Bakıma muhtaç çocukların kaldıkları yurtlarda cinsel istismara uğraması olaylarının son günlerde sıkça basına yansıması üzerine CHP konunun Meclis tarafından araştırılmasını istedi. CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı,12 yıllık AKP İktidarın istismar, taciz, tecavüz olaylarıyla gündeme gelen yetiştirme yurtları sorununu çözemediği son olaylarla ortadadır. Yurtlar cinsel istismar merkezi haline geldi. Bu toplumsal yaraya acil çözüm bulunması gereklidir. Konuyu TBMM’nin ele alması ve çözüm üretmesi için komisyon kurulmalıdır” dedi.
'İstikrarlı olduğunu iddia eden iktidarın, istikrarlı çözümsüzlüğü'
Güler Yılmaz'ın Taraf'ta yayımlanan haberine göre, Aytuğ Atıcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı yetiştirme yurtlarının, kimsesiz ve bakıma muhtaç çocukların barınacağı, korunacağı, topluma kazandırılması yolunda eğitileceği kurumlar olması gerekirken, Yıllardan beri “istikrarlı” olduğunu iddia eden iktidarın, yetiştirme yurtlarına emanet edilen çocuklar sorununu “istikrarlı bir şekilde” çözmediğini söyledi. Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı kuruluşlarda Aralık 2014 sonu itibarı ile 12.171 çocuğun kurum bakımı altında olduğunu ifade eden Atıcı, “10 çocuk yuvasında (0-12 yaş) 490, 20 yetiştirme yurdunda (13-18 yaş) 651, yedi çocuk yuvası ve kız yetiştirme yurdunda (0-18 yaş) 366, sığınmacılara yönelik 4 yetiştirme yurdunda 100, 73 sevgi evinde (çocuk evleri sitesi) 4352, 1015 çocuk evinde 5068 ve 62 çocuk destek merkezinde 1144 çocuğun geleceğinin güvenceye alınması çok önemlidir” dedi.
'Yurtlar cinsel istismar merkezi haline geldi'
Meclis araştırması için TBMM’ye önerge veren Aytuğ Atıcı gerekçesinde şu görüşe yer verdi: Burada yetişen ve devletin koruması altında olan çocuklarımızın her türlü istismar, taciz ve tecavüze uğradığına dair olaylar, artarak basına konu olmaya devam etmektedir. Bu haberlerden, Devlete emanet edilen çocukların korunamadığı, hatta yurtların istismar merkezi haline geldiği anlaşılmaktadır. Yurtlarda çalışan görevlilerin yargılanmadığı ve hatta korunduğuna dair kamuoyunda yaygın bir kanı oluşmuştur. Bu kanı, çocuklara taciz, tecavüz ve işkence olayları sonrası kapatılan Pozantı Cezaevinde görevli ve sorumluların suçsuz bulunması ile pekişmiştir. Devletin olanakları muhtaç çocukları yetiştirmeye, korumaya ve geleceğe hazırlamaya neden yetmemektedir? Basına yansıyan taciz, tecavüz ve istismar olayları buz dağının sadece görünen kısmı mıdır? sorunların açığa çıkarılması ve çözüm yöntemlerinin ortak akılla geliştirilmesi acil bir ihtiyaç halini almıştır. “