Politika

DEP'ten HDP'ye; 25 yıl sonra aynı görüntü

"Ben yüz binlerce oyun temsilcisiyim, öyle kafama bastırarak götüremezsin beni"

04 Kasım 2016 17:17

Gece yarısı operasyonuyla gözaltına alınan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken'in polis otosuna bindirilme görüntüleri, akıllara 1991 yılında Demokrasi Partisi (DEP) milletvekili Orhan Doğan'ın Meclis'ten zorla götürülmesini getirdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile milletvekilleri Ferhat Encü, Leyla Birlik, Selma Irmak, Abdullah Zeydan, Sırrı Süreyya Önder, Ziya Pir, Nursel Aydoğan, Gülser Yıldırım ve İdris Baluken gece yarısı operasyonuyla gözaltına alınmıştı. 

Operasyon haberinin duyulduğu dakikalarda HDP Genel Merkezi’ne gelen İdris Baluken, bazı partililerle polis arasında yaşanan arbede arasında gözaltına alındı. Polis aracına götürülürken "halkın iradesine darbe vurulduğunu" söyleyen Baluken’in "Kafama basmayın. Ben yüz binlerce oyun temsilcisiyim. Öyle kafama bastırarak götüremezsin beni. Tarih önünde hesap vereceksiniz" diyerek tepki gösterdi.

25 yıl önce ne oldu?

1991 yılında seçimlere Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) listesinden giren DEP'li Leyla Zana, Hatip Dicle, Mahmut Alınak ve Selim Sadak SHP milletvekili seçilmişlerdi. 

Seçilmelerinin hemen ardından Leyla Zana'nın yemin töreninde protestolar arasında Kürtçe yemin etmesi soruşturmaya konu olmuştu. Zana, Dicle ve Orhan Doğan, "milletvekili dokunulmazlığı" nedeniyle haklarında işlem yapılamayacağını savunarak TBMM'de ayrılmamaya karar verdi. 

Ancak polis, 4 Mart 1994'da Meclise girip DEP'lileri zor kullanarak gözaltına aldı. Sadak ise, 1 Temmuz 1994'te gözaltına alındı ve 12 Temmuz 1994'te tutuklandı. Milletvekili dokunulmazlığı kaldırılan DEP'liler, bundan 13 gün sonra tutuklanarak Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne konuldular. Bu sırada Anayasa Mahkemesi de, DEP'i kapattı.

8 Aralık 1994 tarihinde Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), "PKK talimatları doğrultusunda bölücü faaliyet yürüttükleri" iddiasıyla Zana ve diğer DEP'lileri eski Ceza Kanunu'nun (TCK) 125. maddesi uyarınca 15'er yıl ağır hapis cezasına mahkum etti. Kararlar, 26 Ekim 1995'te Yargıtay'ca onandı.

AİHM yargılamayı adil bulmadı

Dokuz yılı aşkın süre cezaevinde kalan Zana, Dicle, Doğan ve Sadak'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı başvuruda Türkiye, toplam 140 bin dolar manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.

17 Temmuz 2001 tarihli kararında AİHM, DGM'nin tarafsız ve bağımsız olmadığı, karar duruşmasında suçun niteliğinin değiştirilmesine karşın, suçlamanın nitelik ve nedenlerinin sanıklara açık biçimde bildirilmediği ve kendilerine savunma hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylık tanınmadığı, ayrıca ifadeleri karara esas alınan iddia şahitlerini duruşmada sorguya çekme ve dinleme imkanı verilmediğini tespit ederek, 'adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine" hükmetti.

İlgili Haberler