Politika

CHP: Almanya’nın soykırım kararı hükümsüzdür

"Tarihin tartışmalı bir dönemi için Almanya'nın siyasi hüküm vermesini kabul edemeyiz"

02 Haziran 2016 19:37

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Almanya’da ‘Ermeni soykırımı’ tasarısının kabul edilmesini kınadı ve “Bizim açımızdan hükümsüz ve geçersizdir” dedi. Öztürk, "Tarihin tartışmalı bir dönemine ilişkin Almanya Federal Meclisi’nin yetki ve sorumluluğu olmayan hukuki bir konuda önyargılara dayanan siyasi hüküm vermesi asla kabul edilemez" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Parlamentosu'nda kabul edilen 'Ermeni Soykırımı' tasarısıyla ilgili olarak, "İlk adım olarak Berlin Büyükelçisi'ni Türkiye'ye çağırıyoruz. Bu karar iki ülke arasındaki ilişkileri ciddi manada zedeleyecektir" değerlendirmesi yapmıştı. "Nasıl bir adım atarız, bunları oturup konuşacağız" diyen Erdoğan, "Büyükelçinin gelişi ve Alman Parlamentosu’ndaki metinlerin değerlendirilmesi. Dışişleri’ndeki arkadaşımız yapacak ve nihai kararımızı vereceğiz" ifadesini kullanmıştı.

Doğan Haber Ajansı’nın (DHA) haberine göre, Yılmaz’ın açıklaması şöyle:

“Tarihin tartışmalı bir dönemine ilişkin Almanya Federal Meclisi’nin yetki ve sorumluluğu olmayan hukuki bir konuda önyargılara dayanan siyasi hüküm vermesi asla kabul edilemez. Almanya Federal Meclisi, bu kararıyla Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin daha da çetrefilli hale gelmesine ön ayak olmakla kalmayıp aynı zamanda Türkiye-Almanya ilişkilerine de zarar vermiş ve özellikle bu ülkede yaşayan 3,5 milyon Türk’ü derinden yaralamıştır. Derin üzüntü duyuyor ve şiddetle kınıyoruz. Hiç şüphesiz bu karar bizim açımızdan hükümsüz ve geçersizdir.

“Kendi karanlık geçmişindeki suçluluğuna ortak arayan bu anlayışın, bu kararın sözüm ona Türkiye- Ermenistan ilişkilerinin düzeltilmesine veya Almanya’daki Türk ve Ermeni vatandaşlarının uyumuna hizmet edeceğini söylemek gülünç bir savunmadır. Ermenistan’ın bu konuyu üçüncü ülkeler nezdinde Türkiye’ye karşı bir silah olarak kullanma politikası, ilişkilerin normalleşmesini kolaylaştırmayacak, bilakis daha da zorlaştıracaktır.”

 

Tuncay Özkan: Çocuklarımız açısından bir felakettir

 

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Federal Alman Meclisinin kabul ettiği soykırım kanun tasarısının bu ulusun tarihine düşülmüş en büyük kara notlardan biri olduğunu söyledi. ”Soykırım kararı bizim açımızdan, çocuklarımız açısından bir felakettir” diyen Özkan, “Biz bu parlamentoyu oluşturan atalarımızın kemiklerini sızlatacak kadar tepkisiziz. Çok büyük üzüntü içindeyim” dedi.

 Özkan’ın TBMM Genel Kurulu’nda konuşması şöyle.

“Sayın Başkanım, kıymetli milletvekili arkadaşlarım; bu tablo içerisinde konuşuyor olmanın büyük üzüntüsünü yaşıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Türkiye'nin sorunlarına sahip çıkar bir tutum ve davranış içerisinde bir başka parlamentonun mütecaviz duruşuna karşı bir ortak tepkiyi dile getirmesini çok isterdim. Ancak, bu topraklardaki tarihi, hepimizin tarihini hepimize karşı kullanan çevrelere karşı ortak ses çıkartamamak bizim büyük ayıbımız olsa gerek.

“Ben tehcir sırasında ve sonrasında ailesi acılar içerisinde kalmış bir Anadolu çocuğuyum, Erzincan Eğinliyim. Ve biz, Ermenilerle, Kürtlerle, Yahudilerle, Rumlarla ortak tarihimizin her bir aşamasında birlikte çok güzel günlerin ve çok büyük başarıların gönencini yaşayan bir ulusken şu anda bu tarihin bize karşı kullanılan sayfaları nedeniyle ağır bir yenilgi ruh hâli içerisindeyiz. Parlamentomuzun bugünkü durumunu bu ruh hâlinin bir yansıması olarak görüyorum. Biz bu Parlamentoyu oluşturan atalarımızın kemiklerini sızlatacak kadar tepkisiziz. Çok büyük üzüntü içindeyim.

“Almanlar tehcir kararını İttihat ve Terakkiye fısıldayanlardır. 1,5 milyon insan yolculuğa çıkmıştır, 310 bini ne yazık ki -büyük bir acı içinde söylüyorum, her insanın hayatı çok değerlidir- yollarda kalmıştır. Kimisi Kürt çetelerin, kimisi Türk çetelerin, kimisi haydutların saldırısı altında yaşamını yitirmiştir; hastalıkla ve diğer sorunlarla mücadele etmişlerdir. Ancak, tehcirin yani bir yerden bir yere göç ettirmenin ve sonrasında ortaya çıkan sorunların tarihimize bir soykırım olarak geçirilmesi konusunda bu yüce Meclisin neredeyse yüz yıllık geçmişi boyunca dimdik duruşunu bugün gösterememek çok büyük bir acıdır.

“Ben size soruyorum: Hangi etnik kökenden gelirseniz gelin, bu ulusun gönencine, bu ulusun geleceğine, uygarlığımızın bütününe böyle bir kara lekeyi nasıl kabul ettireceksiniz, bunu nasıl anlatacaksınız çocuklarınıza? Bu acı tablonun hepimiz açısından büyük bedelleri olacağı kanaatindeyim. Bugün burada suskun kalmanın ya da bunu geçiştiriyor gibi davranmanın, bunu görmezden gelmenin bize hiçbir faydası olmaz.

“Dostlarım, karanlıkta ıslık çalarsanız aydınlık gelmez. Karanlıkta ıslık çaldığınız sürece, karanlıkla mücadele etmediğiniz sürece yalnızlığınız, yenilginiz, hüsranınız baki kalır. Oysa biz Anadolu topraklarında bir yıldız gibi geleceğe ışığını uzatan kocaman bir ulus olabilme ve bunun gönenciyle ilerleyebilme şansına sahibiz. Ancak, bu karar tasarısı, Almanya'nın kabul ettiği soykırım kararı bizim açımızdan, çocuklarımız açısından bir felakettir. Bu, kendinizi neyle temsil ettiğinizi iddia ederseniz edin, bu ulusun tarihine düşülmüş en büyük kara notlardan biridir. Birbirimizle ilgili çok şey söyleyebiliriz ama unutmayın, gelecek birlikte kucaklanacak bir şeyse onu sadece birilerinin istemesiyle  kucaklayamazsınız, hep birlikte kucaklamak zorundayız. Ortak bildiriler, ortak çağrılar gelecek için yapılır, geçmiş için yapılmaz. Yaslarımızla, acılarımızla geleceği kaybetmek noktasında bir duruş sergileyemeyiz. Önemli olan şey, umudumuzla, el ele, gönül gönüle bir gelecek inşa etmektir. Biz Ermeni soykırımını kabul edersek bu gelecek nasıl büyük bir zarar görür biliyor musunuz? Hakikat ortadan kalkar. Hakikatsiz bir geleceğin hiçbir değeri yoktur. Birlikte yaşadığımız acılar, daha yüzyıl değil… Eğer biz gerçeği, hakikati sadece birileri istiyor diye karartırsak ve emperyalizmin tuzağına bu noktada düşersek işte o gün ayrışmış oluruz.

“Ben bu karara karşı topluca bir dik duruşun ve güçlü bir sesin gelecekte bizi bir arada tutacağına ve birlik içinde barınmamıza, yaşamamıza yol açacağına inanıyorum.”

İlgili Haberler