Politika

Erdoğan'dan ilk açıklama: Suriye'deki son hadiseler Türkiye'nin haklılığını teyit etmiştir; milli güvenlik çerveçesinde tedbirleri alıyoruz

02 Aralık 2024 18:30

T24 Politika

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Suriye'de son günlerde yaşanan olaylara ilişkin ilk kez konuştu. Uzun bir süredir Orta Doğu'daki şiddet sarmalının Suriye'yi de etkisi altına almasına dikkat çektiklerini belirten Erdoğan, Suriye'de yaşanan olayların Türkiye'nin haklılığını tescil ettiğini ifade etti. Erdoğan,"Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve milli birliğinin korunması, 13 yıldır devam eden istikrarsızlığın Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda mutabakatla son bulması en büyük temennisidir. Ülkemizin milli güvenlik öncelikleri çerçevesinde sahadaki süreci an be an takip ediyor, farklı eylemin yaşanmaması adına gereken bütün tedbirleri alıyoruz" dedi.

Erdoğan basın mensuplarının İsrail, Gazze ve Lübnan'da ateşkes görüşmeleriyle sorusuna ise,"İsrail'in verdiği sözleri tuttuğunu göremedik. 50 bini aşkın insanın öldürüldüğü süreçte neyine inanacağız? Ateşkes sözü veriyorlarsa bunu görelim ve uygulamada bu adımlar atılsın, biz de inanmış olalım" yanıtını verdi. 

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç'i, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resmi törenle karşıladı. İki lider, heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlenledi.

Erdoğan: Balkanlarda istikrarı destekliyoruz

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Bu sene Türkiye Karadağ arasındaki diplomatik ilişkilerin 145. yıl dönümüdür. Karadağ ile bu ortak geçmişimizde mütenasip şekilde siyasi, ekonomik ve külterel temelleri sağlam kapsamlı bir iş birliğimiz mevcut. Değerli dostumun bu ilk ziyareti de müstesna düzeydeki ilişkilerimizin nişanesidir. Görüşmemizde ikili münasebetlerimizi kapsamlı bir şekilde ele aldık. Önümüzdeki dönemde atacağımız adımları değerlendirdik. Münasebetlerimizi kurumsal düzeyde ele almak için Yüksek Düzeyli Strajik Konsey kurulmasını kararlaştırdık. Ayrıca bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunduk.Balkanlarda istikrara atfettiğimiz önemi teyit ettik. Türkiye olarak dini ve etnik bir mozaik olan Balkanlarda huzuru ve istikrarı desteklemeye büyük önem verdiğimizi bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Karadağ'ın zengin kültürel ve etnik dokusuyla Balkanlarda hoşgörü ve bir arada yaşama kültürüne örnek teşkil eden bir ülke olarak görüyorum. 2021 yılında Karadağ'a gerçekleştirdiğim ziyarette ikili ticaret hacmimizi 250 milyon dolara çıkarma hedefi koymuştuk. Covid salgını, Ukraydaki savaş ve küresel ekonomik sıkıntılara rağmen bu hedefe ulaşmaya çok yakınız. Sayın Cumhurbaşkanıyla bu hedefe ulaşma konusunda mutabık kaldık.

"Karadağ'a en fazla yatırım yapan ülkelerin başında geliyoruz"

Karadağ'a en fazla yatırım yapan ülkelerin başında geliyoruz. Müteahitlik alanında firmalarımız Karadağ'da yaklaşık 500 milyon değerinde 62 projeyi başarıyla tamamlamıştır. Firmalarımız özellikle altyapı, inşaat ve hizmet sektörlerine ilgilerini sürdürüyorlar. Bu ilginin neticesi olarak Karadağ'a doğrudan yatırımlarımızda 2023 ve 2024 yıllarında rekor artış yaşanmıştır. Önümüzdeki döneminde 6. Karma Ekonomi Komisyon Toplantısına ev sahipliği yapacağız. Bu vesileyle iş insanlarımıza verdikleri destekten ötürü kıymetli dotum Milatoviç'e milletim adına teşekkür ediyorum. 

THY'nin öncülüğünde çok sayıdaki uçuşuyla Karadağ'ı adeta tüm dünyaya bağlıyor. TİKA'nın restorasyon eğitim ve sağlık alanındaki projeleri ve Yunus Emre Enstitüsünün faaliyetleri ilişkimizin önemli boyutlarındadır. 

Hem bizi hem de Karadağ'ı olumsuz etkileyen Rusya Ukrayna savaşının başından beri adil bir barışın tesis edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Gazze ve Lübnan'a yönelik olan İsrail saldırılarında da aynı ilkeli tutumumuzu muhafaza ettik. Gazze'de bir an önce ateşkesin sağlanmasını ümit ediyoruz.Bölgemizdeki yangının sönmesi için Türkiye olarak dün olduğu gibi bugün de üstümüze düşen ne varsa yapmaya hazırız.

"Suriye'de yaşanan gelişmeler bizi haklı çıkarmıştır"

Suriye'de aniden patlak veren gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Gerek Dışişleri Bakanımız gerek MİT Başkanımız muhataplarıyla sürekli temas halindeler. Uzun bir süredir Ortadoğu'daki şiddet sarmalının Suriye'yi de etkisi altına almasına dikkat çekiyorduk. Son hadiseler Türkiye'nin haklılığını teyit ve tescil etmiştir. Suriye ihtilafında ülkemizin duruşu, temel öncelikleri bellidir. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve milli birliğinin korunması, 13 yıldır devam eden istikrarsızlığın Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda mutabakatla son bulması en büyük temennisidir. Ülkemizin milli güvenlik öncelikleri çerçevesinde sahadaki süreci an be an takip ediyor, bunlara halel getirecek özellikle farklı eylemin yaşanmaması adına gereken bütün tedbirleri alıyoruz"

Milatoviç: Erdoğan'ı ülkemizde görmek istiyoruz

Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç ise, "Bizim ülkemizin öncelikli hedefi Avrupa Birliğine girmektir. Bu hedefler doğrultusunda Türkiye ile ilişkilerimizin saygı ve güvenlik çerçevesinde gerçekleşecektir. Sayın Erdoğan'ı ülkemizde görmek istiyoruz" dedi.

Milatoviç'in ardından konuşan Erdoğan, "Türkiye'den Karadağ'da yatırım yapan firmalarımızın savunma sanayiinde birçok adım atabileceğini kendileriyle de paylaştım. Bu firmalarımızın herhalde adını vermeye gerek yok.Bundan sonraki süreçte de bu firmaların atacağı adımları bu akşam kendileriyle de paylaşacağız" diye konuştu.

Erdoğan: İsrail'in ateşkes sözünün nesine inancağız

İsrail, Gazze ve Lübnan'da ateşkes görüşmeleriyle ilgili sorusuna da yanıt veren Erdoğan,"İsrail'in verdiği sözleri tuttuğunu göremedik. Bundan sornaki süreçte acaba verdiği sözleri tutar mı noktasına gelince bu konuda pek samimi bir yaklaşım görmedik. 50 bini aşkın insanın öldürüldüğü süreçte neyine inanacağız? En son Lübnan'da öldürülen insanlar... Neyine inanacağız? Ateşkes sözü veriyorlarsa bunu görelim ve uygulamada bu adımlar atılsın, biz de inanmış olalım" dedi.

 

Halep'te neler oluyor?

Suriye'nin Hatay sınırındaki İdlib kentini kontrol eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ‘terör organizasyonları’ listesinde bulunan cihatçı örgüt Heyet Tahrir Şam (HTŞ) önderliğindeki silahlı gruplar, 27 Kasım'da Şam yönetimi kontrolündeki Halep'e geniş bir harekât başlattıklarını duyurdu. İdlib ile Halep birbirine sınır iki kent. Suriye'nin ikinci büyük kenti olması yanı sıra iç savaş öncesinde ülke ekonomisinin kalbi olarak bilinen Halep'te 2016'dan bu yana ilk kez kendisine muhalif silahlı gruplarla Şam yönetimi arasında çatışma yaşanıyor. Harekâta Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin aktardığına göre Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) da destek veriyor. 

Mart 2020'de Rusya ve Türkiye, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde ateşkes ilan etmiş; iki ülke ordularının bölgede ortak devriyeler gerçekleştireceği açıklanmıştı.

Şu anda bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait çok sayıda gözlem noktası bulunuyor.

Bölgede silahlı gruplarla Suriye ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Bölgeden aktarılan bilgilere göre söz konusu silahlı gruplar, ilk 48 saatte 20 kilometreye yakın mesafe kat etti. 29 Kasım'da ise HTŞ liderliğindeki grupların Halep'in kalbine girdiği iddia edildi. Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi hem silahlı gruplardan hem de Suriye ordusundan çok sayıda kişinin öldüğünü bildirdi. Gözlemevi'ne göre ilk iki günde 120'den fazla HTŞ militanı ve yaklaşık 20 SMO üyesi öldü, Suriye ordusu da 60'tan fazla kayıp verdi.

Türkiye temkinli ama Şam'ı işaret ediyor

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova'nın, silahlı grupların saldırısını "Suriye'nin egemenliğinin ihlali" olarak gördüğünü açıkladı. Peskov, "Biz Suriyeli yetkililerin bölgeye bir an önce düzen getirmesinden ve anayasal düzeni yeniden tesis etmesinden yanayız” dedi. 

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Halep'te yaşanan çatışmalarla ilgili açıklamasında "İdlib'e yönelik son dönemdeki saldırıların" altını çizdi ve "son günlerde yaşanan çatışmaların bölgedeki gerginliği istenmeyen şekilde artırdığına" dikkat çekti. "Yeni ve daha büyük istikrarsızlıklara yol açılmaması ve sivil halkın zarar görmemesi, Türkiye bakımından büyük önem teşkil etmektedir" diyen Keçeli, "Gelişmeleri, Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğüne atfettiğimiz önem ve terörle mücadeleye verdiğimiz öncelik çerçevesinde çok yakından takip ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

Kritik önemdeki M5 yolu hedefte

Resmî kaynaklara göre, silahlı gruplar, Halep ile başkent Şam arasındaki ana karayolu kavşağı olan M5'in bir bölümünü kontrol altına almayı başardı. M5, Suriye'nin Ürdün sınırı yakınlarında başlayan ve Türkiye sınırı yakınlarındaki Halep'e kadar uzanan otoyol. 

İdlib vilayetini boydan boya kesen ve 450 kilometre uzunluğundaki yol, ülkenin nüfusu en fazla olan dört kentini, Şam, Humus, Hama ve Halep'i birbirine bağlıyor. Savaş öncesinde Suriye'nin ekonomik arterlerinden biri olan M5, ülkenin sanayi merkezlerinden Halep'i de besliyor.

Uzmanlar otoyol aracılığıyla yapılan ticari işlemlerin savaş öncesinde 25 milyon dolarlık günlük hacme sahip olduğunu tahmin ediyor. Otoyol Suriye'nin doğusu ve kuzeyinden ülkenin geri kalan kesimlerine buğday ve pamuk taşımacılığı için kullanılıyor. Ayrıca Ürdün, Suudi Arabistan, Türkiye ve Arap ülkeleriyle ticaret de bu yol üzerinden yapılıyor.

Bölgede hangi güçler bulunuyor?

Suriye, Rusya ve İran; yeni saldırı dalgasının HTŞ destekli silahlı grupların Halep'in kontrolünü tamamen ele geçirmesine yol açabileceğinden endişe ediyor.

İran Devrim Muhafızları'nın önemli komutanlarından Kioumar Pourashemi'nin Halep'teki çatışmaların ilk saatlerinde öldürüldüğü bildirilirken, Rus hava saldırıları özellikle Suriye ordusunun önemli bir akaryakıt üssünün bulunduğu Han Al-Asal'da yoğunlaştı.

Şam yönetimi, Rusya tarafından eğitilen ve eskiden "Kaplan Kuvvetleri" olarak bilinen 25. Özel Kuvvetler Tümeni'ni bölgeye konuşlandırdı. Şam tarafından konuşlandırılan birlikler arasında Filistin Kudüs Tugayı ve Rus yapımı modern T-90 tankları ve T-72'nin geliştirilmiş versiyonlarıyla donanmış 4. Suriye Tümeni yer alıyor.

Yıllardır İdlib'i kontrol eden ve eski adı El-Nusra Cephesi olan, kendilerini cihatçı olarak tanımlayan HTŞ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin "terör organizasyonları" listesinde bulunuyor. Türkiye de HTŞ'yi "terör örgütü" olarak kabul ediyor. 

Türkiye-Suriye normalleşme çabaları

Saldırılar, Türkiye ile Suriye arasında normalleşme çabalarının hızlandığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme isteğinin dile getirildiği bir dönemde gerçekleşiyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Suudi Arabistan ve Azerbaycan'a yaptığı ziyaretlerin ardından uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada “Hâlâ Esad ile görüşmeyi umuyorum. Çünkü Suriye ile Türkiye arasındaki terör yapılarını yok etmemiz gerekiyor. Suriye’de adil ve kalıcı bir barışın temeli var. Bunu sağlamak için atılacak adımlar net ve açıktır. Normalleşme için Suriye tarafına elimizi uzattık. Bu normalleşmenin Suriye topraklarında barış ve huzurun kapılarını açacağına inanıyoruz" demişti. 

Rusya ile Türkiye arasında anlaşmazlık mı var?

Kremlin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiyev, geçtiğimiz haftalarda yapılan Astana22 toplantısı sırasında Rus haber ajansı Tass’a verdiği röportajda Türkiye’ye Suriye'de "işgalci güç" demişti. Rusya, kendi güçleri ve İran güçleri dışındaki tüm askerî varlıkları "işgalci" olarak tanımlıyor fakat Astana ortaklığı Moskova'nın Ankara'yı açıktan bu şekilde tanımlamaktan uzak durmasını sağlıyordu. 


NAMIK DURUKAN YAZDI

PYD/YPG, Fırat’ın batısını boşaltıyor: Tel Rıfat’tan sonra Menbiç’ten de çekiliyorlar

Kuzeybatı Suriye’de şiddetli çatışmalar: Harita değiştiren operasyonda Batı Halep’e yoğun bombardıman

HTŞ liderliğindeki gruplar bir kez daha şehrin kapılarına dayandı; Halep’e 5 kilometre yaklaştılar 

HTŞ liderliğindeki gruplar Halep’in dış mahallelerine girdi, merkeze ilerliyor: Şam-Halep karayolu da kontrollerine girdi

Rus savaş uçakları Halep'i vurdu: HTŞ destekli gruplar, YPG’nin kontrolündeki havaalanına saldırı hazırlığı yapıyor

İdlib tamamen HTŞ liderliğindeki silahlı grupların kontrolüne girdi, istikamet Hama: Gruplar kente girmeye başladı

SMO, Tel Rıfat ve Afrin bölgesinde saldırıya geçti; PYD/DSG cepheleri ateş altına alınıyor

Suriye Milli Ordusu, Tel Rıfat’a girdi: 'Sırada Münbiç var' iddiası