Anayasa Hukuku Profesörü Şule Özsoy, AYM’nin iki kez verdiği hak ihlali kararına rağmen Can Atalay’ın milletvekilliğinin Genel Kurul’da düşürülmesinin “yetki gaspı” olduğunu söyleyerek, “Kimse anayasadan almadığı yetkiyi kullanamaz” dedi. Ortada hukuken bir kriz ve belirsizlik olmadığını söyleyen Özsoy, “Yargıtay'ın aynı dairesi daha önce demiş ki, ‘Ben bu içtihat ile bağlıyım.’ Milletvekillerini çıkarmış ve bireysel başvuru kararlarıyla bağlı olduğunu söylemiş. Meclis bunlarda kanun yapmış mı? Hayır. O zaman bu kararı veremezsiniz. Ne kadar büyük bir hak gaspı” diye konuştu. Kararda AKP-MHP ittifakının etkisi olduğuna dikkat çeken Özsoy, “Türkiye’deki otoriter rejim kendini gösterdi. Anayasayı tasfiye edip, ‘anayasasızlaştırma’ süreci başlatıp kendi istedikleri anayasayı ortaya koyacaklar” dedi.
Gezi davasından 18 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki Yargıtay kararı Bugün TBMM Genel Kurulu’nda okundu. Meclis'te bir ilk yaşandı ve Anayasa Mahkemesi’nin iki kez bu konuda hak ihlali kararı vermiş olmasına rağmen Yargıtay kararı Genel Kurul'da okunarak Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü.
Galatasaray Üniversitesi’nden Anayasa Hukuku Profesörü Şule Özsoy, kararı T24’e değerlendirdi. Atalay’ın vekilliğini düşüren kararın yetki gaspı olarak değerlendiren Özsoy, “AYM böyle bir durumda hak ihlali kararı vermiş oluyor. Ortada milletvekili seçilmiş bir insan var. Kimse anayasadan almadığı yetkiyi kullanamaz. Bu ağır yetki gaspıdır. Buna rağmen olmayan bir kararı okuyarak etki yarattılar. AYM ‘hak ihlali’ dedi ve iki defa söyledi bunu. Bunu hiç takmıyormuş gibi hareket edersen; sen de yoksun. Kaynağını anayasadan bulmayan bir yetki kullanımı bu” dedi.
“Türkiye’deki otoriter rejim kendini gösterdi”
Hatay halkının oyuyla seçilmiş Can Atalay’ın milletvekilliğinin anayasaya dayanmadan hareket edilerek düşürüldüğünü söyleyen Özsoy, “Bu milli egemenliğin de tasfiyesi. Türkiye’deki otoriter rejim kendini gösterdi. Anayasa Mahkemesi yerleşikti, herkesi bağlıyordu. Kaldı ki Ağır Ceza Mahkemesi’nin hiç Yargıtay’a göndermeden gereğini yapması gerekiyordu. Yargıtay’ın devreye girmemesi gerekiyordu” diye konuştu.
“Kendi istedikleri anayasayı ortaya koyacaklar”
Yargıtay ve AYM arasındaki krizin de yeni anayasa tartışmaları için özellikle yaratıldığına dikkat çeken Özsoy, AKP-MHP ittifakında bunun bir fırsata dönüştürüldüğünü ifade ederek şöyle devam etti:
“Anayasa’yı tasfiye edip, ‘anayasasızlaştırma’ süreci başlatıp kendi istedikleri anayasayı ortaya koyacaklar. Dosyanın ceza ayağının da ne kadar boş olduğunu biliyoruz. Yargıtay ve AYM arasındaki kriz de bilerek yaratılıyor ki sanki ‘Anayasada sorun varmış da yeni Anayasa lazımmış’ gibi görünsün.
“İki yıl içindeki AKP-MHP koalisyonunun etkisi; talimat”
Tabii bu iktidarın ortakları arasında çokça cemaat bulunduğu için onların da bu konuda uzun vadeli hedefleri var. Çok sayıda grubun hedeflerini kapsayan bir şey bu. Tepki koymak gerekiyor. Bu krizin hukuki yönü özellikle yaratılıyor. Hukuken belirsiz bir durum yok. Yargıtay'ın aynı dairesi demiş ki daha önce ‘Ben bu içtihat ile bağlıyım.’ Milletvekillerini çıkarmış ve bireysel başvuru kararlarıyla bağlı olduğunu söylemiş. İki yıl içindeki AKP-MHP koalisyonunun etkisi bu. Ortada kanun yoksa keyfilik olur. Meclis bunlarda kanun yapmış mı? Hayır. O zaman bu kararı veremezsiniz. Ne kadar büyük bir hak gaspı. Bütün bunlara rağmen çıkıp aynı Yargıtay, ‘AYM tanımam’ diyor. Nereden alıyorsun bu yetkiyi? Talimatla yapılmış.”
“Yüksek yargı tarikat, cemaat ve partiler arasında paylaşılmış”
Prof. Dr. Özsoy, TBMM Başkanı Kurtulmuş’un karar okunurken yurt dışında olmasına ilişkin olarak “Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi’ni hiçe sayarak ortaya bir şey koymak istememiş olabilir” dedi.
Yüksek yargı organlarında cemaat, tarikat ve siyasi parti yapılanmaları olduğunu ve bunun bir yargı krizi yarattığını söyleyen değinen Özsoy, “AKP-MHP kendi içinde de bir itişme yaşıyor gibi. Bir devlet düşünün; yüksek yargı organları tarikat, cemaat ve partiler arasında paylaşılmış. Bunlar yargı krizi yaratıyor. AYM’de MHP’nin nasıl karışıklıklar yarattığını biliyoruz. Çok üzgünüm. Bu durum Türkiye tarihinde hiç olmadı, örneği yok. Öyle bir noktaya geldik artık” diye konuştu.
TBMM tarihinde bir ilk; Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü!
TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki, Gezi davasında 18 yıl hapse mahkûm edildiğine ilişkin kararın TBMM Genel Kurulu’nda bugün okundu. Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi için Yargıtay'ın gönderdiği kararın okutulmasından önce CHP'nin kapalı oturum talebi kabul edildi.
Kapalı oturumun ardından Meclis'te bir ilk yaşandı ve Anayasa Mahkemesi’nin iki kez bu konuda hak ihlali kararı vermiş olmasına rağmen Genel Kurul'da Can Atalay kararı okunarak milletvekilliği düşürüldü. Genel Kurulu yöneten TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'a, kararı okuduğu sırada anayasa kitapçığı fırlatıldı.
Kararın okunmasının hemen ardından TBMM internet sitesinde yer alan, "Milletvekilliği Sona Erenler" sayfasına Can Atalay da eklendi.
|