Gündem

Dünyanın en yoksul devlet başkanı: Harcadığınız para değil, hayatınız

Uruguay eski Devlet Başkanı Jose Mujica, "Az harcarsam sevdiğim şeyleri yapmak için daha fazla zamanım olur. Özgürlük budur" dedi

Yıllardır “vosvos” kullanan Mujica’nın İstanbul’daki makam aracı da 1973 model bir Volkswagen oldu.

31 Ekim 2015 10:24

Mütevazi yaşam tarzı ile ünlenen Uruguay eski Devlet Başkanı Jose Mujica, "Filozof Seneca der ki, yoksul çok şeye ihtiyaçı duyandır, çünkü ona hiçbir şey yetmez. Ben yoksul değilim, sadece aklım başımda. Bir şeyi paranızla değil, hayatınızın o parayı kazanmak için harcadığınız kısmıyla alırsınız" diye konuştu.

Cumhuriyet'ten Pınar Öğünç'ün sorularını yanıtlayan Mujica, "Az harcarsam sevdiğim şeyleri yapmak için daha fazla zamanım olur. Özgürlük budur. Basit bir hayat sürüyorum ama varoluş şeklimi kimseye dayatmak istemiyorum" dedi.

Pınar Öğünç'ün Jose Mujica'yla yaptığı röportaj şöyle:

Karşımızda 80 yaşında, gülünce gözleri kaybolan tatlı bir adam var. Uruguay’ın eski devlet başkanı, Pepe lakaplı Jose Mujica’nın sınırları aşan şöhreti “dünyanın en yoksul başkanı” olmasından geliyor. Bu onun göbek adı gibi hatta. Protokol sevmiyor, kravat takmıyor, tarifeli uçakla uçuyor. Görevi esnasında şatafatlı başkanlık konutunda değil, 30 yıllık tek göz bahçeli evinde yaşamayı tercih etti. Yardımcısı yok, emektar vosvosunu kendi kullanıyor ve hatta otostop çeken gördüğünde durup alıyor. Güvenlik sorumlusu da üç bacaklı köpeği Manuela.

Saatlerce hikâyelerini dinlemek isteyeceğiniz tatlı bir ihtiyar var karşımızda. Mujica’da macera hakikaten bol. Senatörlük, bakanlık, milletvekilliği ve ardından başkanlık koltuğu derken, uzun legal siyaset tecrübesinin öncesinde gerilla mazisi var mesela. 60’larda “Robin Hood Gerillaları” olarak da anılan Tupamaroların liderlerinden. Hani lüks bir gece kulübünü basıp duvarlarına “Ya herkes dans edecek ya da kimse” yazanlar... Mujica üç kez cezaevine girdi, iki kez kaçtı. Mahkûm geçen 15 yılın yedisinde kitap okumasına dahi izin yoktu. Aklını yitirmemek için karıncalarla sohbet etti, zihnindeki tarlayı ekip biçti. Bu metafor değil, hayalinde ölçüsünü bildiği bir tarla vardı, hücresinde adım sayarak o tarlada yürüdü.

Cezaevinden sonra da, “teröristin” siyaset günleri başladı. 20 bileşenin yer aldığı Geniş Cephe, 40 yıllık geçmişi olan bir birlik. 15 yıldır da iktidardalar. Zamanında ileri görüşlü bir gardiyan Tupamarolu hükümlülere “Acaba aranızdan kaç bakan çıkacak” demiş kinayeyle. Hakikaten bir ara savunma bakanının dahi eski bir gerilla olduğunu düşünün. Artık tamamen ovadalar.

 

Eşi de eski gerilla

 

CHP’li belediyelerin davetiyle, Tekin Yayınları’ndan çıkan “İktidarda Bir Kara Koyun, Saraysız Başkan Jose Mujica” kitabı vesilesiyle on gün Türkiye’de olacak Mujica. Programda İstanbul dışında İzmir ve Eskişehir de var.

Şişli Belediyesi’ndeki basın toplantısında bulunan gazeteci Andres Danza ve Ernesto Tulbovitz, 20 yıllık tanışıklıklarıyla zenginleşen bir portre kitabı yazmış. Onlar gibi Mujica’nın eşi Lucia Topolansky de toplantıda. Aldığı mimarlık eğitimi yüzünden Ayasofya’yı çok merak ettiğini söyleyen Topolansky de gerilla geçmişi olan bir parlamenter. Mujica’yla kaçak yıllarında, dağlarda tanışmışlar. Örgütün kaçaklara “hizmet veren” bir estetik cerrahı var o vakit. Topolansky’nın burnu o zamanlarda bir ameliyat geçirmiş.

 

Siyaset para için değil

 

Mesela 1130 odalı “sarayı” olan mevkidaşları sorulduğunda Mujica “Bu onların sorunu” diyor, “Ben çoğunluk gibi yaşıyorum, ancak çoğunluk daha iyi yaşadığında fazlasını harcayabiliriz. Parayı seven sanayiyle, ticaretle ilgilensin, vergisini de versin. Siyaset para biriktirmek için değildir. Halka hizmetle kendini mutlu hissetmek içindir.”

Türkiye’nin iç siyasetine karışmak istemediğini söylüyor Mujica, ağzına hiç “saray”, “Recep Tayyip Erdoğan” laflarını almıyor. Fakat ne yapsa, varlığıyla mesaj kendisi.

 

'Yoksul değilim sadece aklım başımda'

 

Tevazu iyilik-kötülük arasında mizaç olarak değerlendirilir genelde. Oysa tıpkı kibir gibi tevazu da politik bir tercih. Görüşmemizde Mujica’ya bazen sevimli, ilginç ve egzotik bir figüre sıkıştırılmaktan şikâyet edip etmediğini soruyoruz. Tercihlerinin politik mesajı hakikaten algılanıyor mu, insanları bu anlamda etkileyebiliyor mu?

 

Özyönetim yanlısıyım

 

“Filozof Seneca der ki, yoksul çok şeye ihtiyaçı duyandır, çünkü ona hiçbir şey yetmez. Ben yoksul değilim, sadece aklım başımda. Bir şeyi paranızla değil, hayatınızın o parayı kazanmak için harcadığınız kısmıyla alırsınız. Az harcarsam sevdiğim şeyleri yapmak için daha fazla zamanım olur. Özgürlük budur. Basit bir hayat sürüyorum ama varoluş şeklimi kimseye dayatmak istemiyorum. İnsanların çok mutsuz yaşaması beni endişelendiriyor; hep ödenecek borçlar var, para yetmiyor, ümitsizler. Bunun bir sınırı olması lazım. Bunu uzun süre hiçbir şeyim olmadan hücrede kaldığımda öğrendim. Bana yatak verdikleri gece mutlu olmuştum çünkü. Sonuçta dünyaya gelirken çıplağız, dünyadan ayrılırken de.”

Reel sosyalizm eleştirisiyle, yerelde örgütlü siyasete inancı, anarşizme ve özyönetim fikrine yakınlığı dolayısıyla Mujica’nın Kürt siyasi hareketine dair diyeceklerini merak ediyoruz. “Elbette bilgim, fikrim var ama burada söylemeyeyim” diyor gülerek. “Ben ülkemde elimden geldiğince özyönetim için mücadele veriyorum. Bence özyönetim insanlığın örgütlenmesinde önemli bir adımdır” diye ekliyor sadece.

Hayır, başkanlığı sırasında herhangi birine hakaret davası açıp açmadığını da gönül rahatlığıyla yanıtlamıyor. Çünkü bunu da neden sorduğumuzu çok iyi biliyor!

Jose Mujica, bugün saat 12.00’de Cumartesi Anneleri’yle birlikte Galatasaray Meydanı’nında olacak. Bir Latin Amerikalı olarak kayıp yakınlarıyla acıları müşterek çünkü.

İlgili Haberler