Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti. Feyzioğlu, görüşme sonrası düzenlenen toplantıda açıklamalar yaptı. "İstisnasız 79 Baro, daha gece yarısı olmadan tavrımızı açıkça ortaya koymuştuk" diyen Feyzioğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamalarını duyunca yüreğimiz ferahladı" ifadesini kullandı.
"Sayın Cumhurbaşkanım, FETÖ'nün en çok istediği suçlunun suçsuzdan ayrılmaması, mağdur konumunu zorlayıp özellikle uluslararası kamuoyunda da itibar kazanmaya çalışmaktır" diyen Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu önlemenin yolu da, sizin, sayın Başbakanımız ve Adalet Bakanlığımızın sıklıkla ifade ettiği gibi hukuka uygun davranılmasıdır. Haksız yere lekelenmeme hakkına hem vatandaşlarımızın hem de Türkiye'nin menfaatleri gereği azami saygı gösterilmesinde yarar vardır. Aksi halde bu durumun sonuçları FETÖ'nün ve onunla iş birliği içinde olduğunu gördüğümüz örgüte yarayacaktır."
Feyzioğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
15 Temmuz'da TSK'ya sızmış hain FETÖ mensuplarının işgal girişimi, 79 milyon da vatandaşımızın tek vücut olmasıyla püskürtülmüştür. Zatı alimiz, bu işgal girişiminin püskürtülmesinde çok önemli bir görev yapmıştır. Yaptığımız değerlendirmelerden birinde, taktiksel hedefi Cumhurbaşkanımız demiştik, zaman içinde elde eden veriler bu tespitimizi doğrulamıştır. Türkiye Cumhuriyeti, o gece muhtemel bir felaketin, iç savaşın eşiğinden dönmüştür. Sizin de isabetle işaret ettiğiniz üzere tehlike geçmemiştir. FETÖ adlı hain örgüt sadece bir araçtır. Bu örgütün arkasındaki güçler, Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafya ve bu bölgede yaşanan menfaat çatışmaları olduğu gibi durmaktadır. İşgale karşı Türkiye Cumhuriyeti'nin arkasında saf tutmak hepimizin asli görevidir. Türkiye Barolar Birliği, 15 Temmuz gecesi, İstanbul ve Ankara'da çatışmalar devam ederken demokrasiden yana tavrımızı açıkça ortaya koyduk. Sizin ve başbakanımızın açıklamalarını televizyonda izlediğimizde bu girişimin püskürtüleceğine inancımız arttı.
Yabancı televizyonlara Türkiye Barolar Birliği başkanı olarak, "böyle işgal girişiminin başarısız olması halinde Türkiye'nin sonsuz bir iç savaşa sürükleneceğini" söyledim. İlişkide olduğumuz 72 meslek örgütüne olayın aslını anlatan yazılarımızı gönderdik. O günden bugüne sayın Adalet Bakanımız ve çok değerli bürokratlarıyla yakın çalışmalarımızı sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanım, FETÖ'nün en çok istediği suçlunun suçsuzdan ayrılmaması, mağdur konumunu zorlayıp özellikle uluslararası kamuoyunda da itibar kazanmaya çalışmaktır. Bunu önlemenin yolu da, sizin, sayın Başbakanımız ve Adalet Bakanlığımızın sıklıkla ifade ettiği gibi hukuka uygun davranılmasıdır. Haksız yere lekelenmeme hakkına hem vatandaşlarımızın hem de Türkiye'nin menfaatleri gereği azami saygı gösterilmesinde yarar vardır. Aksi halde bu durumun sonuçları FETÖ'nün ve onunla iş birliği içinde olduğunu gördüğümüz örgüte yarayacaktır.
Sizin talimatınızla bir çalışma grubu oluşturulacak ise, burada en etkin şekilde yer almaya ve tüm dünyaya Türkiye'de olanları, meşru savunmamızı en önde anlatmaya biz talibiz. Bu noktada Türkiye Barolar Birliği olarak, ABD'nin başkentinde uluslararası barolar birliği toplantısına katılacağız. Bu toplantıdan en etkin şekilde yararlanmak istiyoruz. 2.5 milyon avukatı temsil eden bu uluslararası örgütün toplantısı vesilesiyle, ABD'nin önde gelen yargı mensupları, Türkiye lobisi üyesi senatör ve temsilcilerle görüşme imkanına sahip olacağız. Ben Adalet Bakanımıza ve Dışişleri Bakanımıza bu konuda bize verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyorum. Zat-ı ahalinizin desteğiyle büyük bir başarı sağlayacağımıza inanıyorum. 79 milyon vatandaşımızı kucaklaştırmanın tek yolu adalet paydasında buluşmaktır. Hukukun üstünlüğüne güven sağlandığında, dini dili, inancı ne olursa olsun vatandaşımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla gurur duyacaktır. Böylece sinsi yapıların planları da sonsuza dek boşa çıkmış olacaktır. Kuvayı Milliye ruhunun bir daha bozulmamak üzere sürdürülmesini diliyoruz.
"Edepsiz" tartışması
2014'te Danıştay'ın kuruluş yıl dönümünde Metin Feyzioğlu'nun konuşmasına Erdoğan tepki göstermiş ve 'Böyle edepsizlik olmaz ki" demişti.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ortaya çıkan 'birlik ve beraberlik' ruhu sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan 2 buçuk yıl önce Başbakanlığı döneminde bir programda tartıştığı ve o tarihten sonra bir daha biraraya gelmediği Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu makamında kabul ediyor. Ziyarette Feyzioğlu’na barodan bir heyet de eşlik ediyor. Ziyaret teklifi TBB'den geldiği belirtildi.
Toplantıyı terk etmişti
10 Mayıs 2014 tarihinde Danıştay'ın 146. kuruluş yıldönümünde TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun yaptığı uzun ve 'eleştirel' konuşmaya dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepki göstermiş ve salonu terk etmişti. Feyzioğlu'nun konuşmasını ''Yanlış konuşuyorsun'' diyerek oturduğu yerden bölen Başbakan Erdoğan'a Barolar Birliği Başkanı da ''Neyi yanlış konuşuyorum sayın Başbakan'ım?'' diye sormuştu. Bunun üzerine dönemin Başbakanı Erdoğan da ''Böyle bir edepsizlik olmaz ki'' demişti. Bunun üzerine Feyzioğlu, kürsüden ''Ben edepsizlik yapmadım, kimseye de edepsizlik yapıyorsun demeyi kendime yakıştırmam. Çok yapıcı bir konuşmaydı” yanıtını vermişti. Bu tartışmanın ardından adli yıl açılış töreni yasayla kaldırılmıştı.