Gündem

CHP'li Rıza Türmen: T24'e, 'soru önergesini yayından kaldırın' talimatı sansürdür!

CHP'li Umut Oran'ın Meclis'te yönelttiği soru önergesine ilişkin T24'te yer alan haberin BTK ve TİB tarafından 'yayından kaldırın' talimatına CHP'li Rıza Türmen'den 'sansür' tepkisi geldi

01 Şubat 2014 12:44

Hülya Karabağlı / Ankara

CHP İzmir Milletvekili, Anayasa Komisyonu Üyesi Rıza Türmen, BTK ve TİB'in herkes açık olan bir soru önergesiyle ilgili T24'e, 'yayından kaldırın' yönündeki kararı, 'sansür" olarak nitelendirdi. Milletvekillerinin yazı ve soru önergelerinin TBMM'nin internet sayfasında herkese açıldığına dikkat çeken Türmen, "T24'e yapılan gerçekten çok enteresan. TBMM'nin sayfasına bu önergeler herkes öğrensin, okusun diye konuluyor. Herkese açık olan bir soru önregesinin yayından kaldırılmasına ilişkin bir kararı hiç bir gerekçe haklı kılamaz" dedi.

Türmen, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri süren yeni internet  düzenlemesi ve T24'e yönelik alınan karalarla ilgili gelecek hafta salı günü bir konuşma yapacak. Türmen, Meclis'ten henüz geçmeden T24'e getiriyen yasakla kendini hissettiren yeni internet düzenlemesini değerlendirdi. Türmen, yeni yasanın TİB'e geniş yetkiler verdiğine dikkat çekti.

Türmen'in özel açıklamaları şöyle:

 

'AKP Sosyal  medya aracılığıyla  muhalefeti engellemek istiyor'

 

İletişim teknolojisi, bireylerin birbirleriyle haberleşerek toplusmal hareketler doğurması olanağını sağlamaktadır. Nasıl ki gezi protestolarında sosyal medya önemli bir rol oynamistir, AKP de sosyal medya aracılığıyla ve günümüzde halen internet üzerinden yapılan muhalefeti engellemek için bu yasa tasarısını kanunlaştırmaya çalışmaktadır. Oysaki kişilerin internet ortamında, özgürce fikirlerini paylaşabilmesi demokrasilerde korunması ve teşvik edilmesi gereken bir unsurdur. Internetin özünde kişilerin özgürce bilgi paylaşması fiki bulunmaktadır. Tasarının 5651 sayılı kanuna getirdiği değişiklikler bir kaç onemli sakınca içermektedir.

- Bir sayfanın içeriğine erişimin engellenmesi için, sadece özel hayatinin gizliliginin ihlal edildiği iddia edilmesi yeterlidir. Bu iddia uzerine TIB başkalığı bu talebi otomatik olarak kendiliginden yerine getirecektir. Özel hayatın gizliliginin ihlaline bağli olarak engellemenin gecikmesinde sakinca olan hallerde ise TIB bir talep olmaksizin engelemeyi yapabilecektir. Bu bir sansur nitelgindedir ve TIB’e çok geniş yetkiler tanımaktadır. Bu durum TIB’in keyfi davranmasına olanak tanımaktadır.
Fişleme yol açacak

- Tasarıdaki önlemlerin özel hayatın gizliliğini korumak amacıyla yapıldığı ileri sürülmekte. Oysa değişiklik tasarısının başka maddeleri özel yaşamın gizliliğini ihlal eder niteliktedir. Örneğin erişim sağlayıcılar, yer sağlayıcılar ve toplu kullanım sağlayıcılar, kullanıcıların bütün bilgilerini bir yıldan az olmamak üzere en fazla iki yil boyunca saklamak ve her istendiginde bu bilgileri TIB’e, emniyet genel müdürlüğüne ve MİT’e vermek zorundadır. Bu durum profilleme ve daha kötüsü fişlemeye yol acacak niteliktedir.

- AIHM, 2013 tarihli YILDIRIM /Türkiye kararında, mevcut yasanın AHIS’nin özel hayatın korunmasıyla ilgili olan 8. maddesini ihlal ettigine karar vermistir. AIHM ihlal kararının gerekçesi olarak Türk hukuk sisteminin internete getirilen keyfi engellemeleri önlemekte yetersiz olduğunu ve 5651 sayılı kanunun 8. maddesinin demokratik bir hukuk devletine uygun bir nitelik taşımadığını belirtmiştir. Bu karar uyarinca Türk hükümetinin yapması gereken, 5651 sayılı kanunu AIHM kararındaki sakincilari giderecek şekilde degistirmektir. Oysa siyasi iktidar bunun tam tersini yapmış, 5651 sayılı kanunda getirdiği değişikliklerle gerek düşünceyi ifade özgürlüğünü gerek özel yaşamın gizliliği hakkını daha da daraltan sınırlamalar getirmiştir.

Bütün yasalarda olduğu gibi bu değişiklikler de hiçbir ilgili kuruluş ve STK’lara danışmadan, görüşlerini almadan dayatmacı bir zihniyetle hazırlanmıştır. Demokrasilerde yasalar bu şekilde yapılmamaktadır. Ancak bu yasanın yaplış biçimi de yasanın anti demokratik ruhuna uygundur.

İlgili Haberler