumak için Türkiye’yle işbirliğine ihtiyaç duyduğu için demokrasi konusundaki meselelerde kafasını diğer tarafa çevirdiğini söyledi ve Obama’nın 2009’da Türkiye’yi ziyareti sırasında, Doğan medya grubu ağır vergi cezalarıyla yüzleşirken Türkiye’de basın özgürlüğünü öven bir konuşma yapmasını eleştirdi. Özellikle ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’yi hedef alan iddialar ortadayken, Obama’dan uyarıcı bir açıklama gelmesinin yerinde olacağını belirten Kramer, Türkiye’nin giderek kutuplaştığını ve bunun da ülkenin istikrarını tehdit ettiğini kaydetti.
Kramer, medya patronlarının hükümete yakınlığının da sıkıntı yarattığını belirterek, “Medya patronlarının okuyucularına ve izleyicilerine karşı sorumlulukları var, hükümete ya da başka nüfuz kaynaklarına karşı değil.” dedi. Büyük şirketlerin medya patronu olmasında bir sakınca görmediğini belirten Kramer, burada asıl problemin hükümetin ihaleleri paylaştırırken şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine dikkat edilmemesinde olduğunu söyledi.