Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi ile kayyum atanan Koza İpek Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, Sabah ve Takvim gazetelerinin, holding şirketlerinin “paralel yapıya” para aktardığını iddia ettiği bugün (28 Ekim 2015) manşetten verdiği haberlerle ilgili açıklama yaparak, yazılanların MASAK ve Maliye’ye dayandırılmadığını öne sürdü. Kayyum atanmasına gerekçe olarak gösterilen bilirkişi raporu için “Tamamen hayal mahsulü, deli saçması, bir iftiradır” diyen İpek, “MASAK yaklaşık iki yıldan beri grubumuzu inceliyor. Tüm istenen bilgiler, belgeleri ile birlikte kendilerine teslim edildi. Eksik yok” ifadelerini kullandı.
Sabah gazetesi, “Himmet altınları şirketlerde çıktı” başlığıyla verdiği haberde, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Koza Holding şirketlerinin FETÖ’ye finansal kaynak sağladığını kanıtlayan belgelere ulaştı” ifadelerini kullandı.
Takvim gazetesi ise haberinde, “Paralel’in finansörü Akın İpek, çember daralınca yurt dışına kaçtı. Örgütün parasını akladığı gerekçesiyle de 22 şirketine kayyum atandı” diye yazdı. Takvim, “Akın İpek’in Marifetleri” başlığıyla verdiği haberde, İpek’in, “kayıtdışı parayı aklayarak, örgüte aktardı” ifadelerine yer verdi.
Bu manşetler üzerine Akın İpek'in yaptığı açıklama şu şekilde:
“Ankara Cumhuriyet savcılığı 27.10.2015 tarihinde grubumuza kayyum atama sebebini basına açıkladı.
Havuz medyası 28.10.2015 tarihinde bu açıklamalardaki konuları manşetlerine taşıdı. Bu konular bilirkişi tarafından 15 gün içerisinde hazırlanmış bir rapora dayanıyor. MASAK veya Maliye'ye değil.
Bu bilirkişi raporu tamamen hayal mahsulü, deli saçması, bir iftiradır.
Şöyle ki;
Devletin mali konuları araştımak için iki esas organı vardır:
Birisi Maliye,
Maliye Bakanlığı müfettişleri Koza Grubu'nun tüm şirketlerini en hassas şekilde yıllardır inceliyor. Son incelemeyi de bitirdi. Hiç bir suç unsuru tespit edilmedi.
İkincisi MASAK.
MASAK yaklaşık iki yıldan beri grubumuzu inceliyor.
Tüm istenen bilgiler, belgeleri ile birlikte kendilerine teslim edildi. Eksik yok.
Halka açık şirketlerde SPK,
Sürekli inceliyor. Suç unsuru tespit edilmedi.
Madencilik konusunda MİGEM,
Tüm madencilik faaliyetlerini üretim dahil inceliyor ve suç unsuru tespit edilmedi.
Uluslararası akredite kuruluşlar
PWC Mali Denetim,
Uluslararası akredite kuruluş ve bilirkişi.
Tüm muhasebe kayıtlarımızın doğru ve gerçek olduğunu onayladı.
SRK,
Madencilik rezerv miktarları tespitinde bilirkişi,
Maden rezev ve kaynaklarımızın miktarlarının doğruluğunu onayladı.
ALS analiz,
Tüm maden analizlerimizin ölçümlerinde uluslararası akredite kuruluş.
Yaptığımız maden analizlerinin doğruluğunu teyid ediyor.
Yukardaki kurumlarda binlerce uzman görev yapmaktadır.
Hepsinin uzmanlık alanı farklıdır ve tüm bu kurumlar yıllardır grubumuzu denetliyor. Tüm denetleme raporları Web'de ilan ediliyor, konularında uzman yatırımcılar tarafından inceleniyor.
MASAK ve savcılığa tüm detayları ile teslim edildi.Yukarıdaki ilgili kamu kurumları, tüm bağımsız denetim şirketleri,
Uluslararası akredite bağımsız şirket raporlarında da görüldüğü gibi,
Grup şirketlerimizin;
-Tüm muhasebe kayıtları doğru ve gerçeği yansıtmaktadır.
-Grubumuza giren kaynağı belirsiz para yoktur.
-Grubumuzun belirsiz ya da grup dışı harcaması yoktur.
-Tüm maden rezerv ve maden kaynaklarımız doğru ve gerçektir.
-Tüm maden rezerv ve maden üretimimiz uyumludur gerçektir.
-Grubumuzdan yurt dışına gitmiş izah edilmeyen parası yoktur.
-Grubumuza yurt dışından para girişi yoktur.
-Grubumuz SPK bilgisi haricinde borsada hiç işlem yapmamıştır.
-Tüm resmi kurum ve uluslararası akredite kuruluşların raporları ortada iken.
Mahkemenin atadığı bilirkişi, kendi ifadesi ile çok fazla evrak olduğundan tam inceleme yapamamış, fakat 15 gün içinde büyük kısmı uzmanlık alanına dahi girmeyen konularda, rastgele seçme yöntemi ile rapor hazırlamış, şunları tespit etmiş;
Hileli muhasebe işlemleri yapıldığı, paralel muhasebe sistemi oluşturulduğu,
Şirketlere kayıtdışı para girişleri olduğu, reel üretimle beyan edilen üretim arasında fark olduğu, KAP'a bildirilen altın üretim miktarı ile gerçekleşen üretim miktarının farklı olduğu, halen suç işlenmeye devam ettiği.
Bu tamamen hayal mahsulü, uydurma, düpedüz iftiradır.
Bu uydurma raporu hazırlayanlar hakkında iftira ve suç uydurma dahil tüm yasal haklarımız kullanılacaktır.
Şirketimizde polis tarafından yapılan arama ve el koyma taraflarca tutanak altına alınmıştır
Bu tutanaklarda;
Bulunmuş ya da el konulmuş altın yoktur. Himmet altını da yoktur. Himmet parası da yoktur.
Şirketimiz ile ilgili herhangi bir himmet tablosu ya da yüzlerce himmet tabloları da yoktur.
Raporda geçen; Grubumun himmet parası topladığı, bu toplanan himmetlerin altın üretiminde kazanılmış gibi göstererek paravan şirketler aracılığı ile aklandığı, kendilerine ait vakıflara aktardıkları yalanı ise,
Hayatımda duyduğum en alçakça iftiralardan birisidir”.