Cumhuriyet gazetesinde Aydın Engin, Özgür Mumcu, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Ceyda Karan'ın transferleriyle ilgili olarak başlayan tartışma sürüyor. Ergenekon davası kapsamında tutuklu olarak yargılanırken CHP'den İzmir Milletvekili seçilen gazetenin yazarlarından Mustafa Balbay'ın, Aydın Engin'in gazeteye dönüşüne karşı çıkan tavrından sonra transferlere itiraz edenler arasında adı öne sürülen Cüneyt Arcayürek, bu iddiaları yalanladı.
Halen Türkiye medyasının en kıdemli yazarlarından biri olarak Cumhuriyet'te yazmayı sürdüren Arcayürek, tartışmaya "rızası ve izni dışında adının karıştırıldığını" vurgulayarak "Hiç kimsenin benim adıma beyanda bulunmaya hakkı ve yetkisi yoktur. Benim adıma birilerinin deklare ettiğini duyduğum ‘yıllık izne çıkıp yazı yazmayacağım, bu süre içinde durumu değerlendireceğim, icra kurulunun kararlarına karşı muhalefet edeceğim’ şeklindeki beyanlar gerçek dışıdır. Bu türden olayların içinde değilim ve olmayacağım" dedi. Arcayürek, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu'nun verdiği yetkiyle Akın Atalay başkanlığındaki İcra Kurulu'nun kararıyla gazeteye yapılan transferlere yöneltilen itiraz için de, "Cumhuriyet gazetesini bu türden tartışmaların içine sokmayı, hem gazetede kalıp hem de muhalefet etmeyi sürdürmeyi doğru bulmam" değerlendirmesini yaptı.
Cüneyt Arcayürek, Aydın Engin'in gazeteye dönüşüne karşı çıkan ve Twitter'daki hesabından bu transfere "hiçbir zeminde onay vermediğini" duyuran Mustafa Balbay'ın tavrı üzerine yaşanan tartışmaya adının karıştırılması nedeniyle Cumhuriyet'teki köşesinde bir açıklama yaptı. Arcayürek'in bugünkü (2 Temmuz 2014) yazısında, Cumhuriyet'teki tartışmaya ilişkin olarak yaptığı açıklama şöyle:
Arcayürek'in açıklaması
"Bir iki gündür Cumhuriyet ailesine katılan beş meslektaşımıza gerek gazete içinde gerekse dışında yine eleştiriler yoğunlaştı.
Üstelik geçen çarşamba, 30 Temmuz günü gazete içinde yaşanan ve bu konudaki bilgileri ancak 24 saat sonra öğrenebildiğim gelişmeleri Vakıf Yönetimi’nce görevlendirilen dört kişilik icra kurulu başkanı Akın Atalay, internetlere de yansıyan ayrıntılarıyla açıkladı.
Sayın Atalay’ın Vakıf Yönetim Kurulu üyelerini gelişmelerden bilgilendiren açıklamasının içeriğini öğrendikten sonra kendisini aradım ve Vakıf Yönetim Kurulu üyelerine duyurulmasını rica ettiğim kimi açıklamalarımı iletmesini rica ettim. İcra Kurulu Başkanı söylediklerimi nesnelliğe özen göstererek yazdı ve Vakıf Yönetimi üyelerine gönderdi.
Gelişmeleri değerlendirmelerinde yararlı olacağı düşüncesiyle bu açıklamayı okurlarımla paylaşmayı gerekli ve zorunlu görüyorum."
* * *
Açıklama:
“Bu sabah (31 Temmuz 2014) Cüneyt Ağabey bana telefon etti. Kendisi; İcra Kurulu Başkanı olarak seni arıyorum, dünden beri devam ettirilen bazı olaylarda, rızam ve iznim dışında adımın da karıştırılıp kullanıldığını duydum. Benim pozisyonum gayet net ve açıktır. Hiç kimsenin benim adıma beyanda bulunmaya hakkı ve yetkisi yoktur. Benim adıma birilerinin deklare ettiğini duyduğum ‘yıllık izne çıkıp yazı yazmayacağım, bu süre içinde durumu değerlendireceğim, icra kurulunun kararlarına karşı muhalefet edeceğim’ şeklindeki beyanlar gerçek dışıdır. Bu türden olayların içinde değilim ve olmayacağım. Nitekim cuma günü (dünkü yazımda
da) bu hususu belirteceğim ve yazılarıma devam edeceğim. Bir şey söyleyeceksem kendim söylerim, başkaları üzerinden söylemem.
Cumhuriyet gazetesini bu türden tartışmaların içine sokmayı, hem gazetede kalıp hem de muhalefet etmeyi sürdürmeyi doğru bulmam.
Lütfen bu beyanımı tüm Vakıf Yönetim Kurulu üyelerine ilet...” dedi.
* * *
"Bir eklemeye lütfen izin veriniz. 1985 yılından itibaren bugüne dek Cumhuriyet gazetesinde bulunmaktan onur duyan çalışanı, yazarı olarak; tek amacım gazetemizin temel ilkelerinden ödün vermeksizin, her türlü zorlukları aşarak yaşamasından başka hiçbir dileğim olmadı."