7 Haziran 2021’de, HDP İzmir İl binasına silahlı saldırı düzenleyip Deniz Poyraz katleden Onur Gencer’in ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 7 yıl hapis istemiyle yargılandığı davanın beşinci duruşması görüldü. Salona girişler sırasında avukatlar ve jandarma arasında tartışma yaşanırken, aralarında baro başkanlarının da bulunduğu avukatların salona girişi engellenmek istendi. Yaşanan arbede nedeniyle duruşmaya ara verilirken, salona biber gazı sıkıldı. Verilen aranın ardından mahkeme başkanı bir sonraki duruşmanın Aliağa Şakran Cezaevi yerleşkesindeki salonda yapılmasına karar verdi.
İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 5'inci duruşmaya tutuklu sanık Onur Gencer'in yanı sıra Deniz Poyraz'ın ailesi, partililer ve avukatlar katıldı. Duruşmada ilk olarak mahkeme başkanı, 'vekil sıfatı' taşıyan asil avukatlar dışındaki avukatların yargılamaya mahsus alandan ayrılmasına karar verdi. Bunun üzerine avukatlar ile mahkeme başkanı arasında tartışma çıktı. Avukatlar, mahkemenin ara kararına karşı çıktı. İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, ara kara uymayacaklarını belirterek, "Çıkarabiliyorsanız çıkarın. Yetkilendirilmiş avukatlar olduğumuz için buradayız. Bize oraya otur, buraya otur diyemezsiniz. Bulunduğumuz yerde, oturmaya devam edeceğiz. Bulunduğumuz yerden ayrılmıyoruz" dedi.
Salona biber gazı sıkıldı
Deniz Poyraz'ın başka bir suçtan tutuklu kardeşi Kamil Poyraz salona getirildiği sırada sanık Gencer ile aralarında diyalog yaşandı. Kamuran Poyraz’ın Gencer’e cevap vermesi üzerine bir jandarmanın Poyraz'ın kardeşine vurdu. Bu sırada jandarmanın Poyraz'ın kardeşine müdahale etmesi ile salon karıştı. Duruşmayı izleyenler ile avukatlar, jandarmaya tepki gösterdi. Yaşanan arbedede jandarma biber gazı kullandı. Gencer, salondan çıkarıldı.
Duruşma Şakran Cezaevi yerleşkesinde görülecek
Yarım saatlik aranın ardından mahkeme heyet yeniden salona geldi. Mahkeme başkanı, yaşanan olayları ve jandarma tarafından salonda biber gazı sıkılması olayını tutanağa geçirmesinin ardından duruşmaya devam edildi. İddia makamı, duruşmanın ertelenmesi yönünde mütalaa verdi.
Söz isteyen İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, "Yargılamanın uzamaması için tanık dinlenmesine geçilmeli. Gerekli güvenliğin sağlandığını düşünüyoruz" dedi. Celsede söz verilen sanık Onur Gencer, "Mütalaaya diyeceğim yoktur. HDP kapatma davasındaki iddianamenin dosyama eklenmesini istiyorum. Oradaki deliller benim davamın sebebidir" ifadelerini kullandı.
Tarafların dinlenmesinden sonra mahkeme başkanı, bu aşamada duruşmanın devam etmesinin mümkün olmadığını belirtip, davanın disiplinli şekilde devam edebilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına ve duruşmanın Aliağa Şakran Cezaevi yerleşkesindeki salonda yapılmasına karar verdi. Sanığın tutukluluk halinin devamına da karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.
Mahkeme başkanı kararı okurken salondakiler alkışlarla protesto etti. Salon boşaldıktan sonra taraf avukatlarının duruşma tarihinin çok yakın olduğunu katılamayacaklarını belirtmesi üzerine dava bu kez 14 Ekim Cuma gününe ertelendi.
İzmir Baro Başkanı: Jandarma katılanı tokatladı, mahkeme sessiz kaldı
İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, yargılamanın Şakran yerleşkesindeki duruşma salonunda devam edilmesine yönelik karara tepki göstererek, "Bu konu ilk duruşmada da gündeme geldi ve bugün yine bu konuyla karşılaştık. Katılanları duruşma salonuna getiren jandarma, mahkeme heyetinin önünde katılanı tokatlarken, buna sessiz kalan bir mahkeme heyeti vardı. Yargılama süresince avukatları duruşma salonundan uzak tutmak için ne gerekiyorsa yapıldı. Deniz Poyraz için adalet istiyoruz. Yalnızca Deniz'in görünen katilini değil o katile silah veren eli, azmettireni, o katili yollayanı da bulmak istiyoruz. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız" dedi.
Duruşma öncesi yapılan basın açıklamasına HDP Mardin Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ebru Günay, HDP İzmir Milletvekilleri Murat Çepni ve Serpil Kemalbay, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Deniz Poyraz'ın ailesi ile HDP'liler katıldı.
"Mücadele etmeye kararlıyız"
HDP Mardin Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ebru Günay, adliye önünde şu açıklamayı yaptı:
"Adalet talebimiz ve hakikatlerin ortaya çıkması için beşinci kez İzmir Adliyesi önünde toplanıyoruz. Beş duruşma boyunca neler yaşandığını bütün kamuoyu biliyor. Deniz'in katledildiği andan itibaren katillerin nasıl korunduğunu, faillerin nasıl gizlendiğini ve IŞİD artığı çetelerin nasıl bu saldırıyı düzenlediklerini tüm Türkiye takip etti. Katilin duruşmadaki tavırları herkesin malumu. Daha da önemlisi hakikatin ortaya çıkması için mücadele etmesi gereken mahkeme heyetinin tavrı ortada. Geçen duruşmada avukat arkadaşlarımız bir yargılamada asıl önemli olan soru sorma aşamasına geçmeye başladılar. Hem katilin hem de mahkeme heyeti, katilin arkasındaki karanlık gücün ortaya çıkmasını engellemek için soru sorma işleminde bile engelleyici bir tutum içindeydiler. Bizler bütün katliam dosyalarında özellikle Kürtlerin, HDP'lilerin katledildiği dosyalarda; 10 Ekim Gar katliamından, Suruç katliamından, bütün dosyalarda iktidarın tutumlarını biliyoruz. Bu cezasızlık tutumudur. Gerçeklerin açığa çıkmasını engelleme tutumudur. Bu tutum failleri korumanın, hesap sormamanın tutumudur. Bizler bunun yabancısı değiliz. Buna karşı da mücadele etmeye kararlıyız. Bundan da asla geri durmayacağız.
"İktidar örgütlenen kadınlardan korkuyor"
Belki bugün katiller gerçek manada yargılanmayacak. Biz şunu biliyoruz, kadınların mücadelesi özgürlük, adalet arayışı, bu topraklardaki barış mücadelesi katillerden hesap soracaktır. Katiller mutlaka başta kadınlara, halka, gönlünü demokrasiye yatırmış herkese hesap verecektir. Bunu biz mücadelemizle, ısrarımızla, direnişimizle gerçekleştireceğiz. Bu iktidarın asıl fail olduğunu hepimiz biliyoruz. Her gün ekranların başına geçip partimizi, kadınları hedef gösterenler işte bu katliamın arkasındaki karanlık güçlerdir. Bu karanlık güçler, kendilerine ulaşmasın diye de bu davayı kapatmaya çalışıyorlar. Hakikatin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Biz farkındayız ve Türkiye toplumu bu hakikatin farkında. Bugün aynı katliamcı zihniyetin katlettiği Nagehan Akarsal arkadaşımızın Türkiye'de doğduğu topraklarda defnedileceği gün. Deniz'in katilleri ortaya çıksaydı, hesap vermiş olsaydı, gerekli tedbirler alınmış olsaydı Nagehan arkadaşımız bir suikast ile yaşamını yitirmeyecekti. Bu iktidar örgütlenen, özgürleşmek için mücadele eden kadından korkuyor. Tam bir kadın kırım politikasıyla kadınlara saldırıyor. Deniz'e sözümüzdür. Biz bu topraklara barışı özgürlüğü mutlaka getireceğiz. Nagehan'a ve İran'da mücadele eden saçını bayraklaştıran kadınlara sözümüzdür. Biz bu topraklara kadın özgürlüğünü getirmek için elimizden geleni yapacağız."
Tanrıkulu: Kahraman muamelesi yapılıyor
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise şunları söyledi:
"17 Haziran 2021 tarihinden bu yana 16-17 ay geçti. Dört duruşma yapıldı, bugün beşincisi. Hepsini izledik. Bir cinayeti incelerken işlenmeden öncesi süreç, işlendiği ve sonraki süreci birlikte değerlendirdiğimizde katilleri ve azmettirenlere ulaşabiliriz. İzmir'in orta yerinde HDP'nin önünde bir karakol var. 24 saat gözetleniyor, takip ediliyor. Nedense bu katil takip edilmiyor. Birden fazla gelip gittiği ve keşif yaptığı halde. Cinayetin yapıldığı anda müdahale edilmiyor, gecikiliyor. Adeta bu katliamın gerçekleştirmesi isteniyor ve izin veriliyor. Katliamdan sonra kendisine kahraman muamelesi yapılıyor. Bir tweet attığınız için 4 gün gözaltında kalıyorsunuz. Bu katil sadece 24 saat gözaltında kaldı, arkasındaki ilişkiler araştırılmadı. Alelacele adliyeye getirildi ve tutuklandı. İddianamesi de olağanüstü kısa sürede hazırlandı. Arkasındaki hiçbir ilişki araştırılmadı. Olay yerindeki dijital evraklar basına teslim edildi.
"Hukuk kuralları içerisinde hesap soracağız"
Bu cinayet, siyasal iktidarın yarattığı nefret söyleminin, kutuplaşma ve hedef gösterme üzerine işlenmiştir. Dolayısıyla siyasal iktidar bu cinayetin ortağıdır, azmettiricisidir. Biz onlardan hesap soracağız. Siyaseten hesap soracağız, sandıkla soracağız. Bu yargılamayı yapan yargıçlara, savcılara sesleniyorum. Bu suça ortak olmayın. Asgari özen gösterin. Sanığı, arkasındaki güçleri korumayın. Hiç olmazsa adalet gerçekleşecek izlenimi yaratın. Bugün beşinci duruşmadayız. Kaç kere heyet değişti. Sanığa bir kahraman muamelesi yapılıyor. Görevini yapmış bir insan muamelesi yapılıyor. Bunların tümünü görüyoruz, izliyoruz. Tümünden hesap soracağız. Bunlar gibi değil, adil bir şekilde hukuk kuralları içerisinde."
Pankart indirildi
Açıklamaların ardından adliye karşısındaki bir binaya 3 kadın tarafından "Deniz Poyraz'ın katilleri 5 duruşmadır korunuyor" yazılı pankart asıldı. Balkondan sloganlar atan kadınlara müdahale eden polis ekipleri, pankartı indirdi. (DHA-ANKA)
TIKLAYIN - Deniz Poyraz Davası | Saldırgan Gencer’den mahkeme başkanına: Başına bela olurum
TIKLAYIN – HDP Eş Genel Başkanı Buldan, Deniz Poyraz davası öncesinde konuştu: Katilin arkasındaki güçler yargılanmadıkça bu iş bitmeyecek!