Başbakan Ahmet Davutoğlu, Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde botun batması sonucu aralarında 3 yaşındaki Aylan Kurdi'nin de bulunduğu 12 kişinin öldüğü yaşanan facia ile ilgili olarak açıklama yaptı. Davutoğlu açıklamasında, " 3 yaşındaki Aylan'ın bedeninde yıllardır acı içinde kıvranan bir millet, tüm dünyaya adalet ve merhamet çağrısında bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. “Dünya üzerine düşeni yapmıyor” diyen Davutoğlu, Tartışmamız gereken bir tren vagonunun, bir kaçakçı teknesinin kaç mülteci aldığı değil; yüreğinizin kaç insana yer açabildiğidir" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, "Başkentlerde, Brüksel'de soğuk duvarlı toplantı salonlarında yapılan müzakerelerde gelinen yer Aylan'ın cansız bedeni olmuştur. Kaybeden bütün bir insanlıktır ve bu insanlığı temsil ettiğini iddia eden ancak gereğini yapamayan uluslararası toplumdur" açıklamasını yaptı.
‘Konu uluslararası denge meselesi değil insanlığın geleceği meselesidir’
Başbakan Davutoğlu'nun yazılı açıklaması şöyle; "Dünya bugün tarihinin en büyük insanlık dramlarından biriyle karşı karşıya. Orta Doğu’da yıllardır kulak tıkanan, görmemek için gözlerin kapatıldığı bir kriz bugün Avrupa sahillerine dayanmıştır. Modern dünyanın kaçmaya çalıştığı acı gerçekler kaçanların peşini bırakmamıştır. 3 yaşındaki Aylan’ın bedeninde yıllardır acı içinde kıvranan bir millet, tüm dünyaya adalet ve merhamet çağrısında bulunmaktadır. Avrupalı liderlerin görmesi gereken gerçek şudur: Konu artık bir hukuk, siyaset, uluslararası denge meselesi değil insanlığın geleceği meselesidir. Tartışmamız gereken bir tren vagonunun, bir kaçakçı teknesinin kaç mülteci aldığı değil; yüreğinizin kaç insana yer açabildiğidir"
‘2 milyonu aşkın sığınmacıyı bağrımıza bastık’
"Başkentlerde, Brüksel’de soğuk duvarlı toplantı salonlarında yapılan müzakerelerde gelinen yer Aylan’ın cansız bedeni olmuştur. Kaybeden bütün bir insanlıktır ve bu insanlığı temsil ettiğini iddia eden ancak gereğini yapamayan uluslararası toplumdur. Tarih boyunca mazlum milletlere ayrım yapmaksızın kucak açan bir medeniyetin çocukları olarak bizler; Suriye’de, Irak’ta başı sıkışan, emin bir liman arayan herkese kapımızı açtık, 2 milyonu aşkın sığınmacıyı bağrımıza bastık. Benzer kaderi paylaşan binlerce Aylan son 4 yıl içinde Türkiye sınırları içinde dünyaya gelmiş, ilk adımlarını atmış, güven ve emniyet içinde hayata tutunmuştur. Biz, Türkiye olarak, kapımızı, gönlümüzü nasıl Suriyeli, Iraklı, Arap, Kürt, Sünni, Şii, Müslüman, Hristiyan tüm kardeşlerimize, akrabalarımıza açtıysak bundan sonra da açık tutacağız. Dünya’da en çok sığınmacıyı barındıran ülke olduğumuzu tescil eden Birleşmiş Milletler de bu çabamızı takdir etmektedir."
‘Suriyeli muhacirlere sahip çıkan aziz milletime şükranlarımı sunuyorum’
"Bu merhametten yürekleri nasipsiz, yapılan hizmetlere gözleri kör, Aylan yavrumuzun yurdu Orta Doğu’yu bataklık olarak tanımlayan, tüm gücü ile mazlum muhacirler için çalışanları diktatör olarak nitelemekten çekinmeyen, her fırsatta kendi konforlu dünyalarından duygusuz yorumlarla gönülleri, zihinleri kirletenlerin ise aynaya bakacak yüzleri olmayacak. Bu kardeşlik destanına omuz veren Şanlıurfa’dan, Gaziantep’e, Hatay’dan Kilis’e, Kahramanmaraş’a tüm sınır illerimize ve Karadeniz’den İstanbul’a Ankara’dan İzmir’e Suriyeli muhacirlere sahip çıkan aziz milletime bir kez daha en kalbi şükranlarımı sunuyorum."
‘Soframızdaki ekmeği bölüp bu yükü taşırız’
"Tarih ve insanlık bu yükü sadece bize vermiş olsa da soframızdaki ekmeği bölüp bu yükü taşırız. Ama bu başta Avrupa olmak üzere diğer dünya devletlerinin üzerlerine düşeni yapmadıkları gerçeğini değiştirmez.Çocuklarımızın, gelecek nesillerin bizim adımıza tarih aynasına bakarken utanmaması için bugün daha fazla geç kalmadan sorumluluklarımızın gereğini yerine getirme vaktidir. Bu ortak vicdanımızın göz ardı edilemeyecek çağrısıdır."