07 Nisan 2011

NÜKLEER SANTRALLERE HAYIR!

Küresel Eylem Grubu’nun aşağıdaki bildirisini ve gösteriye davetini sunuyorum,


Durum acil, bu yüzden Yusuf’un gözleri bu sıralar algıda seçici. Küresel Eylem Grubu’nun aşağıdaki bildirisini ve gösteriye davetini sunuyorum, “Hubris İktidarı” başlıklı yazımın devamı niteliğinde alına. 26 Nisan’da, Saat 18.30’da Nükleer Santrallere Hayır! demek üzere Galatasaray Lisesi kapısı önünde hazır olacağımı okurlarıma bildiririm. “Kervan yolda dizilir” anlayışı ile örülecekse bu çorap başımıza, güç birliği edelim de “su testisi, su yolunda kırılsın!”

  
(Çernobil sonrasında annesini ve babasını yitiren öğrencim E.K.’nin Yaratıcı Düşünce dersim için yaptığı final ödevi)

 

Lütfen Küresel Eylem Grubu’nun aşağıdaki eylem çağrısını okuyunuz.

Yusuf Eradam

 

26 Nisan 2011, Eylem çağrısı

 



HÜKÜMET DERHAL NÜKLEER ENERJİDEN VAZGEÇTİĞİNİ AÇIKLASIN!

NÜKLEER SANTRAL KURULMASINA İZİN VERMEYELİM!

 

Japonya önce depremle ardından Tusinami ile yerle bir oldu. Bu iki felakette doğal afetti. Bu doğal afetlerde ölenlerin, hala bulunamayanların sayılarını doğal afetin ne kadar maddi zarara yol açtığını bilebiliyoruz. Japonya halkının yaşadığı bu felaket karşısında her birimiz büyük üzüntü duyduk. Japonya'da bütün bu doğal felaketlerin ardından gelen nükleer kaza ise açık ve net olarak CİNAYETTİR. Ve bu nükleer felaketin yaratacağı olumsuzlukları hiçbir zaman net olarak bilemiyeceğiz. Bu yaşanan son facia, nükleer maceracılar için inanmak istedikleri masalın sonu oldu. Fukuşima'da binlerce insan, yayılan radyasyondan etkilendi. Etkilenmeye devam ediyor ve devam da edecek... Fukuşima'da kullanılan yakıtın bir bölümünü plütonyum-239'du. Bu maddenin yaydığı tehlike 24 bin yıl sürecek. Tüm dünya üzerindeki canlılar, nesiller boyu bu nükleer maceracıların kâr hırsının bedelini yaşamlarıyla ödeyecek. Daha çok kanser vakaları, daha çok mutasyona uğramış çocuklar, hayvanlar ve radyasyon nedeniyle girilmesi yasaklanan topraklar, içilemeyen sular, yenemeyen bitkiler... Bunların her biri olacak. Olacak çünkü 1986'da Çernobil'de yaşanan nükleer kazanın yarattığı radyoaktif kirlenme nedeniyle ölü şehirlere girmek hâlâ tehlikeli ve yasak.

            Şimdi nükleer kazaları "tüp gazla", "bilgisayar kullanmayla", " arabaya binmeyle" karşılaştıran hükümete, başbakana sesleniyoruz. Yalan söylüyorsunuz! Nükleer santrallerin risklerini, tehlikelerini kasden bilerek küçültmeye çalışıyorsunuz. Nükleer santrallerin tarihlerinin yıllarca etkisini sürdüren ve ölümcü kazalarla dolu olduğunu, sadece sınırlı bir bölge ya da insan grubunu değil çok geniş bir bölgeyi ve milyarlarca insanı, canlıyı etkilediğini bilmenize rağmen nükleer lobilerin, şirketlerin çıkarlarını savunuyorsunuz. Nükleer santrallerin ürettikleri tehlikeli radyoaktif atıklardan hiç bahsetmiyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde güvenli saklama koşulları bulunmayan bu atıkların yaratacağı riskler, kazaların yaratacağı riskler verdiğiniz örneklerle karşılaştırılamaz.

Bugün Japonya'da yaşanan felaketin ardından tüm dünyada nükleer santrallerin hızla kapatılması, yenilenebilir enerji kaynakların daha yaygın kullanımı talebi için milyonlarca insan seferber olmuş durumda. Sadece geçtiğimiz hafta sonu Almanya'da 250bin kişi nükleer karşıtı gösteri yaptı. Türkiye'nin her bir yanında nükleer karşıtı eylemler yapılmakta. Başbakan bu gösteri yapanlara "aykırı, marjinal" tipler diyerek küçümse de biz doğru bildiklerimizi  çocuklarımız için, geleceğimiz için söylemeye devam edeceğiz.

            26 Nisan'da 18:30'da Galatasaray Lisesi önünde bu sese ses katalım. Nükleersiz bir dünya mümkün diyelim. Akkuyu'da, Sinop'ta, Türkiye'de, dünyada nükleere izin vermeyeceğiz demek için buluşalım.

 

Güneş, rüzgâr bize YETER!

Küresel Eylem Grubu 
www.kureseleylem.org

Yazarın Diğer Yazıları

Yalnızlar Evrenkenti & Recep

Ben bilmem, eşim bilir. Yumuşatılmış dahi olsa bilen beydir. \"Bilmek,\" kolayca kazanmanın yolunu bilmek olmuştur

TİYATROFOBİ!

Tiyatro korkusunun kökleri Yunanca theatron (izleme yeri) ve phobia (korku) sözcüklerinin birleşimine dayanır...

SATILMIŞ & BOSHLAND!

Bilim kurgu uzmanı ve yeni yılın ilk günü çok erken yitirdiğimiz canım arkadaşım...

"
"