Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bazı gazetelerin bugünkü kongreye alınmamasının, bir tepki olduğunu ancak uygulamanın yanlış bir davranış olduğunu söyledi. Cumhuriyet gazetesinin bu gazeteler arasında yer almasına şahsen üzüldüğünü söyleyen Arınç, örnek gazete olarak gösterdiği Cumhuriyet için, “Günahı kadar Ak Parti’yi sevmezler. Her gün eleştirmek için bir fırsat bulurlar. Ama ben biliyorum ki, ben ne söylemişsem onu da aynen yazarlar. Ben bundan çok memnunum” dedi. Arınç, “Ama başlığından son noktasına kadar hakaret için fırsat kollayan, soyadından başka hiçbir şeyi doğru olmayan adamlar, kimi kastettiğim birisi bilecektir. Onlara bir tepki gösteriliyorsa, bir kendimize bakalım ya yanlış mı yaptık acaba demeleri lazım” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç CNN Türk canlı yayınında Hande Fırat’ın altı gazetenin kongreye alınmamasıyla ilgili sorusunu yanıtlarken şunları söyledi:
"Bu tek başına bir örnek olmaz. Ama medyayla ilişkili olan bir bakan olarak, cevap vereyim.
Biz basına akreditasyon uygulaması konusunda bu ayrıcalığı yapan her kurumu eleştirdik. Şimdi kendimize saygılı olmamız bakımından onu yaparken, bunu yapmak ne anlama geliyor derseniz her halde yanlış bir davranıştır. O isimleri geçen gazetelere de şunu söylemek istiyorum; yani siz hayatınız boyunca kurulduğundan bu yana yaptıkları yayın itibariyle söylüyorum en azından birkaç tanesi için, yalan yazma konusunda, alay etme konusunda, hakaret etme konusunda hiçbir şeyi eksik bırakmadınız. Bence bugünkü tepki bunun bir karşılığıdır.
Ben yaşadığım için biliyorum. En son Muğla’ya gittik çok güzel bir üniversite açıldı. İçeride bin kişi vardı. Ama dışarıda dolaşan gençleri fotoğraflayarak, bunlar Arınç’ı protesto edenler. O konuşma yapmaya başlayınca dışarı gezmeye çıktılar diye haber yapmanın, bir tane bayan benimle görüşmek istemişti. Dedilerki bu engelli bir hanımdır, size söyleyeceği bir şey var. Ben de aceleyle arabaya biniyorum. Sayın valim siz lütfen ilgilenin dedim. Kadının beni protesto ettiğinden bahsettiler.
Şimdi bunlar en masum olanları, ama ağzını açtığı zaman hakaret yağdıran bir gazeteye, kardeşim her gün hakaret ettiğin bir gazetenin kongresinde ne işin var denilmiş olabilir.
Yapılmaması lazım ama bu tepkileri ben anlayabiliyorum. Dolayısıyla biz kendimize biraz çeki düzen verelim ama ey basın sen de haberi objektif ver."
'Cumhuriyeti’in olmasına ben şahsen üzüldüm'
"Mesala bunların içerisinde Cumhuriyeti’in olmasına ben şahsen üzüldüm. Çünkü Cumhuriyet için söyleyeceğim şu; Günahı kadar Ak Parti’yi sevmezler. Her gün eleştirmek için bir fırsat bulurlar. Ama ben biliyorum ki, ben ne söylemişsem onu da aynen yazarlar. Ben bundan çok memnunum. Çünkü ben istiyorum ki benim söylediklerim yazılsın ama eleştirilsin. Farklı yorumlar yapılsın. Ama söylemediğim şeyler yazılarak, yapmadığım işler konuşularak, benimle alay etmenin hakaret etmenin gazetecilik olduğunu düşünmüyorum.
Bugüne kadar Cumhuriyet, Utku Bey de (Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer) bilir, nerde ne konuşulsa çok özet olarak, ama aynen alır, ondan sonra istediği başlığı atar, istediği yorumu yapar. Bence gazeteler böyle olmalı. Ama başlığından son noktasına kadar hakaret için fırsat kollayan, soyadından başka hiçbir şeyi doğru olmayan adamlar, kimi kastettiğim birisi bilecektir. Onlara bir tepki gösteriliyorsa, bir kendimize bakalım ya yanlış mı yaptık acaba demeleri lazım.
Gönlüm isterdi ki böyle bir partinin kongresinde bir akreditasyon uygulaması olmasın. Her şeye rağmen olmasın. Ama neden yapıldı diyenlere, kendinize dönüp bakın demek de benim hakkım."