Politika

Bahçeli yönetiminden muhaliflerin "Seçimli olağanüstü kurultay tüzüğe aykırı" çıkışına yanıt: Taktik değil!

Muhalifler, bir üst kurul delegesinin mahkemeye başvurmasıyla sürecin tekrar askıya alınabileceği kaygısında

25 Mayıs 2016 14:52

Yargıtay’ın MHP’deki muhaliflerin istediği olağanüstü kurultay engelini kaldıran kararı vermesinin hemen ardından MHP Genel Merkezi’nde seçimli olağanüstü kurultay kararı açıklandı. Muhalifler, seçimli olağanüstü kurultayın tüzüğe aykırı olduğu, Genel Başkan ve MKYK’nın istifa etmesini veya önce tüzüğün değişmesi gerektiği belirtti. Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya, muhaliflerin kaygılarını kaleme aldığı yazıda “Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, dünkü sohbetimizde, ‘Taktik amacımız yok. Bundan böyle taktik içine giren kaybeder’ dedi” ifadelerini kullandı.

Muharrem Sarıkaya’nın bugünkü (25 Mayıs 2016) köşesindeki yazısı şöyle:

İster fabrika ayarlarına dönüş, ister bölgesel ve siyasal beklentileri karşılayan, isterse de başkanlık kabinesi denilsin.

Sonuçta dengeli bir mücadele kabinesi kuruldu.

Partideki yeni yönetim ve yürütme organlarına seçilenlerle birlikte değerlendirildiğinde de bunu görmek olası.

Her kabinenin ağırlık noktası olarak kabul edilen ekonomi ile Adalet ve İçişleri bakanlıkları korundu; piyasanın ve siyasi planlamanın beklentisi karşılandı.

Ayrıca kongrede her aşamada dile getirilen, “Birlik, bütünlüğü koruyalım” çağrısının gereği yerine getirildi.

Bu kapsamda Davutoğlu’na desteğini tereddütsüz sergilemiş Lütfi Elvan koltuk değiştirmiş olarak kabinede korundu.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yakınlığı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden bu yana bilinen Mehmet Özhaseki de uzmanı olduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na getirildi.

 

Çözüm bitti

 

Kabine dışı kalanlar açısından da yeni dönemin işaretleri vardı.

Çözüm sürecinin yükü üzerine bırakılan Beşir Atalay’ın ardından, bu değişiklikte sürecin diğer önemli iki ismi Yalçın Akdoğan ile Mahir Ünal da kabine dışı kaldı.

Her ikisinin de AK Parti’deki moda deyimle “özgül ağırlığının” eksilmeyeceği yakın gelecekte görülecektir.

Koltuğunu kaybeden Mustafa Elitaş ile ilgili beklenti ise bir süredir dinamizm düşüklüğü yaşayan Grup Başkanvekilliği’ne dönüş yapacağı şeklinde...

Bakan yapılmayan Cevdet Yılmaz da Genel Başkan Yardımcılığı pozisyonuna kaydırıldı; etkinliğini kaybetmedi.

Kabine dışı kalan Volkan Bozkır, bugüne kadar AK Parti’de AB sürecini en iyi bilen isimdi; kuruluşundan bugününe kadar her aşamasından gelip bakanlıkla AB sürecini noktaladı.

AB’den Türkiye’ye dönük her türlü olumsuzluğun da önemli kalkanı oldu.

Son dönem AB ile yaşanan gerilimler ve yeni politik mücadeleye duyulan ihtiyaçtan kaynaklansa gerek liste dışı kaldı.

Bütünüyle bakıldığında ister fabrika ayarlarına dönüş, ister icraat kabinesi denilsin; özünde denge gözetilmişti.

 

MHP’de 3 kurultay

 

Yargıtay kararıyla MHP’de hukuk raundunun ilk ringi muhaliflerin lehine tamamlandı; olağanüstü kurultay kaçınılmaz oldu.

Hemen ardından da MHP Lideri Devlet Bahçeli’den, kurultayı bizzat toplantıya davet kararı geldi.

Genel Başkan Yardımcısı Yalçın da çağrılarının “seçimli kurultay” için olduğunu açıkladı.

Ancak kurultayın seçimli olabilmesi için MHP tüzüğü gereği Genel Başkan ve MKYK’nın istifa etmesi ya da tüzüğün değişmesi gerekiyor.

Muhalefet de zaten bu nedenle tüzük değişikliği için çabalıyor.

O nedenle muhalifler, Yargıtay’ın kararı doğrultusunda çağrı heyetinin belirleyeceği tarihte kurultay yapma kararlılığında.

Hedefleri de tüzüğün “Olağanüstü kurultaylarda seçim yapılmaz” hükmünü kaldırmak, eşzamanlı olarak haklarında disiplin kovuşturması başlamış veya ihraç edilmiş olanlara af getirecek düzenlemeyi gerçekleştirmek.

Genel merkez ise “seçim” şartlı çağrı yaptığını, tüzüğü kurultayda değiştirip seçimin de önünü açacakları vaadini dile getirdi.

Ancak muhalifler, istifa olmadan olağanüstü kurultayın seçimli ilan edilmesinin tüzüğe aykırı olduğu, bir üst kurul delegesinin mahkemeye başvurması durumunda sürecin tekrar askıya alınabileceği kaygısında.

Bundan dolayı muhalifler, çağrı heyetinin kontrolündeki kurultayı yapmakta ısrarlı.

Ancak Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, dünkü sohbetimizde, “Taktik amacımız yok. Bundan böyle taktik içine giren kaybeder” dedi.

Karakaya, kurultayı kendi iradeleriyle toplamak için bu yola başvurduklarını bildirdi.

Muhalifler ise istifalar olmazsa çağrı heyetiyle kurultayda kararlı.

Bu da gözleri hem muhaliflerin imzası, hem de genel merkezin çağrısıyla 26 ve 27 Şubat 2012’de arka arkaya yapılmak zorunda kalınan CHP olağanüstü kurultaylarına çevirdi.

CHP yasa gereği ikisini de yapmak zorunda kalmıştı.

MHP’de de endişeler giderilmez ve benzer durum yaşanırsa üç kurultaya tanıklık edilecek; ilkinde tüzük değişecek, ikincide genel merkezin kurultayı yapılacak; eğer tüzük değişirse sonuncusu da muhaliflerin seçimli kurultayı olacak.

Daha önemlisi üçü de aynı delegenin oylarıyla tamamlanacak.

Üç kurultayın MHP’ye ne getireceğini de zaman gösterecek.

İlgili Haberler