06 Aralık 2020

Yalnızlık hissi virüs kadar tehlikeli; hadi, siz de arayın

Birinin bizi dinlemesi, hem de etkin dinlemesi, ne kadar önemli değil mi? İçimizdeki yalnızlık öyle kolay atılamıyor

Görünen o ki; bu yılbaşını çoğumuz evlerimizde çekirdek ailemizle ya da yalnız geçireceğiz.

Ailesinin yanında olamayanlar ya da herhangi bir sebeple yalnız olanlar, özellikle yaşlılar, yalnızlığı daha da derin yaşayacak.

Eminim çoğumuz bu duyguyu şimdiden yaşamaya başladık bile.

Benim planım, oğlumu da alıp annemin yanına gitmekti ama aldığım haberlerden biraz ürktüğümü itiraf etmeliyim.

Her gün bir arkadaşım ya da onların bir yakını bu acımasız virüse yakalandı.

Anneme de taşıma endişesiyle, seyahati iptal ettim.Tabii böyle olunca da, annem yeni yılda yalnız kalacak diye üzülmeye başladım.

Tesadüf bu ya, sabah haberleri izlerken ITV'nin düzenlediği bir kampanyaya rastladım.

Konu tam da bu düşüncemle ilgiliydi.

İngiltere'nin önemli kanallarından ITV, 2016 yılından beri sosyal amaçlı bir proje yapıyor. "Britain Get Talking" programının parçası olarak, bu yıla özel, Covid'in yarattığı stresle ve yalnızlık hissiyle mücadeleye yardım edebilmek için tüm ülkeye çağrıda bulunuyorlar. Diyorlar ki;

"Pek çoğumuz ailelerimizden, arkadaşlarımızdan, sevgililerimizden, dostlarımızdan, iş arkadaşlarımızdan uzakta kaldık; sarılmayı, konuşmayı özledik. Bunun yarattığı yalnızlık hissi de virüs kadar tehlikeli."

Kanalın başarılı sunuculaSusanna Reid ve Piers Morgan'ın çağrısına eminim çok katılım olacak. "Good Morning Britain" de, Bafta Ödülü dahil pek çok ödül almayı başarmış, etki gücü yüksek bir haber programı. 

Kampanyanın adı #1millionminutes…

Tanıtım filmi çok kuvvetli. Lütfen buraya yerleştirdiğim filmi izleyin.

Yönetmenliğini, meşhur Eastenders dizisinin oyuncularından Jake Wood yapmış. Bu dizinin adını Haluk Bilginer de geçmiş bölümlerinde oynadığı için duymuş olabilirsiniz. Yıllardır da devam eden bir dizi. Filmin müziğine bayıldım: Naughty Boy'a ait. Oyuncusu ise Hussain Manawer. Mental Health (Akıl Sağlığı) konusunda Samaritans derneğinde ambassador (Gönüllü Elçi) olarak çalışıyor.

Film; Covid'in yaşattıklarını ve bu dönemdeki yalnızlığımızı anlatmış, ama daha da önemlisi özellikle "yardıma ihtiyacı olanları ve yaşlıları Christmas'ta unutmayalım" çağrısı yapıyor. (İzlemek isterseniz Behind the scenes (sahne arkası)...)

Alzheimer's Society,

Captain Tom Foundation,

Grief Encounter,

Once Upon a Smile,

Re-Engage,

The Not Forgotten,

The Royal Voluntary Service.

ITV'nin birlikte çalıştığı yedi farklı yardım derneğinden size uygun olanını seçerek; hem parasal yardım yapabiliyorsunuz, hem de aldığınız eğitimden sonra yaşlı ve yardıma ihtiyaç duyan yalnız insanlara yardım edebiliyorsunuz.

En önemlisi de, onlara telefon ederek "Nasılsın?" diyorsunuz.

Süreyi siz tanımlıyorsunuz; belki bir seferlik, belki ayda bir düzenli ya da yılda belli saatleri seçerek... Bu sorumluluğu alma prensibiyle çalışıyor sistem.

Bu gönüllülük programı için eğitim almanız gerekiyor. Telefon görüşmelerini de, derneklerin merkezlerine giderek belli bir kontrol süzgecinde yapıyorsunuz. Dernekler de bu altyapıya göre çalışıyor.

Ben pek çok katılımcı gencin konuşmasını izledim. Hepsi birbirinden kıymetli. İnsana ayrılan zamanın verdiği hazzı, hiçbir şeyin onlara daha önce yaşatmadığını itiraf ediyorlar. Bu projenin, hayat amaçlarını ne kadar derinleştirdiğini anlatıyorlar.

Her yaştan insan gönüllü olarak çalışabiliyor bu projede.

Birinin bizi dinlemesi, hem de etkin dinlemesi, ne kadar önemli değil mi? İçimizdeki yalnızlık öyle kolay atılamıyor...

Etrafımızdaki kalabalıklara rağmen, çoğumuz ne kadar da yalnızız aslında.

İşte tam da bu nedenle, bu tip çalışmalarda gönüllü olmak hepimize iyi gelir diye düşünüyorum.

Hadi şimdi biz de yalnız olduğunu düşündüğümüz yakınlarımızı, komşularımızı hatırlayıp yıl bitmeden bir alo diyelim, kart atalım, minik 'ihtiyaç paketleri' hazırlayıp yollayalım...

Bence en büyük mutluluk, gönülden paylaşımla oluyor.

Hepinize iyi bir hafta sonu diliyorum.

Kalın sağlıcakla. Haftaya tekrar burada buluşmak üzere...

Yazarın Diğer Yazıları

Bir daha asla demeyeceğim: "Hindistan mı asla! Ne işim var orada!" dedim ve yine gitmek istiyorum

Giderken beni hijyenle ilgili o kadar korkutmuşlardı ki yanıma aldığım kraker ve kuru yemişlerle iki hafta geçirmeyi planlıyordum. Oysa hiç öyle olmadı. Gezi boyunca inanılmaz güzel Hint yemekleri yedim. Her şey nasıl baharatlı ve lezzetliydi anlatamam

Yeni yıldan ne istiyorum?

"Bak bu benim manifesto listem, seninki nerede?"

Shavasana

Kendinle yalnız kalmak ve o derin sessizliğin içinde ne istediğini bulmaya çalışmak çok zor ama bir o kadar da çekici…