Politika

AKP, tarihinin en büyük ekonomik vaatlerini 1 Kasım için yaptı

Girişimci gençlere hibe kredisi, evleceklere çeyiz yardımı, emeklilere yılda 1200 lira zam, genç çiftçilere kredi, gübre ve yemde KDV istisnası, çocuk başına nakdi ödeme, asgari ücrete 1300 lira vaadi...

04 Ekim 2015 13:53

AKP'nin 1 Kasım seçim beyannamesi, Ankara ATO Congressium'da yapılan tanıtımla açıklandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, asgari ücretin 1.300 lira olacağını söyledi. Davutoğlu, "Yapılan işin tehlike sınıfına göre asgari ücrette farklılaşma sağlayacağız" diye konuştu. 7 Haziran'da asgari ücreti CHP 1500 TL, MHP 1400 TL, HDP 1800 TL yapacağını açıklamış, hükümet kanadından önde gelen isimler muhalefet partilerine kaynağı nereden bulacaklarını sormuştu.

 

'Genç girişimciye 50 bin TL'ye
kadar karşılıksız destek'

 

Kendi işini kurmak isteyen gençlere 50 bin liraya kadar karşılıksız destek verileceğini söyleyen Davutoğlu, "Eğer bu yetmiyorsa, kendi işini kurmak ve geliştirmek isteyen gençlerimiz 50 bin liralık hibe üzerine, 100 bin lira faizsiz kredi de alabilecek. Gençler faizsiz kredi için kredi fonu arayıcılığıyla yüzde 85 kefalet sağlayacağız. Yeni iş kuran gençlerimize 3 yıla kadar gelir vergisi ödemeyecek. İlk kez iş bulan gencin maaşının bir yıl boyunca devlet tarafından karşılanmasını sağlayacağız" dedi.

 

Genç çiftçiye 30 bin TL karşılıksız destek

 

Davutoğlu, tarım sektörüne ilişkin olarak partisinin vaatlerini dile getirken, "Yemde ve gübrede KDVyi kaldırıyoruz. Şimdi yine gençlerimize, hangi alanda olursa olsunlar, genç çiftçilerimize proje karşılığı 30 bin liraya kadar destek vereceğiz. Bunun özellikle köyden kente göçme konusunda önemi büyük" açıklamasını yaptı.

 

 

Emeklilere 100'er TL zam

 

"7 Haziran seçimlerine giderken bir söz vermiştik. 1100 liranın altında maaş alan vatandaşlarımıza 1200 lira ödeyeceğiz demiştik" ifadelerini kullanan Davutoğlu, "Temmuz ayından itibaren ödenmeye başladı. Şimdi bütün bu düzenlemelerden sonra bir kez daha 1100 liranın üzerine verdiğimiz 100 liranın üzerine bütün emeklilerimizi kuşatacak şekilde 1200 lira zam yapıyoruz. 1000 liraya kadar olan emeklilerimizi 1100 liraya tamamlamıştık. Şimdi tüm emeklilerimize ayda 100, yılda 1200 lira, takribi bir maaş zam gelecek gibi zam yapıyoruz. Böylece tarım Bağ-Kur emeklileri hariç, 1000 liranın altında maaş alan hiçbir emekli kalmamış olacak. Tarım Bağkur emeklisinin de maaşı 884 liraya çıkacak. Bir iktidara geldiğimizde kıyaslama için söylüyorum 66 liraydı" diye konuştu.

 

'Gençlere bedava internet ve çeyiz desteği'

 

Davutoğlu, beyannamenin gençlerle ilgili olan vaatler kısmında "Gençlerimize sınırsız, limitsiz, bedava internet erişimi sağlıyoruz" diye konuştu. Başbakan Davutoğlu, yeni evlenen çiftlere çeyiz desteği verileceğini söyleyerek şunları söyledi:

"Aşkın önüne geçilmez. Evlilikte çeyiz desteği vereceğiz. Gençlerin çeyiz hesabında 100 bin lira aile biriktirdiyse, 20 bin lira devlet verecek."

 

HSYK'da 1961 modeli

 

HSYK’yı yeniden yapılandıracaklarını söyleyen Davutoğlu, 1961 Anayasası'ndaki modelde olduğu gibi kurum için "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu olarak ikiye ayıracağız" dedi.

 

'Disiplin mahkemeleri dışında
askeri yargıyı kaldıracağız'

 

Başbakan Davutoğlu, "Yeni yargı reformu stratejimizi hayata geçireceğiz. Disiplin mahkemeleri dışında askeri yargıya son vereceğiz. Yüksek mahkeme üyeliklerini ömür boyu kazanılmış hak olmaktan çıkarıp makul süreyle sınırlandıracağız" diye konuştu.

 

'Etkin ve dinamik başkanlık sistemi'

 

Davutoğlu, başkanlık sistemiyle ilgili olarak "AK Parti olarak seçimlerden sadece temsilin değil, güçlü bir hükümeti de mümkün kılan çağdaş bir hükümet sisteminin hayata geçirilmesini istiyoruz. Siyasi istikrarsızlıklar karşısında Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu etkin ve dinamik bir başkanlık sisteminin daha uygun bir sistem olduğunu düşünüyoruz. Yeni yapıda hiçbir paralel yapıya izin verilmeyecektir" dedi.

 

Kanal İstanbul da beyannamede

 

Davutoğlu, "Yüzyılın en büyük projelerinden biri olacak olan Kanal İstanbul Projesinin çalışmalarına devam ediyoruz. Projeyle, Avrupa Yakası’nda, Karadeniz ve Marmara Denizi’nin arasına bir kanal inşa edilecek ve İstanbul içinden iki boğaz geçen bir şehir haline gelecek" dedi, ancak projenin başlangıç tarihi hakkında bilgi vermedi. 

 

Çözüm süreci 

 

Beyannamede "Kamu düzeni tesis edilinceye kadar terörle mücadelemize; hukuk ve kardeşlik tam anlamıyla tesis edilinceye kadar da çözüm süreci anlayışımızı korumaya devam edeceğiz" ifadeleri de yer aldı. 

 

'Cemevlerine hukuki statü'

 

"Burada bütün toplum kesimlere özgün olarak yeni düzenlemeler getireceğiz" diyen Davutoğlu, "Cemevlerinde Alevi diyalog önde gelenleriyle diyaloglara gireceğiz. Bu noktada, geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statü tanıyacağız. Buradan Hacı Bektaşi Veli'ye selam olsun" dedi. Davutoğlu, "hukuki statüye" kavuşturacaklarını vurguladığı cemevleri için "ibadethane" ifadesini kullanmadı.

 

'Tuğrul Türkeş gibi bir babayiğit'

 

Davutoğlu, beyannameye geçmeden önce yaptığı konuşmada "AK Parti sessiz bir devrim gerçekleştirmiştir. Bu reform hareketini erdem ve ilkelerle birleştirmiştir, geleneğimizden gelen erdem ve ahlaki ilkelerle  birleştirmiştir. İkincisi, AK Parti toplumun içinden çıkmış bir harekettir. Özetle, halk biziz, biz halkız. AK Parti’nin üçüncü özelliği vizyon hareketi olmasıdır" dedi.

Babası Alparslan Türkeş'in kurduğu MHP'nin kararına rağmen seçim hükümetinde yer alma teklifini kabul eden Tuğrul Türkeş'i "babayiğit" olarak nitelendiren Davutoğlu şöyle konuştu:

"MHP’den şu an aramızda bulunan Sayın Tuğrul Türkeş dışında elini taşın altına koyan bir babayiğit çıkmadı. Bütün bize verilen görev, sükunetle ve sühuletle Türkiye’yi seçime götürme göreviydi. Gelin birlikte anayasal zorunluluk hükümeti kuralım dedik ama olmadı. CHP ve MHP mahalle baskısı uyguladı. HDP’den 2 bakan katıldı ama onlar da 1 ay sonra dağ baskısıyla hükümetten çekildi."

AKP'nin 1 Kasım 2015 için hazırladığı seçim beyannamesinin tamamını okumak için tıklayın

Davutoğlu'nun konuşması özetle şöyle:

"Bize böyle güzel yoldaşlar nasip eden Allah’a hamdolsun. Bu aziz kadroyla birlikte bir kez daha Türkiye’nin emanetine sahip olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.

Yüreğimizdeki emanetin hakkını vermeye kararlıyız. Bugün AK Parti ailesi olarak 1 Kasım’a doğru ilk günkü aşkla, kararlılıkla, heyecanla gidiyoruz. Bu salondan yükselen milli iradenin sesidir.

1 Kasım seçimlerinin ülkemize, vatanımıza, gönül coğrafyamıza ve insanlığa bereket getirmesini diliyorum. 

AK Parti hareketini diğerlerinden farklı kılan 3 özelliğe dikkat çekiyorum.

İlk olarak AK Parti hareketi bir reform hareketidir. Köhne sistemi, tıkanmış ekonominin önünü açan AK Parti’dir. Doğru eksende, tarihin akışını doğru anlayarak bir reform hareketi olarak ortaya çıkmıştır.

AK Parti sessiz bir devrim gerçekleştirmiştir. Bu reform hareketini erdem ve ilkelerle birleştirmiştir, geleneğimizden gelen erdem ve ahlaki ilkelerle  birleştirmiştir.

İkincisi, AK Parti toplumun içinden çıkmış bir harekettir. Özetle, halk biziz, biz halkız.

AK Parti’nin üçüncü özelliği vizyon hareketi olmasıdır. Güçlü Türkiye, büyük Türkiye vizyonu için gece gündüz çalıştık. Birazdan beyannamede reformlardan, halkımızın her kesimine dokunan vaatlerimizden bahsedeceğim, büyük Türkiye ideali yolundaki projelerimizden bahsedeceğim.

Değişim irademiz ve bu anlamda yaşam standartlarını yükseltme davasında 1 Kasım önemli bir eşiktir. 1 Kasım’da reformcu, vizyoner niteliğimizle ülkemize yepyeni ufuklar çizeceğiz. 7 Haziran’dan çıkan sonuçların bu tecrübeden çıkan dersleri çıkardığını ümit etmek istiyorum.

Milletimiz seçim sandıklarında çatışma kültürünün terk edilmesini istemiştir. Kollarımızı sıvayarak, aşkla sevdayla tazelendik ve yeni bir yola çıkmaya karar verdik.

Biz 7 Haziran akşamı daha partimizin genel merkezinden, balkonundan bir demokrasi platformu haline gelmiş balkondan yaptığım konuşmada dersleri çıkaracağımızı söylemiştim. Partimizin her kademesinde tartıştık.

Dar ya da geniş kitle toplantılarıyla halkımıza ses vermeye çalıştık. Eleştirileri dinledik, bugün sizlere sunduğumuz beyanname milletin katılımıyla geniş bir konsensusla hazırlanmış bir beyannamedir. Milletimizin huzuruna Türkiye’nin sesi olarak çıkmış bulunuyoruz. AK Parti bütün birikim ve kararlılığıyla yola çıkmaya hazırdır. Yarın İstiklal harbimiz gibi startı Samsun’dan vereceğiz inşallah. İlk günkü aşkla yola çıkmaya sabırsızlıkla bekliyoruz. Gece demeden, gündüz demeden, hafta sonu, tatil demeden çalışacağız.

Kaosa, krize, kriz çıkarmak isteyenlere hiçbir surette geçit vermeyeceğiz. Kim önümüze ne engel çıkarırsa çıkarsın, mutlaka neticeye ulaştıracak, menzile mutlaka ulaşacağız. Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl hedeflerini birlikte gerçekleştireceğiz. Aslında en büyük teminat geçmişimizdir.  Bize göre beyan esastır, beyan sahibiyle birlikte değer kazanır. Milletimiz bizi, biz milletimizi biliyor.  Millet bizim yönetim tecrübemizi, hizmetlerimizi biliyor. Milletimiz biliyor ki, bizim sözümüz sözdür, sözümüz senettir. Ayrıca notere ihtiyacı olmayan bir senettir."

 

'Blok siyaseti, hayır siyaseti, terör siyaseti...'

 

"Detaylarına geçmeden önce 7 Haziran’dan itibaren yaşadıklarımızın özetini aktarmak istiyorum.

Bizim için aslolan millettir. 7 Haziran’da söylediğim gibi. Milletin sözü başımızın üstündedir. 7 Haziran’da milletimizin verdiği temel mesaj siyasi partilerin uzlaşma yönünde tavır almasıdır. Biz milli iradeye ve demokrasiye olan inancımızın gereği olarak bu kararı saygıyla karşıladık. Koalisyon görüşmelerini sonuna kadar, iyi niyetle sürdürdük.

AK Parti bütün kadrolarıyla milletimizin verdiği bu mesajın gereğini hayata geçirdi. AK Parti her zaman demokrasi ruhuna sadakat içinde oldu, bundan sonra da öyle olacak. Maalesef aynı yaklaşımı muhataplarımızdan görmek şansı çok güç. Siyaset sorun çözme sanatıdır. Bütün ısrarlı gayretlerimize rağmen muhataplarımız uzlaşma yerine kendi tutumlarında inat etti.

CHP blok siyasetine yöneldi. AK Parti’yi dışlayan  bir dil geliştirdi. Blok siyaseti Meclis Başkanlığı seçiminde çöktü. MHP hayır siyaseti güttü. Ne önerdiysek hayır dedi. Hükümet kuralım, hayır. Seçim hükümeti kuralım hayır, beraber seçim kararı alalım hayır, biz kuralım siz destek verin, hayır.

Blok siyaseti de hayır siyaseti de milletten gereken cevabı alır. HDP’yse terör siyasetine yöneldi. Bunlara karşı biz birlik siyaseti takip ettik. Blok siyasetine karşı toplumsal uzlaşma, hayır siyasetine karşı milleti hükümetsiz bırakmamanın yolunu bulduk. Milletimizin AK Parti’yi siyasetin merkezi olarak gördüğünü gözardı edenler, dar alanda kısa paslaşmalar yaptılar. AK Parti olmadan Türkiye’de siyasete şekil ve düzen verilemez. Kısa bir süre sonra ülkeyi bu siyasetleriyle çıkmaz içinde bıraktılar. Bütün siyasi partilerle ayrım gözetmeden konuştuk. Bizim için mesele parti meselesinin ötesinde ülke meselesiydi. Onlarsa hükümet kurulamamasının faturasını bize çıkarmak istediler."

 

'Tuğrul Türkeş dışında babayiğit çıkmadı'

 

"7 Haziran’dan beri ağzımızdan tek dışlayıcı kelime çıkmadı. Gerilim yaşanmasına izin vermedik. Bütün partilerle eşit şartlarda koalisyonun yollarını aradık.

CHP’yle son derece medeni istikşafi görüşmeler yaptık. Sonuçsuz kalmasının temel sebebi görüşmeler esnasında eğitim ve dış politika konusunda 180 derece farklı bir onarım hükümetinden bahsedilmesidir. 13 yıllık AK Parti iktidarları herhangi bir yıkım bırakmadılar ki onarım olsun. AK Parti iktidarları yeniden inşa ve imar iktidarlarıdır.

Anayasal zorunluluk hükümeti ortaya çıktı Ben ya da Cumhurbaşkanı’nın değil anayasanın öngördüğü hükümete katılma konusunda CHP ve MHP olumsuz bir yaklaşım içinde oldular. Gönderdiğimiz mektuplara bakıldığında çok ciddi bir mahalle baskısı olduğunu gördük.

MHP’den şu an aramızda bulunan Sayın Tuğrul Türkeş dışında (alkışlar) elini taşın altına koyan bir babayiğit çıkmadı. Bütün bize verilen görev, sükunetle ve sühuletle Türkiye’yi seçime götürme göreviydi. Gelin birlikte anayasal zorunluluk hükümeti kuralım dedik ama olmadı. CHP ve MHP mahalle baskısı uyguladı. HDP’den 2 bakan katıldı ama onlar da 1 ay sonra dağ baskısıyla hükümetten çekildi.

Türkiye’de herhangi bir hükümet boşluğu oldu mu? Eğer Türkiye’de 7 Haziran’dan bu yana yönetim boşluğu olmamışsa bunda AK Parti’nin ülkeyi yönetme sorumluluğu bilinci ve ahlakı var. Geleceğimiz adına ülkenin yegane umudunun AK Parti olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Ziya Paşa’nın dediği gibi “Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz.” Huzur ve istikrar 1 Kasım’da temel vizyonumuzdur. Büyük, yeni, demokratik Türkiye, 1 Kasım seçimlerinin temel vizyonudur."

 

'Puslu havayı seven çakallar...'

 

"Nasıl 2002’den itibaren Türkiye’yi ileri taşıyacak vizyonlara imza attıysak her aşamada siyasetimizi yeniledik ve aynı kararlılıkla yürüyoruz. Yenilenmeyen yenileyemez. Toplumun değişik taleplerini okumayanlar Türkiye’nin geleceğini göremezler.

Yenilendik, tazelendik, haydi Bismillah diyoruz...

Geçmişte tarihin akışını okuyamayan siyasi partilerin nasıl millete hitap edemediklerini, insana, zamana, döneme hitap edemediklerini biliyoruz. AK Parti zamana, mekana ve insana selam durarak yola çıkan bir partidir. Zaman bizim elimizdedir, mekanı en iyi şekilde değerlendirir, insana gereken onuru veririz. Nasıl 2002’nin eşiğinde uçurumun eşiğinden alarak bu ülkeyi düzlüğe çıkardıysak bugün de ülkeyi gelecek vizyonuna götürecek olan AK Parti’dir. Bizim söylenecek sözümüz, yürünecek yolumuz, fethedilecek menzillerimiz var. Türkiye, geleceğini maceracıların eline bırakmayacak, istikbale bizimle yürüyecektir.

Yeni bir seçim sürecine girdiğimiz şu dönemde gündemdeki en önemli madde toplumsal barışın tahkim edilmesidir. Kanayan yaraları iyileştirmek üzere yola çıkarken, milletimizden çok büyük destek gördük. Bütün yasakları ortadan kaldırarak milletimizin bütünleşmesine büyük çaba gösterdik, çok önemli mesafeler elde ettik.  Ancak ne yazık ki varlığını ve geleceğini teröre bağlayan hain odaklar bu kardeşliğin yaygınlaşmasını istemediler. Çözüm arayışına menfur eylemlerle, zulümle son vermeye çalıştılar.

27 Haziran’dan sonra geçen sene Kurban Bayramı’nı bize zehir edenler, bu sene de Ramazan Bayramı’nı müteakiben harekete geçti. Puslu havayı seven bu çakallar, sandılar ki ülke sahipsizdir, 7 Haziran’dan sonra yönetim boşluğu söz konusudur. Net bir talimatla tüm güvenlik güçlerimize şunu söyledik: Mademki DHKP-C’den DAİŞ’a kadar tüm çakallara, bu odaklara haddini bildirmek sizin temel görevinizdir.

O günden bugüne güvenlik birimlerimiz büyük bir fedakârlık ve kahramanlıkla bu terör örgütlerine haddini bildirdi, ülkemizin birliğini teminat altına alacak adımları attı. Bu terör örgütleri huzurumuzu hedef edindiler."

 

'Tüm silahlar gömülene kadar...'

 

"Çok güzel iki hatıramı paylaşmak istiyorum. Arife günü Konya’daydım. Gece Diyarbakır’a geçtim. Ulu Cami’de bayram namazı kıldık. Sayın Başbakanım, 'Allah sizden razı olsun, bunlara haddini bildirin. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin' diye dua ettiler. Bu ülkenin kardeşlik ışığını gördüm.

Daha sonra bu hain çetelerin katlettiği bir çorbacıda katlettiği garson Şeyhmus ile orada çorba içen Osman Bey’in aileleriyle buluştum. Onlar da aynı şekilde niyazda bulundular. Kardeş kavgasını körüklemek isteyen bu gür seda, Türkiye’nin doğusundan batısından, kuzeyinden güneyinden yükselen seda oldu.

Daha sonra Dağlıca’ya gittim. Karavanaya birlikte kaşık salladık. Bütün Mehmetçiklerimizin, polislerimizin alnından öpüyorum. O bayram günü bizi bağrına basan Diyarbakırlı kardeşlerimizin alnından öpüyorum. Devletimiz, vatandaşlarımıza yönelik her türlü tehdidi bertaraf edecek güç ve kararlılıktadır. Kimse başladığımız işi yarım bırakacağımız vehmine katılmasın. Tüm silahların üstüne beton dökülene kadar bu mücadelemiz sürecek.

Sırtını dağa yaslayanların nifak tohumu ekmesine kesinlikle izin vermeyiz. Aslolan milli birlik ve kardeşlik projesiyle tesis etmeye çalıştığımız barış iklimidir."

 

'Herkes kürsüye yürümesin, beyannameyi bitirmemiz gerek'

 

"Yeni bir anayasayla hukuki bir zemin kazandırarak pekiştireceğiz. Bizim için aslolan milli birlik ve kardeşliğimizdir, ülkenin bütün sorunlarına çözüm bulma irademizdir. Bu iradenin yegâne siyasi temsilcisi dün olduğu gibi bugün de, yarın da sadece AK Parti’dir. Demokrasimizi her türlü vesayet girişiminden kirli oyundan koruyacağız. Adaletten, hak ve özgürlüklerden en ufak taviz vermeyeceğiz. Bütün bu kirli oyunların arkasındaki temel hedef Türkiye’yi yolundan çevirmek, büyük Türkiye hayalini duraksatma çabasıdır.

Hedef Türkiye’dir, hedef milletimizdir, genç nesillerdir. Bu milletin birliğinin ve beraberliğinin adresi de AK Parti’dir. Herkesin kendini ait hissettiği mutlu bir Türkiye’yi bunlar istemiyorlar. Terörden beslenenlere, nefretten, öfkeden beslenenlere ekmek yok. Hepiniz takip ettiniz. Geçtiğimiz günlerde BM’de Filistin devletinin bayrağı göndere çekildi. Dışişleri Bakanıyken sizler için büyük mücadelelerin içinden geçtik. Ancak unutmadığım, 29 Kasım 2012’de Filistin adına konuşan tek Dışişleri Bakanıydım. O gün, 'Kimse istemese de Filistin  bayrağı bir gün burada dalgalanacaktır' dedim. Bu gözler onu gördü ya, inşallah bir gün o bayrağın Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da dalgalanmasını da hep beraber göreceğiz.

Birçok vesileyle Mahmud Abbas hep bunu söyledi. 'O gün, BM Genel Kurulu’nda birçok İslam ülkesi Dışişleri Bakanı gözlerim aradı. Sadece siz vardınız. Teşekkür ediyorum' dedi.

1 Kasım seçimleri yönünü Türkiye’ye dönmüş Filistin’in, Suriye’nin, bütün mazlum milletlerin kaderini tayin edecek seçimdir.

Türkiye’nin ne kadar kritik bir coğrafyada bulunduğu ve bölgesel şartlar nedeniyle ne kadar kritik bir süreçten geçtiği hepimizin malumudur.

(Bir partilinin kürsüye gelerek kendisine sarılmak istemesi üzerine) Bırakın gelsin, böyle aşkla gelene hayır diyebilir miyiz arkadaşlar? Hayatımda bana doğru gelen kimseye hayır demedim. Özellikle gençlere. Ama tabi bundan hareketle herkes buraya doğru yürümesin. Bu beyannameyi bitirmek lazım."

 

'Beyanname üç ana bölümden oluşuyor'

 

"Millet iradesine ipotek koyan anlayışı tümüyle ortadan kaldırdık, bundan sonra da izin vermeyeceğiz.

Bu mücadele daha bitmedi, yeni bir mücadelenin eşiğindeyiz. Hep yapılması gerekenler bitmedi, hem de yeni ihtiyaçlar doğdu. Bunlar olmadan ekmeğimizi, aşımızı üretemeyiz. Demokrasi bunların en temel kaynağıdır. Farklılıklarımızı görmedikçe maddi olarak refaha erişemeyiz.

Devlet hastanelerinde sıra bekleyen hastaların umudu olduk. Okulunu bitirdiğinde kara kara düşünen gencin, başörtülü bacılarımızın, katsayı zulmüne uğrayanların umudu olduk. Biz milletimizin umudu olarak iktidara geldik. Mafyanın manşetlerden inmediği, siyasetin manşetlerle dizayn edildiği günlerden buralara geldik.

AK Parti milletle  birlikte yürümenin adresidir.  Bundan sonra da bize güvenin diyoruz. Şimdi bir seçim arifesinde milletimizin desteğini istiyoruz. Değerli dava arkadaşlarım, AK Parti’nin üzerinde yükseldiği sütun millet iradesidir.  Gelin hep beraber bir olalım, iri olalım, diri olalım...

Laf olsun diye bir beyanname hazırlamadık, milletle birlikte yazdık. Yenilenmenin adıdır bu beyanname, yeniden haydi Bismillah demektir bu beyanname. Gelin bu hayalleri birlikte hayata geçirelim. Hayal tacirliği, umut simsarlığı yok. AK Parti siyasetinde millete yalan söylemek yoktur. Bu beyannamede de sadece ve sadece yapılabileceklere yer veriyoruz. Türkiye 13 yıldır her alanda büyüdü, daha da ileriye gidecek. Ülkemiz büyüdükçe her alanda yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Toplumumuzun her kesimiyle konuşarak bu ihtiyaçları, bu talepleri tespit ettik.

Bu beyanname diğer partilerin beyannameleriyle değil, G-20 ülkeleriyle bile kıyaslandığında geleceğe yönelik umut vaat eden tek beyannamedir. Bu beyanname halkı önceleyen, halkla birlikte hazırlanmış tek  beyannamedir. Bu beyanname, insanı ve toplumu esas alan halkımızın ihtiyaçları esas alınmış bir beyannamedir. İnsan onurunun tamamına dokunan bir beyannamedir.

Üç ana bölümden oluşuyor. Bir yapacağımız reformlar, iki halkın her kesimine dokunan vaatlerimiz, üç büyük Türkiye yolundaki projelerimiz."

 

'Beyannamemizin ilk önceliği...'

 

"Yeni bir anayasa vaat ediyoruz. AK Parti genel başkanı olarak sizler adına söz veriyorum. Verdiğim sözün arkasında milletin sözü vardır. Özgürlükçü, katılımcı, kurumsallaşmış bir anayasa yapacağız. Uluslararası sözleşmelere tam uyum sağlayacağız. Reform adımlarının ilki anayasadır. Demokratikleşme ve hukuk devletinin gelişimi için AK Parti olarak çalışıp, bu çerçevede özgürlüğü ve insanı temel olan, merkezi ve yerel yönetimin güçlendiği bir siyaset izleyeceğiz.

AK Parti olarak seçimlerden sadece seçilenlerin değil, herkesin temsil hakkını savunacağımızı söylüyoruz. Yeni sistemde meşru yapıya uygun olmayan hiçbir paralel yapıya izin verilmeyecektir. Türkiye’nin Avrupa birliğine tam üyelik hedefini koruyacağız. Merkezi ve idari yönetimler arasındaki ilişkileri güçlendireceğiz.

Sivil toplum kurumlarının hukuki statüleri gibi alanları düzenleyen sivil toplumun güçlendirilmesine yönelik kanun çıkaracağız. Siyasi parti özgürlüğünü savunacak yeni bir siyasi partiler kanunu ivedilikle çıkaracağız. 
Siyaset kurumunu her manada güçlendireceğiz. Siyasi partilerin ve seçim kampanyalarının finansmanının şeffaflaştırılmasına yönelik çalışmalarımızı hızlandıracağız. Ak Parti bir erdemliler hareketi olarak başladı ve siyasette de erdemi temel doku olarak egemen kılacağız.

Siyasi partilere yapılan bağış miktarının elektronik ortamda ilan edilmesini sağlayacağız. Siyasi partileri güçsüz kılan, istikrarı engelleyen ülke seçim barajı ile ilgili yeni bir düzenleme yapacağız."

 

'Cemevlerine hukuki statü' var 'ibadethane' ifadesi yok

 

"Burada bütün toplum kesimlere özgün olarak yeni düzenlemeler getireceğiz. Cemevlerinde Alevi diyalog önde gelenleriyle diyaloglara gireceğiz. Bu noktada, geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statü tanıyacağız. Buradan Hacı Bektaşi Veli'ye selam olsun."

 

'Özgürlük - güvenlik dengesini koruyacağız'

 

"Her türlü ayrımcılık zeminini ortadan kaldıracağız. Bu ülkede kimse ait olduğu kesim yüzünden ötekileştirilemeyecek. Öte yandan çözüm sürecini garanti altına almak için çıkardığımız terörün sona erdirilmesi kanunu ile silahın tamamen gündemden çıktığı bir noktaya gelinmesi için elimizden geleni yapacağız.

AK Parti olarak uzun yılların yaralarını sarmayı, hiçbir zaman dönemsel bir konu olarak bakmadığımız milli birliği devam ettireceğiz. Çözüm sürecini varlığına tehdit gören terör örgütü eylemlerini devam ettirmiştir.

Yeni Türkiye sözleşmesinde vurguladığımız gibi, her özgürlük bir sorumluluk getirir. Özgürlük ve güvenlik dengesini koruyacağız.

AK Parti reformlardan asla vazgeçmeyecektir. Çözüm sürecinin de milli birlik ve kardeşliğin mimari ve lokomotifi AK Parti'dir."

 

Çözüm süreci vurgusu

 

"Kamu düzeni tesis edilinceye kadar terörle mücadelemize; hukuk ve kardeşlik tam anlamıyla tesis edilinceye kadar da çözüm süreci anlayışımızı korumaya devam edeceğiz."

 

Yargı reformu

 

"Yargı reformu stratejimizi açıkladık bu beyannamemizde de yargı reformunda kararlıyız.

Yeni yargı reformu stratejimizi hayata geçireceğiz. Disiplin mahkemeleri dışında askeri yargıya son vereceğiz. Yüksek mahkeme üyeliklerini ömür boyu kazanılmış hak olmaktan çıkarıp makul süreyle sınırlandıracağız."

 

'HSYK ikiye ayrılacak'

 

"HSYK’yı yeniden yapılandıracak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu olarak ikiye ayıracağız. Bilirkişilik kurumunu yeniden canlandıracağız.

Hukukun tüm dallarında alternatif çözüm yollarına ağırlık vereceğiz. Yargıda zaman yöntemini geliştireceğiz. Yargının en etkin şekilde çalışmasına izin vereceğiz.

Bütçeden en fazla payı eğitime ayırmış bir iktidar olarak, eğitimde reformlara devam edeceğiz.  Özellikle öğretmenlerimizin hak ettikleri eğitimi daha iyi almalarını sağlayacağız. Eğitim istihdam bağını güçlendirecek, iş dünyasının taleplerine göre hareket edeceğiz.

Kamu yönetiminde reformu kimliğimizi etkin bir şekilde devam ettireceğiz. Bu çerçevede kamu maliyesi alanında önemli reformlar sağlayacağız. Bu yöndeki reform çabalarımızı artıracağız. AB’nin çerçevesine uygun hareket edeceğiz.

Yeni bir taşıt kanunu çıkaracağız. Yeni gelir vergisi kanunu çıkaracağız.

İleri teknolojiyle dayalı bir ekonomik dönüşüm hedefliyoruz. İş yeri açma ve çalışma ruhsatlarında bir basitleştirme dönemine gireceğiz. Bu çerçevede enerji, sağlık, havacılık, bilişim ve uzay gibi köklü sektörlerde bilişim reformlarını tamamlayacağız.  4,5G ihalesini yaptık, 5G ihalesini de en kısa zamanda 5Gye geçişi de yapacağız."

 

Vaatler

 

"Biz vaatlerimizi masa başında hazırlamadık. Bizden ne istiyorsunuz deyip talepleri kaydettik:

Bir kısmı şöyle:

Aile ve çocuklara yönelik olarak, ailenin ve çocuklar için sosyal yardım ve sosyal hizmete gereksinim duyan tüm vatandaşlarımız için ASDEP’i hayata geçiriyoruz. 

Koğuş sisteminden ev ortamına geçiş için zemin hazırlayacağız.

Ev almak için peşinat biriktiren vatandaşa yüzde 15 destek vereceğiz.

Bütün annelerimize, doğum hediyesi programında ilk çocuk için 300, ikincisi için 400, üç ve sonraki için 600 lira, yani tam altın parası vereceğiz.

Çocuklarımızın çok yönlü kültür alt yapısına sahip olabilecek ve aynı zamanda bizim kültürümüzün, yabancı kültürdeki değil bizim kültürümüzdeki masalları beyinlerine kazımaları için çalışacağız.

Kadınların karar alma mekanizmalarına etkin bir şekilde katılmaları için elimizden geleni yapacağız. 
Kadınların iş gücü piyasasına katılım için çalışacağız.

Kadınlar ilk çocukta 2 ay, ikinci çocukta 4 ay, üçüncü çocukta 6 ay yarı zamanlı çalışacak, ama anneler tam maaş almaya devam edecekler

Bu süre dolduktan sonra eğer anneler çocukların yanında kalmaya devam etmek isterse çocukların okul zamanına kadar yarı zamanlı ve yarı ücretli çalışmasına izin verilecek."

 

Gençlere sınırsız internet vaadi

 

"Seçilme yaşını inşallah 18’e indireceğiz.  18 yaşındaki gençlerimizin  dahi ülke yönetiminde yer almasına izin vereceğiz.

Gençlerimize sınırsız, limitsiz internet imkânı vereceğiz."

 

'Kendi işini kurmak isteyen
gençlere 50 bin lira karşılıksız destek'

 

"Kendi işini kurmak isteyen gençlerimize 50 bin liraya kadar destek vereceğiz. Karşılıksız destek verilecek.

Eğer bu yetmiyorsa, kendi işini kurmak ve geliştirmek isteyen gençlerimiz 50 bin liralık hibe üzerine, 100 bin lira faizsiz kredi de alabilecek. Gençler faizsiz kredi için kredi fonu arayıcılığıyla yüzde 85 kefalet sağlayacağız. Yeni iş kuran gençlerimiz 3 yıla kadar gelir vergisi ödemeyecek. İlk kez iş bulan gencin maaşının bir yıl boyunca devlet tarafından karşılanmasını sağlayacağız.

Gençlerimizin istihdamının bu derece desteklendiği dünyada başka bir örnek yok. Yine bugünlerde çok gündemde olan bir husus. Lise ve üniversite mezunu gençlerimizin genel sağlık sigortası primlerinin ücretsiz bir şekilde devlet tarafından yapılmasını ve bu şekilde iki yıl boyunca gençlerin sağlık sigortasından yararlanmasını sağlayacağız.

Yeni bir destek programı geliştiriyoruz. Gençdes… Bu programdan sanatsal ve sportif faaliyetlerine proje bazlı destek vereceğiz. Gençlerde evliliğin teşvik edilmesi kapsamında çeyiz hesabı başlatacağız.

Çeyiz hesabında biriktirilen paranın yüzde 20’si oranında, devlet destek verecek. Doğum hediyesi gibi devlet destek verecek. Engelli vatandaşlarımız için engelsiz bir hayat için gerekli her türlü yapıyı oluşturacağız. Yine sadece engellileri değil aileleri de ilgilendiren bir karar da engelli yaşam merkezlerinin kurulması."

 

Tüm emeklilere aylık 100 lira zam 

 

"Emeklilere de en büyük saygıyı göstermek bizim vazifemizdir. 7 Haziran seçimlerine giderken bir söz vermiştik. 1100 liranın altında maaş alan vatandaşlarımıza 1200 lira ödeyeceğiz demiştik. Temmuz ayından itibaren ödenmeye başladı. Şimdi bütün bu düzenlemelerden sonra bir kez daha 1100 liranın üzerine verdiğimiz 100 liranın üzerine bütün emeklilerimizi kuşatacak şekilde 1200 lira zam yapıyoruz. 1000 liraya kadar olan emeklilerimizi 1100 liraya tamamlamıştık. Şimdi tüm emeklilerimize ayda 100, yılda 1200 lira, takribi bir maaş zam gelecek gibi zam yapıyoruz. Böylece tarım Bağ-Kur emeklileri hariç, 1000 liranın altında maaş alan hiçbir emekli kalmamış olacak. Tarım Bağ-Kur emeklisinin de maaşı 884 liraya çıkacak. Bir iktidara geldiğimizde kıyaslama için söylüyorum 66 liraydı.

(Çalışmaya devam eden) Bağ-Kur ve SSK emeklililerin maaşlarından kesilen sosyal güvenlik destek primi kesintisini tamamen ortadan kaldırıyoruz.

Herhangi bir emeklimiz 250 lira taksitle ev alabilecek, TOKİ yardımıyla.

Esnaf için önümüzdeki dönemde düşük faizli kredi uygulamaya devam edeceğiz. 30 bin liraya kadar faizsiz kredi vereceğiz.

Emek yoğun sektörlerde çok sayıda işçi istihdam edecek ama fabrikası yok, sembolik bir kira karşılığında fabrika vereceğiz.

51 ilimizde uygulanmakta olan 10 işçi çalıştırıp vergi indirimi alma şartımızı kaldırıyoruz."
 

 

Çiftçilere vaatler

 

"Yemde ve gübrede KDVyi kaldırıyoruz. Şimdi yine gençlerimize, hangi alanda olursa olsunlar, genç çiftçilerimize proje karşılığı 30 bin liraya kadar destek vereceğiz. Bunun özellikle köyden kente göçme konusunda önemi büyük.

İşletme büyüklüğü 5 dekar altında olan aromatik bitki üretenlere destek vereceğiz.

Seracılara bölgesel sulama talebi yardımı yapacağız.

Ürünlerini lisanslı depolarda koruyanlara kira desteği sağlayacağız. Su yönetiminde bütün önlemleri alacağız."

 

Eğitim alanı

 

"Tüm okullarımızda tam gün eğitim öğretime geçilmesini sağlayacağız. İkili eğitim öğretim kalmayacak.

Fatih projesiyle eğitim alt yapısını güçlendireceğiz.
Orta öğretimi bitiren her öğrencimizin bir spor dalı bir enstrüman alanında uzmanlaşmasını sağlayacağız.

Öğretmen akademisi kuracağız.

Meslek eğitimini yeniden canlandıracağız.

Öğrencilerimiz üzerindeki sınav baskını azaltmak için yüksek öğretime geçme sınavlarını yılda bir kez değil her aşamada öğrencilere fırsat verilecek şekilde yılda iki ya da üç sınav yapılacak.

Ücretsiz müze kartlar.

Mekan sağlığı kavramı ile sağlıklı ortam yapacağız."

 

Sağlık

 

"Toplam 56 bin kapasiteli şehir hastanelerini hizmete açacağız. Koruyucu hekimliği yaygınlaştıracağız. İhtiyaç sahiplerine evde bakım hizmetini yaygınlaştıracağız."

 

Asgari ücret 1300 lira

 

"Asgari ücreti inşallah 1300 liraya çıkarıyoruz. Yapılan işin tehlike sınıfına göre asgari ücrette farklılaşma sağlayacağız.

BES’i (bireysel emeklilik) yüzde 25 oranında desteklemeye devam edeceğiz.

Kamuda çalışan taşeronları istihdam edeceğiz.

Polislerimizin 220 olan ek göstergelerini 3000’e çıkarıyoruz.

Askerlerimizle ilgili de bir çalışma yürütülüyor."

 

Projeler

 

"Silvan Pompaj Sulama Projesi. Tarıma dayalı sanayi ve ticaret gelişecek.

Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi. Tamamı 2018 yılı sonuna kadar tamamlanacak.

Mersin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali Projesi

Sinop Nükleer Enerji Santrali Projesi

Her bir proje Türkiye’nin milli ekonomisine katkı sağlayacak.

Yüzyılın en büyük projelerinden biri olacak olan Kanal İstanbul Projesinin çalışmalarına devam ediyoruz. Projeyle, Avrupa Yakası’nda, Karadeniz ve Marmara Denizi’nin arasına bir kanal inşa edilecek ve İstanbul içinden iki boğaz geçen bir şehir haline gelecek."

İlgili Haberler