Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinde; "Madenciliğin çevreyle, doğayla ilgili boyutunu asla göz ardı etmiyoruz. Bunu sadece bugünün sorumluluğu değil gelecek nesillere olan bir borç olarak görüyoruz. Çevreye rağmen değil çevreyle uyumlu bir madencilik anlayışını benimsiyoruz. Madencilik faaliyetlerinin sonlandırıldığı alanları yeniden doğaya kazandırıyoruz" dedi. Bakan Bayraktar, yenilenebilir enerji yatırımlarında 48 ayı bulan izin süreçlerini de 24 ayın altına düşüreceklerini ileri sürdü.
TBMM Genel Kurulu'nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye yer altı kaynakları açısından çok zengin bir ülke"
"Temel görevimiz vatandaşlarımıza sürekli, kaliteli, sürdürülebilir enerjiyi en ucuz, en düşük maliyetlerle ve çevreye uyumlu bir şekilde sunmaktır. Bunun için ülkemizi enerji ve madenlerde bağımsız kılmak ve Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için politikalarımızı şekillendiriyoruz. Türkiye yer altı kaynakları açısından çok zengin bir ülke. Üretilen maden çeşitliliği açısından dünyada 7. sırada yer alıyoruz. Sahip olduğumuz bu potansiyeli ekonomiye kazandırmak adına çalışmalarımızı önce insan sonra çevre sonra da katma değerli madencilik anlayışıyla sürdürüyoruz. Ülkelerin gelişmişliklerini gösteren en önemli unsurlardan biri sahip oldukları yer altı zenginliklerini kullanma kabiliyetidir. Madencilik kaynakları özellikle yerel ekonomiye katkı sağlar, istihdam oluşturur ve sosyal refahı arttırır. Bugün madencilik sektörü olarak biz 155 bin emekçimizle büyük bir aileyiz. Madenlerimizin güvenilir ve sürdürülebilir bir şekilde işletilmesini temin edebilmek için arama faaliyetlerinden üretim süreçlerine kadar her aşamada radar, sonar, dijital uyarı sistemleri gibi farklı teknolojileri kullanarak kapsamlı denetimler yapıyoruz. Bu çerçevede 2024 Kasım sonu itibarıyla yaptığımız denetim sayısı 8 bin 546'ya ulaştı.
"Çevreye rağmen değil çevreyle uyumlu bir madencilik anlayışını benimsiyoruz"
Madenciliğin çevreyle, doğayla ilgili boyutunu asla göz ardı etmiyoruz. Bunu sadece bugünün sorumluluğu değil gelecek nesillere olan bir borç olarak görüyoruz. Çevreye rağmen değil çevreyle uyumlu bir madencilik anlayışını benimsiyoruz. Madencilik faaliyetlerinin sonlandırıldığı alanları yeniden doğaya kazandırıyoruz.
Madenciliğin GSYH içindeki payını 20 yılda 65 milyar liradan 275 milyar liraya çıkarttık. Ülkemizi küresel bor pazarının lideri haline getirdik. Madencilik ithalatımız 40 milyar dolara ulaştı. Son dönemde dünyada yaşanan tedarik zinciri sorunları ve madencilik ürünlerinin ticari yaptırım aracı olarak kullanılması nedeniyle ülkemizin ihtiyaç duyduğu madenlerin kendi kaynaklarımızdan sağlanması hayati bir önem arz ediyor.
Petrol ve doğal gazda yeni keşifler yaparak ve altyapımızı güçlendirerek enerji arz güvenliğimize katkı yapıyoruz. Doğal gazı bugün 81 ilimize götürdük. Nüfusumuzun yüzde 85'ine doğal gazı kullanma imkanı sunduk. Özelikle kadınlarımız doğal gaz konforunu yaşarken aynı zamanda şehirlerimizin hava kalitesini de iyileştirdik.
"Terörle anılan Gabar'da Cumhuriyet tarihimizin en büyük petrol rezervini keşfettik"
Kendi sondaj ve sismik araştırma gemilerimiz ve insan kaynağımızla petrol ve doğal gaz arama ve üretim stratejisini de hayata geçiriyoruz. 'Coğrafya kaderdir ancak enerjide dışa bağımlılık kader değildir' anlayışıyla yaptığımız çalışmalar neticesinde 2020 yılı Ağustos ayında Sakarya gaz sahasında tarihimizin en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirdik. Yaklaşık 20 milyon hanemizin 8.6 milyonunun enerji ihtiyacını artık kendimiz karşılar hale geldik.
Elbette bu günlere kolay gelmedik. Dışarıda bizim gelişmemizi, büyümemizi istemeyenler vardı. İçeride de yaptığımız her işe sırf muhalefet etmek için 'arayamazsınız, bulamazsınız' diye karşı çıkanlar eksik olmadı. Yaşadığımız tüm zorluklara rağmen Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu güçlü siyasi iradeyi ve milletimizin dualarını arkamıza alarak kendi mühendislerimizle petrol ve gaz aramacılığında büyük bir rol kaydettik.
En önemli ithalat kalemlerimizden biri olan petrolde ise zorlu bir coğrafyada bir zamanlar adı terörle anılan Gabar'da Cumhuriyet tarihimizin en büyük petrol rezervini keşfettik. Üretimimizi bugün itibariyle 61 bin varilin üstüne çıkardık. Gabar ve diğer bölgelerden elde ettiğimiz günlük 160 bin varil üretimimiz ile 6,6 milyon araca yetecek yakıt ihtiyacını karşılayabiliyoruz.
"Ülkemizde elektrik talebi AK Parti döneminde üç kat arttı"
Ülkemizde elektrik talebi AK Parti döneminde üç kat arttı. Bu yüksek talebi karşılamak amacıyla 32 bin MW'dan 115 bin MW'ye ulaştı. Rüzgar ve güneş kurulu gücümüz neredeyse sıfırdan 31 bin MW'ın üzerine çıktı. Bu sayede 23 Keban barajına eşdeğer kurulu gücü devreye aldık. Türkiye rüzgar ve güneşten elde ettiği elektrikle ülkedeki tüm konutların yıllık ihtiyacını karşılayabilir hale geldi. 2014'de yenilenebilir enerji sanayimiz sadece 27 şirketten oluşurken bugün 500 şirket bu alanda faaliyet gösteriyor.
Yenilenebilir enerjide reform niteliğinde düzenlemelere ihtiyaç duyuyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi yenilenebilir enerji yatırımlarında izin süreçlerini hızlandırmamız gerekiyor. Bu kapsamda 48 ayı bulan izin süreçlerini çevreyle ilgili hassasiyetleri göz ardı etmeden 24 ayın altına çekmek için gerekli yasal düzenleme hayata geçtiğinde yatırım hızımız önemli ölçüde artacak.
Nükleer enerjiyi 2050 yılına kadar üç katına çıkarma deklerasyonuna Bakü'de düzenlenen BM taraflar konferansında biz de imza attık. Şunu net olarak ifade etmek istiyorum; nükleer enerji arz güvenliğimiz ve iklim hedeflerimiz açısından bir zarurettir. Ülkemizin 70 yıllık nükleer enerji hayalini Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesi ile gerçeğe dönüştürüyoruz.
"Bu yıl içinde 1,6 milyon haneye 1,4 milyon ton kömür dağıtımı yaptık"
Enerji sektörü için çok kısa sayılacak birkaç sene içerisinde birçok krizi beraber yaşadık. Pandemi, tedarik zincirinde yaşanan krizler, yüksek emtia fiyatları, jeopolitik gelişmeler enerji sektörümüz için birçok riski beraberinde getirdi. Oluşan yüksek maliyetlerin vatandaşlarımıza yansımasını önlemek için sağladığımız destekleri önemli ölçüde arttırdık.
Tüm vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gaz faturalarında 2023 yılında 328 milyar lira, 2024 yılın 11 aylık döneminde ise 314 milyar liralık tutar devletimiz tarafından karşılandı. Yani bin liralık faturanın 600 lirasını biz karşılıyoruz. Bunların yanında yine bu yıl içinde 1,6 milyon haneye 1,4 milyon ton kömür dağıtımı yaptık" (ANKA)