Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Valiliği'nce kasım ayının sonuna kadar yürüyüşlerin yasaklanmasına tepki gösteren CHP'yi yalancılıkla suçladı. Yıldırım, "Şimdi anamuhalefet partisi CHP’den bazıları ‘AK Parti, 29 Ekim kutlamalarını, 10 Kasım anmasını engellemek için böyle bir karar aldı’ diye milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Allah aşkına, bizim Cumhuriyet ile cumhurla sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız? Ya da bunu ölçecek kalibrede misiniz?" dedi.
Yıldırım, partisinin Afyonkarahisar’da düzenlenen istişare toplantısında “2014 yerel seçimlerinde İzmir’de belediye başkanlığı aday kampanyasını yürütürken FETÖ ablalarının, abilerinin CHP ile beraber kampanya yaptıklarına, sandık başını tuttuklarına birebir şahidim” dedi.
"Kimse milletin kararından korkmasın. CHP’ye de çağrı da bulunuyorum, gelin millete birlikte gidelim" ifadelerini kullanan Yıldırım, "Başkanlık meselesi, sistem, yeni anayasa meselesi ne Recep Tayyip Erdoğan’ın ne de AK Parti’nin meselesidir" diye konuştu.
Hürriyet'ten Canan Karakış'ın haberine göre, Yıldırım, özetle şunları söyledi:
"Kısıtlama nedeni güvenlik"
“Ankara Valiliği aldığı bir kararla, güvenlik nedeniyle 30 Kasım’a kadar toplantı ve gösteri yürüyüşlerine kısıtlama getirdi. Bunun tek bir nedeni var, güvenlik. Milletin güvenliği. Şimdi anamuhalefet partisi CHP’den bazıları ‘AK Parti, 29 Ekim kutlamalarını, 10 Kasım anmasını engellemek için böyle bir karar aldı’ diye milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Allah aşkına, bizim Cumhuriyet ile cumhurla sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız? Ya da bunu ölçecek kalibrede misiniz? Cumhuriyet hamasetle büyümüyor, Cumhuriyet çalışmakla, üretmekle, millete hizmetle büyür.
"MHP takdire şayan"
"İçeride darbe girişimi ve terör gibi tehditler yaşarken, Irak’ta, Suriye’de bizi yakından ilgilendiren gelişmeler olurken, sorun üreten bir anayasa ve sistemle yolumuza artık devam edemeyiz. MHP’nin, devletin ve milletin karşı karşıya olduğu tehlikeyi görüp, meseleye milletin son noktayı koyması yönündeki yaklaşımı doğrusu takdire şayandır. MHP, parlamenter sistemi istiyor olabilir, ancak kararı millete bırakmak gibi milli bir yaklaşım sergilemiştir. Atalarımız ne demiş, ‘Yiğit yarasına yiğit katlanır.’
"Millete gidelim"
"Kimse milletin kararından korkmasın. CHP’ye de çağrı da bulunuyorum, gelin millete birlikte gidelim. Genel Kurul’da 367’nin üzerinde bir kabul olsa bile millete gitmeye söz verdik. Gelin bu şerefe, bu önemli karara siz de katılın, siz de bu kararın içerisinde olun. Milletin karşısına çıkalım, tezlerimizi savunalım, milletin verdiği karara da saygı duyalım. Başkanlık meselesi, sistem, yeni anayasa meselesi ne Recep Tayyip Erdoğan’ın ne de AK Parti’nin meselesidir. Bu iş milletin işidir, ülkenin işidir, devletimizin milletimizin beka meselesidir.
"FETÖ bizde barınamaz"
"FETÖ’nün hiçbir mensubu AK Parti teşkilatımızın içinde yer alamaz, barınamaz. Bu teşkilatta, teröristlere hiçbir zaman yeri olmadı ve asla olmayacak. Eğer sızmalar varsa onları da temizlemek konusunda zerre kadar tereddütümüz olmaz. Milletin mağduriyetini bir kenara bırakıp FETÖ’cülerin mağdurluğunu ifade etmek, mağdur edebiyatı yapmak bir anlamda FETÖ terör örgütüne bilerek, bilmeyerek destek olmaktır. Artık anamuhalefet partisi bu işten vazgeçsin. AK Parti’yi itham ediyorlar. AK Parti bu örgütle en önce mücadeleyi başlatan partidir. Ben canlı şahidiyim arkadaşlar, 2014 yerel seçimlerinde İzmir’de belediye başkanlığı aday kampanyasını yürütürken, FETÖ mensubunun o ablalarının, abilerinin CHP ile beraber kendilerini parçalarcasına kampanya yaptıklarına, sandık başını tuttuklarına birebir şahidim. Hatırlayın o günlerde CHP’nin bazı milletvekillerinin FETÖ ile partisinin nasıl sıkı ilişki içinde olduklarını ifade ettiklerini ve bu nedenle partisiyle yollarını ayırdıklarını unutmuş değiliz. AK Partiye laf edeceklerine kendi içlerine baksınlar ve FETÖ temizliğini yapsınlar.
"Musul'da göreve hazırız"
"Türkiye’nin eğittiği Ninova mücahitleri bugün Musul’da DEAŞ’a karşı ön saflarda yerini almıştır. Gerektiğinde Türkiye hava unsurlarıyla, koalisyon güçleri içerisinde de göreve hazırdır. Bu kampı (Başika kampını) boşaltırsak ülkemize yönelik terör saldırılarının da önünü açmış olacağız. Terör örgütlerinden başkasına yaramayacak bu talebi asla ve asla dikkate almayacağız.”
"One minute vardı two minutes de oldu"
Başbakan Yıldırım, Avrasya Tüneli’nin aralık ayında açılacağını ifade ederek, “Cumhurbaşkanımız Davos’ta ‘One minute’ dedi, Avrasya ile de Avrupa’ya ‘Two minute’ diyoruz. 2 dakikada gidilecek. Demek ki ‘One minute’ yanında bir de ‘Two minutes’imiz var” dedi. Yıldırım, toplantıda ekonomiye ilişkin de özetle şunları söyledi: “2017 bütçesi, AK Parti hükümetlerinin hazırladığı 15’inci bütçedir. Her zaman olduğu gibi bütçenin merkezinde insan var, yatırım var. 2017’de bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.9 civarında olacak. 2017 bütçesinde yine en büyük payı eğitime ayırdık. Bütçenin yüzde 22’si yani 122 milyar lira eğitimin.”
Afyon ruhu
Başbakan Yıldırım, toplantıda 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili sinevizyon gösterimini izlerken gözyaşlarını tutamadı.
Yıldırım’ın konuşmasından önce ağırlıklı olarak 15 Temmuz darbe girişimi ve hükümetin icratının anlatıldığı sinevizyon gösterisi yapıldı. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yalnızca bir iki kareyle yer aldığı gösterimde, “Başbakan Binali Yıldırım ile 2016 yılında ikinci hamle döneminin başlatıldığı”na vurgu yapıldı.
AKP milletvekilleri toplantıya aileleri ve çocuklarıyla katıldı. Eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in şıklığı dikkat çekti.
Afyonkarahisar’da Yenikapı mitingine atıfta bulunan afişler asıldı. Üzerinde Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin yan yana resimlerinin bulunduğu afiş dikkat çekti.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, gazetecilerin çadırını ziyaret etti ve Hürriyet foto muhabiri Selahattin Sönmez’in makinesiyle fotoğraf çekti.