Başbakan Tayyip Erdoğan, bazı AKP'li bakanların oğullarının da aralarında olduğu iddia edilen 37 kişinin gözaltına alındığı yolsuzluk operasyonları başladıktan sonra ilk kez konuştu. Erdoğan, "İstedikleri kadar çirkin yollara tevessül etsinler, istedikleri kadar kirli ittifakların içine girsinler, Türkiye'de artık söz ve karar milletindir" dedi. Erdoğan, konuşmasının devamında "İçeriden ya da dışarıdan kimse benim ülkemi karıştıramaz, çirkin tuzaklar kuramaz" ifadesini kullandı.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Konya'da yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
"Sizin hayır dualarınız sayesinde, karanlıklar aydınlığa çevrildi, zorlar kolay oldu, engeller sizin dualarınızla aşıldı. Siz bize ne emrettiyseniz, biz onu yerine getirmenin mücadelesi içinde olduk. Siz nereyi işaret ettiyseniz biz istikametimizi oraya çevirdik. Neyi sakıncalı gördüyseniz biz de oradan uzak durduk.
11 yıl boyunca Hz. Mevlana’nın şehri Konya’ya mahçup olmadık, size mahkumiyet yaşatmadık.
Bugün, bu anlamlı günde, Hz. Mevlana’nın 740. Vuslat yıldönümünde Konya’ya gönülden teşekkür ediyorum. Ahde vefanız için teşekkür ediyorum, hayır dualarınızı eksik etmediğiniz, bize inandığınız, bize güvendiğiniz için sizlere sonsuz teşekkür ediyorum.
Konya bizim arkamızda olduğu müddetçe biz birlikte yürümeye devam edeceğiz. Biz hak demeye, hakkı savunmaya, hak yolunda mücadele vermeye devam edeceğiz.
Burada, Konya’da bir kez daha söz veriyorum, sizin itimadınıza, güveninize asla halel getirmeyeceğiz.
Hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğiz. Siz arkamızda olduğunuz müddetçe, geri adım atmayacağız. Haktan ve hak mücadelesinden asla ayrılmayacağız.
İstedikleri kadar çirkin yollara tevessül etsinler, kirli ittifakların içine girsinler. Türkiye’de artık söz milletindir, karar milletindir, yetki milletindir. Mühür milletin elindedir, arkasına karanlık odakları alanlar, çeteleri alanlar bu millete istikamet çizemezler. Sermayenin, medyanın gücünü arkasına alanlar istikamet çizemezler. Türkiye içinde ve dışında bir takım karanlık çevreleri arkasına alanlar istikamet çizemezler.
Türkiye üzerinde operasyon, ameliyat yapılacak bir ülke değildir. Millet buna izin vermez, bu milletin hükümeti olarak AK Parti iktidarı buna izin vermez. Kiminle hesabı varsa, kendilerine güveniyorlarsa, 30 Mart’ta seçim var. O seçime girsinler, hesabı oradan milletle görüşsünler.
Hesabını sandık dışında görmek isteyenlere ne millet ne de biz müsaade etmeyiz, göz yummayız. Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. Türkiye, milletin kararlarının yok sayılacağı üçüncü sınıf bir kabile devleti değildir. İçeriden ya da dışarıdan kimse benim ülkemi karıştıramaz, çirkin tuzaklar kuramaz.
Terör bu millete diz çöktüremedi, diz çöktüremedi ve çöktüremeyecek.
Saldırılar, tuzaklar bu millete diz çöktüremedi, bundan sonra da çöktüremez.(...)"
‘Birilerinin topu tüfeği varsa...’
Filistin’de hep hakkın yanında olduk. Mısır’da hep hakkın yanında olduk. Suriye’de hakkın mazlumun mağdurun yanında olduk, dimdik durmaya devam edeceğiz. Dün akşam Meksika Cumhurbaşkanı ve heyetiyle bir yemek yedik ve gündeme yine Mevlana geldi. Onlar Rumi olarak tanıyorlar. Bugün arkadaşlarım kendilerine İspanyolca bir mesnevi hediye edeceklerdi. Nereden nereye bu mesajlar gidiyor, yine gidecek. Bu yaşıma kadar Konya’ya, diğer 80 vilayetin hepsine başımız dik ve ak geldik. Bundan sonra da Hazreti Mevlana’nın, Kılıçarslan’ın huzuruna başımız dik alnımız ak çıkacağız.
Çok enteresandır. Birilerinin topu tüfeği varsa, hilesi hurdası varsa, neyi olursa olsun bizim Allah’ımız var. Bize o yeter. Bize millet yeter millet, siz yetersiniz. Allah bes bâki heves.
Türkiye’yi büyütmek için, kardeşliğimizi daha da yüceltmek için 11 yıldır mutlu bir mücadelenin içindeyiz. Sizlerin desteği ile Türkiye’yi 11 yılda üç kattan fazla büyüttük. Her anlamda Türkiye’yi normalleştiriyoruz. Anlamsız yasakları, baskıları, zulümleri tek tek ortadan kaldırıyoruz. Milletimizin değerlerini yok sayan, kimliğini, inancını tahkir eden, asli vazifesini unutup, diliyle türküleriyle kılık kıyafetiyle meşgul olan bir devlet anlayışını artık tarihe havale ediyoruz.
‘Birinden alıp diğerine vermiyoruz’
İşte başörtüsü zulmünü ortadan kaldırdık. Üniversitelerimizde çocuklarımız istedikleri gibi eğitimlerini görüyorlar, kamuda hanım kardeşlerimiz başı açık yada örtülü çalışabiliyorlar. Vekiller tıpkı asiller gibi başı açık ve başı örtülü vazife yapabiliyorlar. Biz yasakları kaldırıyor milletimizin önüne seçenekler koyuyoruz. Hiçbir dayatma içinde değiliz. Dikkatinizi çekiyorum birinden alıp diğerine vermiyoruz.
‘21. yüzyıl Türkiye'nin yüzyılı olacak’
Türkiye dayanışma ile birlikle kardeşlikle büyüyecek. Son bir yılda terör nedeniyle Konya’da bir şehidimiz gelmedi. Türkiye’nin herhangi bir vilayetine terör yüzünden bir tek şehit gelmedi. Şu anda Doğu ve Güneydoğu illeri de bu farklı havayı teneffüs ediyor. Her alanda bir canlanma var. ekonomide sosyal hayatta çok ciddi bir canlanma var. Türkiye zincirlerinden kurtulmuş şekilde 2023 hedeflerine kararlılıkla ilerleyecek. Bu bir müjdedir, 21. Yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak.
Bunu engellemeye çalışacaklar, durdurmaya çalışacaklar, yavaşlatmaya çalışacaklar. Ama bu aziz millet, ülkesine, bayrağına, vatanına devletine sahip çıkarak bu kutlu yürüyüşü inşallah tamamına erdirecektir. Hatırlar mısınız, Afyonkarahisar’da bir şey söyledik. Neydi o? O zaman dedik ki biz bu millete sevdalıyız. Biz türküyle Kürdüyle Lazıyla Çerkeziyle Gürcüsüyle evet bu millete sevdalıyız dedik. ve ne dedik? Tek millet dedik, çünkü biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. İki tek bayrak dedik. bizim bu bayraktan başka bayrağımız yok. Öyleyse bizim için tek vatan, 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Bu vatan bize yeter, hepimize yeter. Bu vatan üzerinde kimse ameliyata kalkışmasın. Kalkıştığı anda karşısında bizi bulur.