Yeni Akit yazarı Mehmet Koçak, MHP'yi kurultaya götürmek üzere atanan kayyumun kongreyi 15 Mayıs'ta toplama kararının Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi'nden dönmesi halinde kurultayın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dediği gibi 2018'de yapılacağını söyledi. Kurultayın Bahçeli'nin istediği tarihte olması halinde yeniden aday olmayacağını ileri süren Koçak, "Bahçeli o kurultayda aday olmayacak ve yerine yeni bir aday göstererek ‘Onursal başkan’ olarak hizmet etmeye devam edecektir" dedi. MHP Genel Başkan adaylarından Meral Akşener'in yeni bir parti kurma ihtimali olduğunu da yazan Koçak, "Meral Hanım’ın MHP’den ihraç edilmesi halinde karma bir parti kuracağı yakın çevresi tarafından dillendiriliyor" ifadesini kullandı.
Koçak'ın Yeni Akit'te "MHP kime kalacak?" başlığıyla bugün (20 Nisan 2016) yayımlanan yazısı şöyle:
MHP’de bir iç çekişme yaşandığı artık herkesin malûmudur.
Artık ok yaydan çıktı ve kılıçlar çekildi.
Bu kavgayı kimin kazanacağı ve MHP’nin kime kalacağı sadece Ülkücü camiada değil aynı zamanda toplumun farklı kesimlerinde de tartışılıyor.
Ayrıca başkentteki siyasi kulislerde; “Mahkeme kararı işletilebilecek mi?, Yargıtay’da Genel Merkez ve muhalifleri ne bekliyor?”, “Kaç delege imzasını geri çekti ve Bahçeli sahaya ne zaman iniyor?”, “Hukuki süreç kaç ay daha sürecek?” gibi sorulara cevap aranıyor.
Muhalifler, delege üzerinden başlattıkları değişim taleplerini mahkeme kanalıyla sürdürüyorlar.
MHP Çağrı Heyeti ise, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 8 Nisan’daki ilamı gereğince, MHP’de Olağanüstü Büyük Kongresi’nin 15 Mayıs’ta toplama kararı aldı.
Şimdi durum daha da karmaşık bir hal aldı.
Bu kararın MHP’de belirleyici olup olamayacağı her kesim tarafından farklı fikirler ileri sürülerek tartışılıyor.
Ama Bahçeli liderliğindeki MHP yönetimi de boş durmuyor.
İpleri tekrar ele geçirmek için muhaliflerin çıkışlarını bertaraf etmek üzere çok ciddi bir karşı hamle başlattı.
Karşılıklı suçlamalar hakarete dönüşerek devam ederken diğer yandan hukuk üzerinden bir hesaplaşmaya bel bağlanması ülkücü camiayı ciddi anlamda hem sarsmış hem de kutuplaşmaya sürüklemektedir.
Meral Hanım parti kurmaya mı hazırlanıyor?
Devlet Bahçeli karşıtı cephe de yekpare değil.
Dikişleri dayanıksız bir yamalı bohçaya benziyor.
Delege imzasında ve teşkilatlar bünyesinde kalabalıkları toplamada en başarılı isim Genel Başkan adaylarından Meral Akşener oldu.
Ama Meral Hanım üzerindeki soru işaretleri Ülkücü camiada çekincelere yol açmaktadır.
Nitekim Meral Hanım’ın Genel Başkan seçilmesi durumunda MHP’yi Milliyetçi bir DYP’ye dönüştüreceği yönündeki düşünceler, Ülkücü tabandaki kaygıları arttırıyor.
Üstelik Meral Hanım’ın söylem ve vaatlerinin sadece “Başbakan olma” şeklinde takdim edilmesi, Ülkücü birikimden alınan ilhamla yeni bir vizyon ve projesinin bulunmaması bu kanaatleri güçlendiriyor.
Buna elbette Meral Hanım’a yakın çevrelerin, farklı kesimlerle yeni parti kurma çalışmaları konusunda girişimler başlattığı yönündeki söylentiler ile Meral Hanım’ın paralel örgütle temasının olduğu iddiaları ona yönelik kuşkuları daha da arttırıyor.
Meral Hanım hâlâ Paralel ihanetine karşı milli bir refleksle eleştirel bir yaklaşım sergileyememiştir.
Muğlak kelimelerle sadece “ilgim yok” demekle yetinmesi gerçekten çok düşündürücü.
Acaba neden sorusunu akla getirmektedir.
Genel Başkan Bahçeli’nin onu ima ederek, “Bizim paralele teslim edecek partimiz yok” açıklaması bir sözden ibaret değildir.
Montaj olduğuna inandığım ve halen paralel çetenin elinde bir şantaj malzemesi olarak tutulan o iğrenç kaset konusunda MHP Genel Başkanı Bahçeli sesiz kalmayı tercih etmişti.
Acaba neden?
Tekrar milletvekilliğine aday gösterilmemesinde de paralel bağlantısının etkili olduğunu düşünüyorum.
Meral Akşener, MHP’deki muhalefet cephesinin en güçlü adayı görünse de eski heyecanın azalmaya başladığı görülüyor.
Diğer yanda, Meral Hanım’ın MHP’den ihraç edilmesi halinde bir kesim MHP’liler, Doğru Yol ve ANAVATAN kökenli hatta, bazı AK Partili küskünlerin de katılımlarıyla karma bir parti kuracağı yakın çevresi tarafından dillendiriliyor.
Ama Ülkücü camia, MHP içinde mücadeleye “evet” yeni bir partiye ise “hayır” diyor.
Dahası Meral Akşener liderliğinde Doğru Yol ve ANAVATAN kalıntılarının da içinde yer alacağı bir partileşmeye Ülkücü camia eyvallah etmez.
İbre Bahçeli lehine dönmeye başladı
“Meral Akşener’in farklı kesimlerden toplama bir parti kurma niyeti var” algısı dengeleri değişime zorluyor.
Muhalefet cephesinin diğer genel başkan adayları Ülkücüleri iktidara taşımada beceri ve kabiliyetleri yeterli olmadığına inanıldığı için tabanda istenilen ve beklenen desteği bulamıyorlar.
Eğer dernekler kanununa göre verilen karar Yargıtay veya Anayasa Mahkemesi’nden dönerse, MHP’de kurultay Genel Başkan Bahçeli’nin söylediği gibi 2018’de olacak.
Kuvvetle muhtemeldir ki: Sayın Bahçeli o kurultayda aday olmayacak ve yerine yeni bir aday göstererek ‘Onursal başkan’ olarak deneyim ve tecrübeleriyle camiaya hizmet etmeye devam edecek.
Fakat hukuken muhaliflerin önü açılır ise, Bahçeli dahil onunla hareket edenlerin siyasi hayatı MHP’de bitmiş olacak.
Kısacası belirsizlik halen devam ediyor.
