2018 yılında AKP'den milletvekili aday adayı olan Gezi / Osman Kavala davası hâkimi Murat Bircan'ın eşi Arzu Bircan hakkında FETÖ üyeliğinden soruşturma açıldığı ortaya çıktı.
Daha önce Arzu Bircan'ın "FETÖ itirafçısı" olduğunu yazan Halk TV yazarı İsmail Saymaz, Arzu Bircan hakkında FETÖ üyeliğinden soruşturma başlatıldığını, Bircan, FETÖ'den soruşturulurken eşi Murat Bircan 'ın da 24 Haziran 2018'deki seçimde AKP'den milletvekili aday adayı olduğunu belirtti.
Saymaz yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Bafra Adliyesi, 15 Temmuz'dan sonra kaos içerisindeydi. Başsavcı İbrahim Keskin de ifade alma işlemine katılıyordu. Bu günlerde işadamı S.B. ile avukat eşi M.B., FETÖ'den gözaltına alındı. Kadın avukat M.B., "Bir arkadaşım var. FETÖ hakkında çok şey biliyor. Konuşmak istiyor. Ancak savcılığa gelmekten korkuyor" dedi.
Bu kişi, Bafra Cumhuriyet Aile Sağlığı Merkezi'nde hemşire olarak görev yapan Arzu Bircan'dan başkası değildi. Başsavcı Keskin, "Söyleyin, gelsin" dedi. Arzu Bircan, 29 Temmuz 2016'da adliyeye tek başına geldi. Avukat eşi Murat Bircan, yanında değildi. İfadesinde eşinden söz etmedi.- Bircan, şunları söyledi: "Ablamın kayınpederi H.A., Saidi Nursi'nin talebesi olduğu için küçüklüğümden beri aile cemaate yakındır. Ama 'Paralel Yapı' olarak adlandırılan kısmı ile alakamız olmadı. Camiayı iyi bilirim. 17-25 Aralık öncesinde sohbetlerde ben de bulundum."
Bircan, çalıştığı sağlık merkezinde, yaşadığı apartmanda, gidip geldiği Bafra Belediyesi'nde cemaatçi bildiği kim varsa, eşi ve çocuklarıyla birlikte isim isim itiraf etti. Bircan'a, itiraflarına rağmen şikayetçi sıfatıyla işlem yapıldı.
Savcılık kaynakları "Kendisi gelip ifade verdiği ve o aşamada elimizde delil olmadığı için şüpheli sayamazdık" diyor.
İki çocuğu yedi yıl FETÖ okulunda okudu Avukat M.B'nin cep telefonunda Arzu Bircan ile 17 Temmuz 2016 tarihli yazışmalara ulaşıldı. Bircan, yazışmada, "Beni de tehdit ettiler. Böyle ayrılınmıyor, biliyorsun değil mi diye" şeklinde yazmıştı. Bu ifade, Bircan'ın 17-25 Aralık'tan sonra da FETÖ ile ilişkisinin sürdüğünü kanıtlıyordu. Savcılıkta M.B.'ye "Arzu Bircan'ın bağlantısı var mı?" diye soruldu. M.B., şöyle yanıt verdi:"Bircan'ın da benim de bağlantımız vardı. Arzu, 17/25 Aralık'tan sonra ayrıldı. Darbe girişiminden sonra devlete yardımcı olmak için elimizden geleni yaptık." Bu yeni kanıtlar üzerine Bircan hakkında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığında FETÖ üyeliğinden soruşturma açıldı. Bircan Ailesi'nin iki çocuğunu 2007'den 2014'ün yaz ayına kadar FETÖ'nün Özel Bafra Delta Koleji'nde okuttuğu belirlendi. Ancak bu, örgüt üyeliğine kanıt sayılmadı. Bircan hakkında 17 Aralık 2018'de kovuşturmaya yer olmadığına hükmedildi. Bircan, FETÖ'den soruşturulurken eşi Murat Bircan da 24 Haziran 2018'deki seçimde AK Parti'den milletvekili aday adayı oldu. Bir yıl sonra da yargıya geçti".
TIKLAYIN | Gezi / Osman Kavala davasının hâkimi Murat Bircan AKP'den milletvekili aday adayı olmuş!
TIKLAYIN | Gezi Davası'ndaki AKP milletvekili aday adayı hâkimin eşi de FETÖ itirafçısıymış!
Murat Bircan kimdir?
1974 Samsun Bafra’da doğan Murat Bircan, orta öğrenimi 1992 yılında Bafra İmam Hatip Lisesinde tamamladı. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1998 yılında mezun oldu.
2006 yılında ise Bafra Belediyesinde kurum avukatı olarak çalışmaya başladı 2013 yılından 2019 yılına kadar Bafra Belediyesi Hukuk İşleri Müdürü olarak görevine devam etti.
24 Haziran 2018 tarihindeki seçimlerde AKP’den Samsun Milletvekili aday adayı oldu.
Gezi davası
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu 16 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan yargılandığı dava, 18 Şubat 2020'de karara bağlanmıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu sanık Osman Kavala'nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatına, firari sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora'nın ise dosyalarının ayrılmasına hükmetmişti. Savcılığın yerel mahkemenin kararını istinafa taşımasının ardından İstanbul Bölge Adliye 3. Ceza Dairesi 22 Ocak 2021'de 9 sanık hakkındaki beraat kararını bozmuştu.
Bozma kararının ardından İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Nisan 2021'deki duruşmada bu dava ile yakalamalı sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyasının birleştirilmesine karar vermişti. Bunun yanı sıra Osman Kavala ile Henri Barkey'in FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 'Anayasa'yı ihlal' ve 'Devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme' suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları davanın Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.
Öte yandan Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince verilen karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Gezi Parkı olaylarına ilişkin dava ile Çarşı davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun belirtildiği kararda, 'örgüt üyeliği suçunun özelliği nazara alınarak, her iki dosyanın birleştirilmesi tarafına gidilmesi, sanıkların hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma neticesinde beraatlarına karar verilmesinin bozma nedeni sayıldığı vurgulanmıştı.
Davalar verilen bozma kararlarının ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmişti.
21 Şubat'ta görülen duruşmada Çarşı davasının Gezi Parkı davasından ayrılmasına karar verildi.
1638 gündür tutuklu olan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala’nın sadece hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs (TCK 312) suçlamasından, takdir inidirimi olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmasına, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman, Can Atalay ve Yiğit Ali Ekmekçi’nin hükümeti ortaya kaldırmaya teşebbüse yardım etmekten 18’er yıl hapis cezasına çarptırılmalarına ve tutuklamalarına karar verildi.
TIKLAYIN - Avrupa Konseyi’nin Kavala kararı ne anlama geliyor, Türkiye’yi neler bekliyor: “Tahliye ve beraatten başka yol yok”
TIKLAYIN - Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye'ye yönelik ihlal sürecinde ikinci oylamayı yaptı: Oy çokluğu ile dosyanın AİHM tarafından değerlendirilmesine karar verildi
TIKLAYIN - Osman Kavala: Tutukluluğumu devam ettirmek için gerçekleştirilen yargı uygulamalarının tarafsız bir gözle incelenmesini önemli buluyorum
TIKLAYIN | Kavala davasında karara doğru: 45 soruda 1634 günlük tutukluluğun kronolojisi
TIKLAYIN | Gezi davası 25 Nisan'a ertelendi
TIKLAYIN | Gezi davasında karar açıklandı