Sosyal medyada hızla yayılan Save Ralph adlı kısa film, gözleri yeniden hayvan deneylerine çevirdi. Deneylerin devam etmesine verilen tepkiler artarken, istatistiklerle de bilançonun boyutu ortaya kondu. B2Press Online PR Servisi’nin derlediği istatistiklere göre, 192 milyondan fazla hayvan yaşam alanlarından koparılarak laboratuvarlarda tutulurken, deneylerin yüzde 30’undan fazlası orta ve şiddetli acı veren uygulamalar içeriyor. Üstelik test edilen her 100 ilaçtan yalnızca ikisi piyasaya sürülüyor.
Günümüzde birçok endüstri, çeşitli sebeplerle canlı hayvan türleri üzerinde deneyler yapıyor. Bunların başında ise ilaç ve kozmetik endüstrileri geliyor. ABD'de yayınlanan hayvan deneyleri istatistiklerini inceleyen PR servisi B2Press’in paylaştığı verilere göre, dünya genelinde 192 milyondan fazla hayvan, yaşam alanlarından koparılarak laboratuvarlarda tutuluyor.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin yüzde 30’undan fazlası orta ve şiddetli acı veren uygulamalar içeriyor. En ağır bilanço ise ilaç endüstrisinde görülüyor. İstatistikler, hayvanlar üzerinde test edilen ilaçların yüzde 98'inden fazlasının hiçbir zaman raflara çıkmadığını gösteriyor.
En çok Çin denek hayvanları kullanıyor
Online PR servisinin incelediği istatistiklerde, tüm kozmetikler için hayvan testi yapılmasını zorunlu kılan Çin 20,5 milyon ile en çok denek hayvanı kullanan ülke olarak öne çıkıyor. Hayvan testlerini en çok kullanan ülkelerden bir diğeri olan Amerika Birleşik Devletleri’nin laboratuvarlarında ise 22 milyon hayvan araştırma için kullanılıyor.
Kozmetik testlerinde 500 binden fazla hayvanın denek olarak kullanıldığı görülürken, aralarında Norveç, Yeni Zelanda, Hindistan ve Avustralya’nın da bulunduğu 39 ülkede ise kozmetik ürünlerde hayvan deneylerinin yasaklandığı biliniyor.
Test için en çok kullanılan hayvan Gine domuzu
Derlenen istatistikler, deneylerde en çok kullanılan hayvan türlerini de ortaya koyuyor. Klinik öncesi çalışmaların uygulanabilir olması için deneylerde en az 2 tür kullanılırken, 171 bin 406 deneyin parçası olan Gine domuzları yüzde 20,57 ile ilk sırada yer alıyor.
Onları yüzde 16,46’yla tavşanlar, yüzde 11,75’le insanlar hariç primatlar, yüzde 9,49’la hamsterlar ve yüzde 7,29’la köpekler izliyor.
Araştırma hayvanlarının çoğu ise herhangi bir hayvan refahı yasası tarafından korunmuyor.