Politika

AKP Grup Başkanvekili: Yeni anayasa için gerekli olan 13 milletvekili bizi destekleyecektir

"Komisyon bir netice elde edemezse, kendi anayasa taslağımızı millete sunarız"

30 Ocak 2016 17:07

AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan anayasa değişikliği için olması için en az 330 milletvekilinin oyunun gerekli olduğunu hatırlatarak, “Eğer Anayasa Uzlaşma Komisyonu bir netice elde edemezse, kendi yaptığımız anayasa taslağını Meclis’e getirir, milletimize sunarız” dedi. 

 

 

 

Turan, "Memleketi kendine dert edinmiş 13 milletvekilimizin bizlere destek vereceğini düşünüyorum" diye konuştu.

“Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemine ilişkin Milat Gazetesi’nden Enes Babacan’ın sorularını yanıtlayan AKP Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, yeni anayasa çalışması için meclisteki bütün partilerin Meclis Başkanlığı çatısı altındaki ‘Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na üyelerini verdiğini hatırlattı. Turan şu açıklamalarda bulundu:

“4 Şubat’ta da Meclis Başkanımız Sayın İsmail Kahraman’ın başkanlığında bu üyeler bir araya gelecekler. Biliyorsunuz, 2011 seçimlerinden sonra da bir ‘Uzlaşma Komisyonu’ Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan muhalefete çağrı yaparak bu maddelerin Meclis’ten geçirilmesini istedi. Ancak Sayın Erdoğan’ın bu talebine muhalefet partileri olumlu bir yanıt vermedi. O maddeler geçmiş olsaydı demokrasimizin gelişmesi adına yol kat etmiş olurduk” dedi.

 

“Başkanlık sistemin erkler sistemini en net şekilde tanımlayan bir sistem”

 

Meclis’te grubu bulunan partilerin hem 2011 seçimlerine hem de 2015 yılında yapılan her iki seçime de yeni anayasa vaadiyle girdiklerini söyleyen Turan, “Anayasa’nın 113 maddesi 34 yılda 17 defa değişti. Artık klasikleşmiş deyimle bir yamalı bohçadan bahsediyoruz. Ancak darbe izlerini hâlâ taşıyor. 12 Eylül darbesinin izlerini silmek için Anayasa’nın tümden değişmesi gerekiyor. Biz AK Parti olarak Türkiye’de parlamenter sistemin kriz ürettiğini düşünüyoruz. Bu bakımdan yeni anayasa tartışılırken esas olarak hükümet sisteminin de ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu seçimlerde de dile getirdik. Şu an tüm partiler yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden bağımsız olması gerektiğini dile getiriyor. Biz de bu düşünceyi paylaşıyoruz. O zaman yapacağımız yeni Anayasa, erkler sistemini en net şekilde tanımlayan bir sistem getirmelidir. Başkanlık sistemi olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

 

“13 milletvekilinin destek vereceğini düşünüyorum"

 

Meclis aritmetiğinin tek başına AKP’nin bir Anayasa değişikliği yapmasına olanak sağlamadığını vurgulayan Turan, “Anayasa değişikliğinin olması için en az 330 milletvekilinin oyu gerekli. Bu oylamadan sonra da referandumdan evet sonucunun çıkması gerekiyor. Dolayısıyla AK Parti tek başına böyle bir şey yapamaz. Her halükarda diğer partilerde görev yapan milletvekillerine ihtiyaç var. Eğer Anayasa Uzlaşma Komisyonu bir netice elde edemezse biz, kendi yaptığımız Anayasa taslağını Meclis’e getirir, milletimize sunarız. Bu durumda memleketi kendine dert edinmiş 13 milletvekilimizin bizlere destek vereceğini düşünüyorum. Ondan sonra da yeni Anayasayı milletimize sunabiliriz. Eğer bu Parlamento yeni Anayasa yapamazsa bütün siyasi partiler açısından bunun siyasi bedeli olur” ifadelerini kullandı.

 

“Bir an evvel Başkanlık’a geçilmeli”

 

“Ülkemiz artık daha fazla krizler yaşamamak ve daha fazla zaman kaybetmemek için Başkanlık sistemine geçmelidir” diyen Turan, “AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar 39 hükümet kurulmuş. Bu da 16 ayda bir hükümet demek. Böyle bir ülkenin istikrarlı olması mümkün mü? Böyle bir ülkenin darbeler üretmemesi mümkün mü? Nitekim ülkemiz de hep krizler atlatmış ve darbe üstüne darbe yaşamışız. Bu yüzden bir an evvel Başkanlık sistemine geçmemiz gerekiyor. Şu an bir kriz yaşamıyorsak bunun nedeni Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımızın aynı siyasi kültürden gelmelerinden kaynaklanıyor. Hafızalarımızı tazeleyelim, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Başbakan Ecevit’e MGK toplantısında Anayasa kitapçığı fırlatmasından dolayı ülke olarak ekonomik kriz yaşadık. Dolayısıyla parlamenter sistemde yaşanabilecek krizlere bir an evvel son verilmeli ve Başkanlık sistemine geçilmelidir” şeklinde konuştu.

Bugüne kadar millete rağmen hiçbir şey yapmadıklarının altını çizen Turan, “Yaptığımız her şeyi millete danışarak yaptık. Bu yüzden de normal bir demokraside bu kadar uzun süre iktidarda kalan bir partinin yıpranması gerekirken AK Parti yıpranmadı ve girdiği her seçimde birinci parti oldu. Başkanlık sistemini de milletimizle konuşacağız. Türkiye’deki en geniş teşkilat ağına sahibiz. Teşkilatlarımızla beraber mahalle mahalle köy köy arama konferansları yaparak bu meseleyi konuşacağız” dedi.

 

“Atilla Taş’ın Gürsel Tekin’den daha fazla oy aldığı bir partiden söz ediyoruz”

 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Turan, “Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanımıza hakaret ederek şeref ve namus üzerinden saldırıyor. Şeref ve namustan en son bahsedecek kişi kasetle şu anki koltuğuna oturmuş olan Kılıçdaroğlu’dur. “Aday olmayacağım” dedikten iki gün sonra Genel Başkanlığa aday olmuş biri kalkmış siyasi etikten bahsediyor. Milletimize düşman oldukları için, milletin en çok sevdiği adama, %52 oy ile teveccüh görmüş Cumhurbaşkanımıza hakaret ediyor. Önceki gün CHP’nin MYK listesi açıklandı ve 14 kişiden 5 tanesi İzmir Milletvekili. Böyle bir şey normal bir partide olabilir mi? CHP belli bir yere sıkışmış bir parti. Parti Meclisi seçimlerinde Atilla Taş’ın Genel Sekreter Gürsel Tekin’den daha fazla oy aldığı bir partiden bahsediyoruz. Kılıçdaroğlu, parti içi muhalefeti susturmak ve hizipleri bir arada tutmak için Cumhurbaşkanımızın ayağına tutunmuş kendini kurtarmaya çalışıyor. Demokrasiye geçtiğimizden bu yana milletimizin CHP’yi iktidar koltuğuna getirmemesinin en büyük nedeni de bu siyasetsizlikleridir” şeklinde konuştu.

 

 

İlgili Haberler