Politika

CHP'den istifa eden Gülseren Onanç'tan ilk açıklama

Çözüm sürecine desteğinin ardından CHP Genel Başkan Yardımcılığı'ndan istifa eden Gülseren Onanç, 'CHP'nin çözüm süreci dışında kalmaması' gerektiğini söyledi

18 Nisan 2013 16:34

 

Anketlerin, partili seçmenlerin yüzde 65 oranında barış sürecini desteklediğini açıkladıktan sonra çıkan tartışma üzerine CHP Genel Başkan Yardımcılığı'ndan istifa etmek zorunda kalan Gülseren Onanç,  "CHP'nin çözüm süreci dışında kalmaması gerektiğini" açıkladı.  Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun isteği doğrultusunda istifa ettiğini duyuran Onanç, CHP Parti Meclisi'ndeki görevini sürdüreceğini bildirdi.

CHP'de "yenilikçi" kanadı temsil eden isimler arasında bulunan Onanç, dün (17 Nisan 2013) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştükten sonra CHP Genel Başkan Yardımcılığı'ndan istifa etmişti.  Kılıçdaroğlu'nun, "Açıklamalarınızla partiyi zor durumda bırakıyorsunuz" diyerek Onanç'ın istifasını istediği kulislere yansımıştı. CHP Genel Başkan yardımcıları Haluk Koç, Adnan Keskin ve Gürsel Tekin de, Onanç'ın sözünü ettiği anketten haberdar olmadıklarını öne sürmüşlerdi.

Onanç, istifa ettikten sonra ilk açıklamasını özel web sitesine koyduğunu Twitter'daki hesabından duyurdu.

Gülseren Onanç'ın açıklamasının tam metni şöyle:

 

17 Nisan 2013 Çarşamba günü, Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile gerçekleştirdiğimiz görüşme sonucunda, Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki Genel Başkan Yardımcılığı görevimi bırakmış bulunuyorum.


Bugün CHP içinde yer alan birçok kişi gibi ben de, 2010 yılında büyük umutlarla CHP’ye geldim.

2012 yılının Ağustos ayında başladığım Genel Başkan Yardımcılığı görevim boyunca, CHP’nin sosyal demokrat kimliğini, demokrasi ve temel hak ve özgürlüklere olan sarsılmaz inancını benimsedim. CHP’nin Türkiye için yeni bir umut olabileceğine inandım ve Partimin bu yolda devam etmesi için tüm yerleşik düşüncelere ve önyargılara karşın çalışmalarımı inançla sürdürdüm.

Son süreçte, CHP’nin halkı daha iyi anlaması, halkla daha iyi bütünleşmesi, halka yönelik politikalar üretmesi ve Türkiye’nin geleceğine dair umut veren bir parti olması için çaba gösterdim.

Cumhuriyet’in kurucusu olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin, ülkenin içinde bulunduğu böylesine önemli bir sürecin dışında kalmaması gerektiğine inanıyorum. Siyasi iktidarın Türkiye’nin bu en önemli sorununa çözüm sürecini tek yanlı, muhalefeti dışlayıcı bir tutumla ve yöntem hatalarıyla yürütmesinin sakıncalarına karşılık, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendi siyasi yaklaşımını açık ve net bir şekilde ortaya koymasının doğru olacağına inanıyorum. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu hassas süreçte CHP’nin aktif politika üreten, katkı sunan, süreci yapıcı bir şekilde ele alan bir yaklaşımı olması gerektiğini düşünüyorum.

Ancak bu noktada, parti yönetimiyle aynı doğrultuda politika yapma olanağımızın kalmadığına karar verdik. Bu fikir ayrılığından dolayı CHP’de yönetici olarak kalmamın doğru olmayacağını görüyorum.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun isteği doğrultusunda CHP’de sürdürdüğüm Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ediyorum.

CHP Parti Meclisi üyeliği görevine, aynı azim ve inançla devam edeceğim.
Türkiye’ye barışın ve demokrasinin gelmesi, CHP’nin çağdaş ve sosyal demokrat bir parti olması için çabalarımı sürdüreceğim.


Onanç'ın istifasına neden olan sözleri


Onanç, "CHP'ye oy verdim diyenlerin yüzde 65'i barış sürecini destekliyor. Bu, çok önemli bir orandır. Sürecin neler içerdiğini bilmediği halde, bu sürecin barışa evrilmesi gerektiğine inanan bir CHP var" sözleriyle dikkat çekmişti.


CHP'den istifa ile ilgili ilk açıklama


CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin de, genel merkezde gazetecilere yaptığı açıklamada, Onanç’ın istifasını dün MYK toplantısı sonrasında, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinin ardından sunduğunu ifade ederken, MYK’da bu konunun gündeme gelmediğini belirtti. Parti içinde bir huzursuzluk bulunmadığını öne süren Keskin, MYK’da da bir değişiklik beklemediğini, Onanç’ın yerine atama yapma yetkisinin genel başkanda olduğunu vurguladı.

Keskin, “Arkadaşımızın ayrılmasının ulusalcılıkla, liberallikle alakası yok. Bunlar medyanın kendine göre yaptığı yorumlar. MYK’da arkadaşımızın yaptığı çalışmalarla ilgili herhangi bir tartışma yok, herhangi bir sıkıntı yok. Sanırım arkadaşımız genel başkanla görüştükten sonra böyle bir karar verme ihtiyacını duydu” açıklamasını yaptı.

Kılıçdaroğlu’nun süreçle ilgili yaptığı değerlendirmeyi sonuna kadar desteklediklerini de belirten Keskin, “Zaten genel başkanımız açıklama yapmadan önce MYK’da bilgi veriyor. MYK’nın o konudaki eğilimini aldıktan sonra kamuoyuna açıklama yapıyor. O nedenle MYK’da genel başkanın yaptığı değerlendirmeler, önerilerle ilgili herhangi bir sıkıntımız yok bizim” diye konuştu.

 

İlgili Haberler