AKP’nin kurucularından ve eski Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun çağrısının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Tunceli’ye gitmesiyle ilgili olarak, “2015 Genel Seçimlerinde Ak Parti’yi bir koalisyon hükümetine zorlayacak proje, başarılı bir şekilde yürürlüğe sokulmuştur. Davutoğlu halk arasında kullanılan o deyimdeki gibi, adeta Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmanın yolunu, Bahçeli’ye Dersim hodri meydanıyla açmış durumdadır” dedi.
Dengir Mir Mehmet Fırat, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Dersim ziyaretini T24’e değerlendirdi
Fırat, T24’e yaptığı yazılı açıklamada “2015 Genel Seçimlerinde Ak Parti’yi bir koalisyon hükümetine zorlayacak proje, başarılı bir şekilde yürürlüğe sokulmuştur. Davutoğlu halk arasında kullanılan o deyimdeki gibi, adeta Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmanın yolunu, Bahçeli’ye Dersim hodri meydanıyla açmış durumdadır” dedi.
Fırat’ın açıklaması şöyle;
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Davutoğlu'nun grup toplantısındaki konuşmasına cevap olarak Dersim ziyareti günün enteresan gelişmesi olarak gündeme oturdu.
Bu ziyaretin daha uzun bir süre gündemi işgal edeceği anlaşılıyor. Hatta Bahçeli’nin benzer ziyaretlerinin devam edeceği de beklenir.
Başbakan Davutoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlık döneminde sık sık başvurduğu, muhaliflerini ajite etme taktiğini taklit etme hevesinin altında, Bahçeli’nin Dersim’e yönelik daha önceki davranışların tekrar edileceği düşünülerek ve de buna güvenerek, Bahçeli’nin Dersim’e gitmeyeceği varsayımı yatmaktadır.
Bahçeli’den beklenen davranışın gerçekleşmesi durumunda, bu MHP'ye karşı siyasi yıpratma argümanı olarak kullanıma sokulacaktı.
Son zamanlarda yapılan kamu oyu yoklamalarında, Ak Parti oylarının %40 seviyelerine inmesi, Ak Parti üst yönetiminde, 2015 genel seçimleri için alarm zillerinin çalmasına ve bu erimeyi tersine çevirme operasyonu olarak da MHP'nin tabanını oluşturan muhafazakâr milliyetçi kesimler nezdinde MHP'yi itibarsızlaştırma ve seçmenin, Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi Ak Parti saflarına çekilmesi taktiği uygulanmaya çalışılmıştır. Dolayısıyla, grup toplantısına Davutoğlu’nun, Bahçeli’ye Dersim’e gitmesi teklifini de bu yönüyle değerlendirmek gerekir.
Ancak, Davutoğlu’nun umudunu boşa çıkaran Bahçeli’nin bu resti görmesinin arkasında, aslen kurmay bir stratejinin gündeme sokulduğu hususunda, Davutoğlu’nun habersiz olduğu anlaşılmaktadır.
Bahçeli’nin bu ziyaretinde oluşacak Dersim halkının tepkisini tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yoktu. Bahçeli’de bunu tahmin ettiği gibi, Bahçeli’nin üstünde düşünülerek kaleme alınan ve Bahçeli’nin de yazıyı direkt olarak metinden okuduğu da dikkate alınırsa, bu konuşmanın o bölge halkının büyük tepkisini çekecek şekilde özenle kaleme alındığı anlaşılmaktadır.
MHP'nin ne Dersim’de ne de Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerden oy anlamında bir beklentisi yoktur. Bu nedenle toplumu ajite eden bu söylemler aslında o bölge halkına değil, Türkiye’nin diğer bölgelerinde yaşayan ve bazen Ak Parti’yi destekleme eğiliminde olan kendi seçmeni yanında, Ak Parti tabanındaki muhafazakâr milliyetçi seçmene yöneliktir.
Buradan hareketle, Bahçeli’nin bundan sonra Diyarbakır, Van gibi Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı şehirlere bu tür ziyaretler yapması sürpriz olarak karşılanmamalıdır.
Bu ziyaretler sırasında, çeşitli olayların meydana gelmesine sebep olabilecek ve halkı bu anlamda tahrik edebilecek türden sert konuşmalara da şahit olabiliriz.
Çıkabilecek muhtemel olayların, Ak Parti seçmeninin bir kısmını MHP'ye yöneltebileceğini ve MHP seçmenini de tabanda saflarını sıklaştırmasını ve olası bir MHP’den başka partilere oy kaybını engelleyebileceğini düşünmek sanırım bir fantezi olmayacaktır.
2015 Genel Seçimlerinde Ak Parti’yi bir koalisyon hükümetine zorlayacak proje, başarılı bir şekilde yürürlüğe sokulmuştur.
Davutoğlu halk arasında kullanılan o deyimdeki gibi, adeta Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmanın yolunu, Bahçeli’ye Dersim hodri meydanıyla açmış durumdadır.