TBMM’de ikinci tur görüşmeleri yapılan anayasa teklifine karşı kürsüye kendini kelepçeleyen Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıka, tamamen demokratik bir eylem yaptığını söyleyerek “Birileri bunu bile çok gördüler. Benim orada bir dikkat çekmek için yaptığımı pasif direniş hakkımı bile katlanamadılar. Daha sonra şiddet uygulayarak beni o kürsüden koparmaya çalıştılar” dedi.
“Eylemini sürdürme kararlılığı nedeniyle etrafının 20 civarında milletvekili tarafından çevrildiğini” söyleyen Nazlıaka, “Burada ilginç olan o erkeğin talimatı ile böyle bir tavır sergileniyor olmasıydı. Ülkemizi karanlıktan aydınlığa çıkaracağı ama bu teslimiyetçi kadınlarla değil özgürlükçü ve eşitlikçi ve mücadeleci kadınlarla olacak” diye konuştu. Nazlıaka’nın T24’e değerlendirmeleri şöyle:
“Uluslararası basından da ilgi yoğun”
“Dün bu eylemin gerçekleştiği saatten hemen hemen bu saat 16.00’a kadar telefonlarım hiç susmadı. Hatta yetişemediğim telefonların şu an ekran görüntüsünü alıyorum. Daha sonra da geri dönerim diye. İyi bir kamuoyu desteği var. Aslında benim biraz da amacım oydu. Çünkü yangından mal kaçırırcasına bu kadar rejim değişikliğini yapmaları noktasında her şey Meclis’e kilitlenmemeli diye düşünüyorum. Üstelik Meclis TV’nin kapalı olduğu bu süreçte halkın yeteri kadar bilgilendirilmediğinden de emindim.
Nitekim benim bu eylemi yaptığım sırada bile kapalı gurup var diyerek basın mensupları Genel Kurulu izlemesin diye danışmanlar kulisten ekrana bakmasın diye çıkartıldılar. Böylesine kendi görüntülerinden rahatsız bakmaktan korkar hal gelmiş bulunuyorlar. Bu kadarını esef verici. Gerek yurt içinden gerekse yurtdışından telefon yağıyor. Uluslararası basın kuruluşundan dünyanın dört bir yanından bu eyleme destek verildi.”
“Pasif direniş hakkıma katlanamadılar”
“Çünkü bu tamamen demokratik bir eylem bu. Demokratik hakkımı kullanarak bunu gerçekleştirdim. Birileri bunu bile çok gördüler. Benim orada bir dikkat çekmek için yaptığımı pasif direniş hakkıma bile katlanamadılar. Daha sonra şiddet uygulayarak beni o kürsüden koparmaya çalıştılar.
Ben bu eylem başladığımda götürebildiğim kadarıyla götürecek şekilde kendimi ayarladım. Bu yüzden fiziksel hem de zihinsel olarak hazırlığını yapmıştım. O nedenle uzun saatler kalabileceğimi planlayarak yanıma gelen beni ikna etmeye gelen herkese hiç ikna etmeye çalışmayın ben bu eylemi sonuna kadar götüreceğim dedim. O zaman daha önce vermedikleri konuşma hakkını vermeye kalktılar.”
“Bir erkeğin talimatıyla 20 civarında kadın vekil etrafımı sardı”?
“Ama ben artık bunun bir anlamının kalmadığını rejimin elden gittiğini bu aşamadan sonra konuşmuşuz konuşmaşısız ne farkeder diyerek ifade etmeye çalıştım. O zaman alternatif bir plan yaptılar. Daha sonra görüntülerden anladığım kadarıyla bir erkeğin talimatıyla etrafımı 20 civarında kadın milletvekili sardı.
Burada ilginç olan o erkeğin talimatı ile böyle bir tavır sergileniyor olmasıydı. Ülkemizi karanlıktan aydınlığa çıkaracağı ama bu teslimiyetçi kadınlarla değil özgürlükçü ve eşitlikçi ve mücadeleci kadınlarla olacak.”
“Maymuncukla açamayınca tornavida getirildi”
“Önce bir kelepçe için bin anahtar maymuncukla onunla açmaya çalıştılar. Fakat o sırada bileğimi aşığı yukarı hareket ettirince o maymuncuk düştü. Kesebileceklerini söylediler ben de istediğiniz yapabilirsiniz ben buradayım dedim. Onun üzerine bir tornavida geldi. Son derece de agresif tonlamayla söylüyorlardı bunu da ifade etmek gerekir.
Tornavida getirdiler mikrofonun ağlayan hattaki o çıkardılar. AKP Grup Başkanvekili İlknur İnceöz bunu yaptı. Bu sırada kolumu arkadan tutarak beni etkisiz hale getirmeye çalıştılar. Ben bağırmaya başladım o sırada epeyce çekiştirmeler oldu. Ben sağa sola savruldukça omuzumda belimde ağrılar oldu. Olup biteni olayın sıcaklığı ile fark etmedim daha sonra ağrılar ortaya çıktı.”
“İlk kez kadının kadına kırdırıldığı bir olaya tanıklık ettik”
“Meclis’te böyle bir şeyin yaşanmaması dilerdim. Daha önce pek çok kez olay yaşandı ama ilk kez kadının kadına kırdırıldığı bir olaya tanıklık ediyoruz. Bu de Türkiye’de, yapılmak istenen Başkanlık sisteminin ayak izleridir. Daha şimdiden kendini belli etmişti. Bu noktada bizim tekrar birbirimize muhalif güçlerin birbirine odaklanması gerektiğini düşünüyorum.
Bu eylem bir kişinin bile çok şeyi gösterebileceğinin bir göstergesi. O eylemi tek başıma başlattım ama diğer arkadaşlar destek vererek büyüdü. İnanırsak, yan yana durursak o zaman kazanılmayacak bir mücadele yoktur diye düşünüyorum tıpkı Gezi direnişinde olduğu gibi.”