Cumhuriyet gazetesi yazarı Çiğdem Toker, 'Lice 34 köylü yakılmak istendi' iddialarıyla gündeme gelen SADAT A.Ş. ile ilgili olarak, emekli büyükelçi ve eski CHP milletvekili Osman Korutürk ile görüştü. Dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a soru önergesi veren Korutürk, gelen cevapta, şirkete “izin vermedikleri” bilgisinin yer aldığını aktardı. Savunma Bakanlığı’nın gayrinizami harp veren SADAT A.Ş.'ye “denetleme görevimiz yok” yazısı göndermesine dair, “denetim” meselesinden de önemli temel konunun “yasal zemin” olduğunu söyleyen Korutürk, “Devlet dışında, askeri nitelikli silahlı bir kurum kurmak yasaktır. Bunun yasalarımızda yeri yok” dedi.
Çiğdem Toker'in Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (13 Temmuz 2016) nüshasında yayımlanan 'Korutürk: Sadat’ın faaliyetleri yasadışı' başlıklı yazısı şöyle:
Sadat A.Ş. ile ilgili ilk yazıda, şirket faaliyetlerini TBMM gündemine taşıyan dört CHP’li milletvekili ve yetersiz kalan yanıtlara yer verdim.
O milletvekillerinden biri olan emekli büyükelçi ve eski CHP milletvekili Osman Korutürk ile görüştüm.
Korutürk, dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’dan gelen cevapta, şirkete “izin vermedikleri” bilgisinin yer aldığını aktardı.
Diğer sorular yanıtsız kalınca, önergeyi yeni sorularla genişleterek bu kez dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle sorular soruyor ama o sorulara yanıt gelmiyor.
Korutürk, dün yer verdiğimiz “denetim” meselesinden de önemli temel konunun “yasal zemin” olduğunu vurguladı:
“Devlet dışında, askeri nitelikli silahlı bir kurum kurmak yasaktır. Bunun yasalarımızda yeri yok.”
***
İlginçtir, dönemin Milli Savunma Bakanı Yılmaz, Sadat A.Ş’ye izin vermediklerini belirtse de şirket kurucusu ve yönetim kurulu başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, CNN Türk’e yaptığı değerlendirmede tersini söylemiş.
5 Aralık 2012 tarihinde Sadat A.Ş. tarafından yüklenmiş görünen CNN Türk haber bülteninde, Sadat’ın, “Mısır Tunus ve Libya’ya savaş ve gayri nizami harp eğitimi vermeye hazırlandığı” anlatılıyor.
Şirketin yönetim kurulu başkanı emekli Tuğgeneral Tanrıverdi, bu isimleri vermemiş ama CNN Türk’ün sorularını yanıtlarken, “Şirketin rejimi yeni değişen üç Müslüman ülkenin ordusuna ve Emniyet güçlerine savaş eğitim, silahlı eğitim derin devlet savaş stratejisi olarak bilinen gayri nizami özel harp eğitimi vermek için görüşmelerin sürdüğünü” anlatmış. Yasalarda böyle bir askeri eğitim hizmetinin yerinin olmadığı, tek yetkinin TSK’de olduğu anımsatılınca da “MSB’nin yurtdışı eğitimi konusunda onayının alındığını, ancak Dışişleri Bakanlığı’nın henüz mevzuat çalışmasını tamamlamadığını” söylemiş.
Eğer MSB, gerçekten 2012 yılı Aralık ayında yurtdışı eğitim için onay verdiyse, Tanrıverdi’nin bu açıklaması, dönemin Savunma Bakanı Yılmaz’ın “izin vermedik”cevabıyla çelişiyor. Bunu not düşelim.
5 bin dolar maaş
Yanı sıra, aynı haberde şirketin o dönem Arapça bilen emekli subay ilanı verdiği de anlatılıyor. NATO eğitimi olandan depo donatım görevlisine dek değişik alanlardaki bu ilan için yaklaşık 200 emekli askerin başvurduğu ve şirketin eğitimler başladığında her bir subaya yaklaşık 5 bin dolar maaş vereceği de aynı haberin kayıtlarında yer alıyor.
2012 rakamlarıyla, subay başına 5 bin dolar maaş, şirket bilançosu açısından dün işaret ettiğimiz gibi, büyük tutarlara karşılık geliyor.
Bu maaşın hangi sözleşmelerle ve hangi kaynaklardan ödendiği bugün de önemini koruyor.
Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, Sadat A.Ş’nin “devlete rağmen mi” faaliyet gösterdiğini, yok eğer devlet iznine tabiyse hangi mevzuata bağlı ve hangi koşullar altında çalıştığını açıklamayı düşünür mü?