12 Mart 2025 12:21
Güncelleme: 12 Mart 2025 19:13
T24 Haber Merkezi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan'ın, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma ve örgütü lağvetme çağrısının ardından siyasi partilerle başlattığı görüşme trafiği devam ediyor. Eş Genel Başkanları, ikinci tur görüşmeleri kapsamında TİP ile görüştü. Gazetecilerin somut adım atılması konusundaki beklentileri ve İmralı'ya yeni ziyaret olup olmadığı konusunda DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, "Öcalan'ın çağrısının hayat bulabilmesi için kendisinin çok aktif rol alması gerekmektedir. Görüşme kanallarının güçlü bir şekilde açılması gerekiyor. Bu görüşmeler ve bundan sonraki sürecin barışa daha hizmet etmesi için yasal zeminde adımların atılması gerekir. TBMM'nin görev ve sorumluluk üstlenmesi acil durumlardan biridir" diye konuştu. Saadet Partisi ziyaretinin ardından konuşan Bakırhan ise Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan ile görüşme için bugün veya yarın başvuru yapılacağını açıkladı.
AKP Grup toplantısı sonrası gazetecilere konuşan Erdoğan, "DEM parti ile görüşür müsünüz?" sorusuna "Arkadaşlarım görüşecekler. Benden de randevu istendiği takdirde veririm." yanıtını vermişti. DEM Parti'li Ahmet Türk de Erdoğan ile görüşmelerinin faydalı olacağını belirterek "Kendisi ile görüşüp bu meselenin çözümü ile ilgili fikirlerimizi kendisine aktarmak isteriz" demişti. Erdoğan, onay vereceğini söylemişti: DEM Parti, Cumhurbaşkanı'ndan randevu isteyecek |
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "terör eylemlerine son vererek lağvedilmesi" çağrısı yaptığı PKK'nın lideri Abdullah Öcalan,aylardır beklenen çağrıyı yaparak, PKK'nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması gerektiğini açıkladı. Öcalan'ın çağrısında "Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum" ifadeleri yer aldı. Öcalan, "Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın" dedi.
Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısına ek olarak gönderdiği "Bu perspektifi ortaya koyarken, şüphesiz, pratikte silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" notu da okundu.
Öcalan'ın, PKK'nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması yönündeki açıklamasından sonra, PKK Yürütme Komitesi, Öcalan’ın çağrısına katıldıklarını ve gereklerini yerine getireceklerini belirtti. Komite, Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını da istedi.
PKK Yürütme Komitesi, 1 Mart'tan itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiklerini belirterek, saldırı olmadıkça hiçbir silahlı gücün eylem yapmayacağını vurguladı.
Eş Genel Başkanların TİP temsilcileriyle görüşmesi sona erdi. Görüşme, Mecliste bulunan Halkla İlişkiler Binası’nda yapıldı. DEM Parti heyeti, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün, Parti Sözcüsü Saliha Sera Kadıgil, Parti Meclisi üyesi ve Milletvekili Ahmet Şık tarafından kapıda karşılandı.
Basına verilen fotoğraf ve görüntünün ardından toplantı basına kapalı şekilde oldu. Toplantı sonrası açıklama yapıldı.
Görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada konuşan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "Ülkenin demokratikleşmesi ve barışın sağlanması konusunda, bütün bu tarihsel mirasın bir uzanımı olarak kayıtsız ve şartsız bir biçimde barışın tarafıyız" dedi. Yaşanan gelişmeleri dikkatlice izlediklerine dikkat çeken Baş, iktidar tarafından atılması gereken adımların olduğunu söyledi. Baş, "Barışın kalıcı bir biçimde tesis edilmesi için Türkiye'de mutlaka güçlü bir demokratikleşmenin yaşanması gerekiyor. Silahların susmasından söz ediyoruz. Yargı silahının susması gerektiğini düşünüyoruz. İktidar tarafından tek yanlı olarak tüm muhalefete karşı kullanılan yargı silahının susması gerektiğini düşünüyoruz. TBMM zemininde şeffaf, katılımcı bir tartışma sürecinin Türkiye'yi barışa taşıyacağına ilişkin inancımızı bir kez daha ifade etmiş olayım" diye konuştu.
Hatimoğulları, Suriye'deki son saldırıları "Alevilerin yaşadığı en büyük katliamla karşı karşıya bulunuyoruz" diye nitelendirerek, "Katliamı bir kez daha en sert biçimde kınıyoruz. Bunlar yaşanırken HTŞ ve SDG arasında 8 maddelik anlaşma imzalandı. Bundan önce SDG'nin Aleviler, Hristiyanlar ve Dürzilerin görüşlerini aldığını öğrenmiş bulunmaktayız. Anlaşma onların üzerindeki baskıları da bitirmeyi hedeflemektedir. Bu anlamdaki en önemli hedef, 1 ve 3. maddede altı çizildiği gibi Suriye'de halkların eşit hakları temelinde demokratik Suriye'ye giden yolu aralanmıştır" dedi.
Partileri ziyaretlerinden alınan neticeye baktıklarında 1993'ten bu yana ilk defa barışın bu kadar çok sahiplenildiğini gördüklerini ifade eden Hatimoğulları, "Hali hazırda bu kadar zemin güçlüyken, devletin ve iktidarın sorumlulukları önemlidir" dedi.
Gazetecilerin somut adım atılması konusundaki beklentileri ve İmralı'ya yeni ziyaret olup olmadığı konusunda ise Hatimoğulları, "Öcalan'ın yaptığı çağrının hayat bulabilmesi için kendisinin çok daha aktif görev üstlenmesi gerektiğini kendi ifade etti. Kendi örgütüne yaptığı fesih çağrısının yaşam bulabilmesi ve kongrelerini toplayabilmeleri, kendisinin diyalog kurabilecek zeminin güçlenmesi ve görüşme kanallarının güçlü bir biçimde açılması gerekiyor. Sadece heyet değil, bu sürece katkı verebilecek bütün kesimlerin İmralı'ya gidip gelebileceği koşulların oluşması önemli. Dolayısıyla Öcalan'ın çalışma koşullarının düzenlenmesi çok önemlidir. Heyetin gitmesini bekliyoruz, henüz planlanmış bir şey yok ama heyetin de gitmesi gerekiyor. Bahsettiğim, Öcalan'ın diyalog kurmak istediği bütün kesimler için Ada'nın kapılarının açılması gerekiyor" diye konuştu.
DEM Parti heyetinin ikinci durağı, Saadet Partisi oldu. DEM Parti heyeti, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan’ın yanı sıra Siyasi İşler Başkanı Mesut Doğan, Dış İlişkiler Başkanı Mustafa Kaya, Kadın Kolları Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci ve Meclis Grup Başkanvekili Bülent Kaya tarafından kapıda karşılandı.
Yaklaşık bir saat süren Saadet Partisi görüşmesi ardından basına açıklama yapan Bakırhan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Randevu isterlerse veririm" sözlerine, "Heyetimiz Cumhurbaşkanı ile görüşmek için bugün ya da yarın başvuru yapacak" yanıtını verdi.
Açıklamada ilk olarak söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, görüşmenin olumlu geçtiğini ve görüşmede birçok noktada aynı sonuçlara vardıklarını söyledi. Bakırhan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriye Geçici Yönetimi ile Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi arasındaki mutabakat metnini konuştuk. Türkiye’nin diğer meselelerini konuştuk. Çağrı metni önemliydi ve bunu birçok siyasi parti görüşmesinde de dile getirdik. Çağrı metni, biraz Meclis zeminini işaret ediyordu. Meclis zeminine düşen görev ve sorumlulukları hatırlatıyordu. Biz de artık bu saatten sonra Meclis'in harekete geçmesi gerektiğini, Meclis’teki siyasi partilerin de hazır bir çözüm ve barış olsun meselesindeki hemfikir olmalarından kaynaklı artık Meclis'in de yasal düzenlemeler için önüne bir yol haritası, bir plan ve program koymasını gerektiğini belirtmek istiyoruz.Bir toplumsal mutabakat var. Peki, iktidar neyi bekliyor? Bugüne kadar yürütme neden adım atmıyor ve bunun önündeki engel nedir sorularını da sormadan edemiyorlar.
Bu sürecin güvenilir bir şekilde yürümesi için yapılacak şeylerin başında Sayın Öcalan’ın müzakere yapma koşulları, şartları öncelikle oluşturulmalıdır. Bakın Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu çağrı, aynı zamanda Suriye’de yapılan mutabakatın da önünü açtı. Emin olun buradaki çağrı; orada Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi ile Şara yönetimini bir araya getirdi. Orada önemli gelişmelere yol açtı. Sayın Cumhurbaşkanı da bu konuda çok önemli şeyler söyledi. Kazanan Suriye halkı olacak dedi. Buna katılıyoruz ve önemsiyoruz. Kazanan sadece Suriye’deki halklar olmayacak aynı zamanda Türkiye olacak, Türkiye’de yürüyen bu süreç olacak.
Bu vesile ile iktidara şu çağrıyı yapmak istiyoruz; Şimdi artık Kuzey Doğu Suriye yönetimi ile sizin de temasa geçme zamanınız geldi. Direkt Kuzey Doğu Suriye yönetimi ile görüşüp konuşabilirsiniz. Ne istediklerini anlayabilirsiniz. Bu aynı zamanda Türkiye’nin bölgede izlediği politikalara katkı sunar. Artık bir diyalog sürecine girdiğimiz için de. Evet, nasıl Suriye’de diyalog bir mutabakatla sonuçlandıysa; Türkiye’deki bu çözüm tartışmalarının da bir mutabakatla demokratik yasal adımların atılmasına vesile olmasını umuyoruz.
Saadet Partisi kurucu lideri Sayın Erbakan’ı burada anmamak olmaz. Kendisine tekrar rahmet diliyorum. Türkiye’de çok önemli ilklere imza attı. Kimsenin Kürt demediği dönemlerde, kimsenin Kürt sorunu demediği dönemlerde rahmetli Erbakan’ın Kürt meselesine kafa yorması, çözüm arayışı içerisine girmesi, bunu dillendirmesi çok değerli, çok kıymetlidir. O geleneğin temsilcisi olan Saadet Partisi’nin de bugün yapmış olduğumuz görüşmelerde rahmetli Erbakan’ın meseleye yaklaşımı ile aynı yerde durmaları bizi çok sevindirdi. Umarım önümüz dönem rahmetli Erbakan’ın dediği gibi hepimizin kardeşçe, bir arada, eşitçe yaşadığımız günlere vesile olur."
Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan ise açıklamasında Kürt meselesinin 56 yıllık bir geçmişi olduğunu belirtti. Arıkan, "56 yıl önce neredeysek bugün de aynı noktadayız" dedi. Ayrıca Arıkan, Suriye'de yaşanan Alevilere yönelik saldırıları da kınadığını dile getirdi.
Türkiye'de demokratikleşme olacaksa, düşünce özgürlüğünün önünün açılması gerektiğini ifade eden Arıkan, siyasilerin ve gazetecilerin düşüncelerini rahatça ifade edeceğini ifade etti. Arıkan, kayyım atamalarına da karşı olduklarını belirtirken, belediye başkanlarının suçları varsa yargılanabileceği ancak kayyım atamak yerine seçimle yeni başkanın belirlenmesi gerektiğini belirtti.
DEM Parti heyeti, günün son durağı olarak Gelecek Partisi'ni ziyaret ediyor. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, heyeti kapıda karşıladı.
Ardından heyetler, basına kapalı görüştü.
DEM Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, İmralı'dan PKK'ya yapılan "silah bırakma" çağrısına ilişkin, "Bugün Öcalan'ın yapmış olduğu bu çağrıya Türkiye'de muhalefet dahil olmak üzere hem siyasi hem toplumsal dinamiklerin olumlu görüş belirtmesi, desteklemesi bir an önce barışın Türkiye topraklarında tesis edilmesi için verdikleri mesaj çok anlamlı." değerlendirmesini yaptı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu ise "Terörsüz Türkiye" hedefine yönelik, "Önemli bir tarihi fırsat olarak görüyoruz. Biz Türk, Kürt, Sünni, Alevi bütün bu laik, muhafazakar gerilim hatlarının barışçıl yollarla konuşarak, anlaşarak, yüz yüze bakarak çözülebileceğine kesinlikle inanıyoruz." dedi.
Suriye'de yaşanan gelişmelere Türkiye'nin mesafe koymasının doğru olmayacağı değerlendirmesini yapan Davutoğlu, "Türkiye'nin her kesiminin, şehit ailelerinin, yakınlarını, çocuklarını kaybeden bütün annelerin de benimseyebileceği bir dili, bir eylemi, bir yol haritasını ortaya koyma vaktidir." ifadelerine yer verdi.
Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hatimoğulları, İmralı heyetinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile randevu talebine henüz dönüş olmadığını ancak olumlu yanıt beklediklerini söyledi.
© Tüm hakları saklıdır.