Medya

"5 büyükşehrin baro başkanları Beştepe'ye çıkmadı; Feyzioğlu kimi temsil ediyor?"

Milliyet yazarı Melih Aşık, Erdoğan'ın Feyzioğlu'nu Beştepe'de kabul etmesine dair yazdı

18 Ağustos 2016 13:53

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu başkanlığında baro başkanklarından oluşan heyeti Beştepe’de kabul etmesinin hukuk dünyasında tartışma yarattığı aktarıldı. Milliyet yazarı Melih Aşık, 2014 yılındaki Erdoğan’ın Feyzioğlu hakkındaki "edepsiz" sözlerinden sonra ilk kez gerçekleşen ziyaret hakkında "Barolar Birliği Başkanı Beştepe’de kimi temsil etti diye sorarsanız. Orası karmaşık" diye yazdı. "Türkiye’de yaklaşık 90 bin avukat var. Bu avukatların yaklaşık 36 bini İstanbul Barosu’na kayıtlı. Ankara Barosu yaklaşık 13500, İzmir 7500, Antalya 2500, Adana 2000 avukatı temsil ediyor" diyen Aşık, "Saydığımız şehirlerin baro başkanları Beştepe’ye çıkmadı. Böylece kaba bir hesapla Metin Feyzioğlu Beştepe’de tüm avukatların üçte birini temsil etti” ifadelerini kullandı.

 

"Böyle bir edepsizlik olmaz ki"

 

10 Mayıs 2014 tarihinde Danıştay'ın 146. kuruluş yıldönümünde TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun yaptığı uzun ve 'eleştirel' konuşmaya dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepki göstermiş ve salonu terk etmişti. Feyzioğlu'nun konuşmasını ''Yanlış konuşuyorsun'' diyerek oturduğu yerden bölen Başbakan Erdoğan'a Barolar Birliği Başkanı da ''Neyi yanlış konuşuyorum sayın Başbakan'ım?'' diye sormuştu. Bunun üzerine dönemin Başbakanı Erdoğan da ''Böyle bir edepsizlik olmaz ki'' demişti. Bunun üzerine Feyzioğlu, kürsüden ''Ben edepsizlik yapmadım, kimseye de edepsizlik yapıyorsun demeyi kendime yakıştırmam. Çok yapıcı bir konuşmaydı” yanıtını vermişti. Bu tartışmanın ardından adli yıl açılış töreni yasayla kaldırılmıştı.

Melih Aşık'ın Milliyet gazetesinin bugünkü (18 Ağustos 2016) nüshasında yayımlanan "Ne danışılacak?" başlıklı yazısı şöyle:

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, uluslararası savunma şirketi SADAT’ın kurucusu emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’yi “Başdanışmanlık” görevine getirdi. 

Yasal çerçevesi belli olmayan bu kuruluş ortaya çıktığı günden beri çeşitli iddiaların hedefi oluyor. “Suriye’de Esad’a karşı çarpışan örgütleri eğitip silahlandırdığı” da bu iddialar arasında...

İrticai faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle, TSK’dan uzaklaştırılan bazı subaylar 2000 yılında Adaleti Savunanlar Derneği’ni (ASDER) kuruyor. Bunların içinden de bir grup, 2012’de sessizce SADAT’ı kurmuş. 

İslami tezlere dayalı bir kuruluş olan SADAT kendi internet sitesinde verilen bilgiye göre başta gayri nizami harp (kontrgerilla) olmak üzere çeşitli harp eğitim hizmetleri veriyor. Özellikle İslam ülkelerinde çalışmayı hedefliyor.

Halen askeri konularda birikimli ve deneyimli binlerce emekli general boşta dururken emekli tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin danışmanlığa atanması elbet şaşırtıcı oldu. Bu atama TSK’nın yeniden yapılandırıldığı bir döneme rastladığı için ilginçtir. Adnan Tanrıverdi’nin bu yapılanmaya danışmanlık yapacak (belki de halen yapıyor) olması önümüzdeki dönemde herhalde çok tartışılacaktır.

Bu atamanın... Alman İçişleri Bakanlığı’nın ‘Türkiye’nin İslamcı ve terörist örgütlere uzun yıllardır destek verdiği’ iddiasının ortaya atıldığı günlere rastlaması da ayrıca ilginçtir. 

Soru: Neler oluyor?

 

Baro 

 

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu başkanlığında bir başkanlar heyetinin Beştepe’ye çıkması hukuk dünyasında tartışılan gelişme oldu. Barolar Birliği Başkanı Beştepe’de kimi temsil etti diye sorarsanız. Orası karmaşık...

Türkiye’de yaklaşık 90 bin avukat var. Bu avukatların yaklaşık 36 bini İstanbul Barosu’na kayıtlı...

Ankara Barosu yaklaşık 13500, İzmir 7500, Antalya 2500, Adana 2000 avukatı temsil ediyor. Saydığımız şehirlerin baro başkanları Beştepe’ye çıkmadı.

Böylece kaba bir hesapla Metin Feyzioğlu Beştepe’de tüm avukatların üçte birini temsil etti. Demektir ki, avukatların üçte ikisini temsil eden baro başkanları Feyzioğlu’nun bu mültefit girişimine destek vermedi.

Adalet Bakanı: “15 Temmuz’da herkes bir sınav verdi.” En kötüsünü de Cemaat’e her istediğini vererek ülkeyi sınav koşullarına sürükleyen iktidar verdi!

 

Milat 

 

İktidar sahipleri FETÖ ile mücadelede 17 - 25 Aralık 2013’ü milat olarak kabul ettiklerini, bu tarihten önceki FETÖ ilişkilerini kale almayacaklarını açıkladılar. O tarihten sonra ilişkilerini sürdürenlerden hesap soracaklarını bildirdiler.  

CHP milletvekili Mahmut Tanal, kuliste gazetecilerle sohbet ederken şu iddiada bulundu.

“Eski bakan olup halen Komisyon Başkanlığı yapan bir AKP milletvekilinin çocuğu geçtiğimiz haziranda okullar tatile girene kadar Cemaat’in okulunda öğrenciydi. Yani bu vekil 17-25 Aralık 2013’ten sonra da Cemaat’le ilişkisini kesmedi, düne kadar sürdürdü.”

Tanal bu vekilin adını da verdi... 

 

Deprem vurursa!

 

Körfez depreminin 17. yılında... Uzmanlar bizi “İstanbul’u etkileyecek bir depremin eli kulağında” diye uyarırken.. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Japon Hükümetine bağlı Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın hazırladığı rapor gündeme geldi. CHP’li Seyit Ali Aydoğmuş bu raporu anlatırken dedi ki:

“Böyle bir deprem sonucunda 87 bin kişi yaşamını yitirirken 135 bin kişi de yaralanacak. Modelleme yöntemiyle yapılan araştırma sonuçlarına göre Adalar, Büyükçekmece ve Avcılar ilçelerinde yüksek riskli ve çok riskli bölgeler ilçelerin toplam alanı içerisinde önemli bir yere sahip. Yine Bahçelievler, Güngören, Çatalca, Silivri de riski yüksek bölgeler içerisinde gösteriliyor. Ve raporda can kayıplarının hangi bölgelerde olacağı da şöyle belirtiliyor; Maltepe, Bahçelievler ve Güngören 6 bin ila 8 bin arasında, Bağcılar, Avcılar, Bayrampaşa ve Bakırköy 4 bin ila 6 bin arasında Kadıköy, Beyoğlu, Gaziosmanpaşa, Eyüp, Pendik, Kağıthane ve Sarıyer’de 2 bin ila 4 bin, Çatalca, Fatih, Küçükçekmece, Beşiktaş, Adalar ve Silivri’de yaklaşık 2 bin kişinin yaşamını kaybedeceğini öngörüyor bu rapor”

Çanlar İstanbul halkı için çalarken hükümet ve belediyeler ne yapıyor?

Boş buldukları her yere inşaat yapıyorlar... Şehirde kaçacak yer bile kalmadı. 

Peki halkımız yaklaşan tehlikeye karşı ne yapıyor? Halkımız da tevekkül içinde kendisine hazırlanan sonu bekliyor... 

“Nerede bu devlet?” sorusunu iş işten geçince soracaktır.

İlgili Haberler