- Bu ayakkabının fiyatı ne kadar?..
- Yüz elli lira.
- Yüzde 10 indirim ile mi yüz elli lira?..
“Yok efendim, her malda yüzde 10 indirim yok, ürününe göre...”
Bu gerçek bir diyalog. Bu diyaloğu genişletmek mümkün. Hepsi de, fiilen pazarda, dükkanlarda.
Herhangi bir ürün için geçerli.
Giyim, eğlence, gıda, lokanta, sağlık hizmetleri, ev eşyası, mutfak eşyası, ürünün türü ne olursa olsun, yüzde 10 indirim filan hikaye.
Hükümet enflasyona önlem olmak üzere, “emir - komuta zincirinde, fiyatlarda genel olarak yüzde 10 indirime gidilmesi” talimatı veriyor.
Bu talimat üzerine, büyük firmalar birer birer indirime gideceklerini ilan ediyor, TV’lerde ve gazetelere verdikleri ilanlarda.
Gelin görün ki, pratik öyle işlemiyor.
İndirim bir yana, pratikte bazı ürünlerin fiyatlarına zam bile yapılıyor, otopark ücretlerine kadar.
Büyük firmalar belki fabrika çıkış satışlarında indirime gidiyor ancak, perakende satışlarda bu ciddi biçimde aksıyor.
Gidin dükkanları dolaşın, görün!..
Devlette kemer gevşek
Enflasyonla mücadele çerçevesinde tasarruf ön planda. Talebi kısmak anlamında. Özellikle, devlet harcamalarında tasarruf, iktisat teorisi olarak, önde gitmesi gerek.
Ne var ki, 2019 bütçesine bakıldığında, tasarruf filan hak getire.
En başta da, Cumhurbaşkanlığı bütçesi almış başını gidiyor.
Temsil giderleri, yolluklar, her türlü malzeme alımı için ayrılan bütçe 2018’e göre ciddi artış gösteriyor. Türkçesi şu:
“Herkes kemer sıksın, Cumhurbaşkanlığı hariç”.
2019 bütçesi yine enflasyonist bir bütçe. Bu bütçe ile fiyatları emir - komuta zinciri içinde indirmek çok fazla işe yaramayacak gibi görünüyor.
Cumhurbaşkanlığı aylığı
Benzer biçimde, ücretler (aylıklar) açısından Cumhurbaşkanı aylığı yine en yüksek artışla ön sırada, artış yüzde 26.
Örnek olması gerekirken, en fazla kemer sıkması gerekirken, Erdogan’ın aylığı yüzde 26 oranında artıyor, brüt 74 bin liraya yükseliyor.
Buna karşılık, örneğin memur aylıklarında 2019 için öngörülen artış oranı yüzde 11.5. İki seferde yüzde 11.5.
Memurları muhtemelen kamudaki işçi ücretlerindeki artışlar izliyor, hemen hemen aynı oranda.
Soru şu:
İşçi ve memurların ücretleri bir yıl içinde yüzde 11.5 artarken, Cumhurbaşkanının aylığı neden yüzde 26 artıyor?..
Üstelik, Cumhurbaşkanlığının harcamaya uygun ayrı bir bütçesi varken.
Zamlar ve vergiler
Kaldı ki, 2019 bütçesinin kalemlerine bakıldığında, yeni vergiler ve yeni zamlar var.
Yani, çalışanların yüzde 11.5’luk artışını o zamlar ve vergiler zaten çoktan götürüyor. Gelecek yıl onların refahının daha da azalacağına bir işaret.
Şöyle olsa mesela:
Mesela Tayyip Erdoğan bir yıllığına her ay alacağı aylıktan vazgeçse...
Geçim sıkıntısına mı düşer?...
Yooo...
İki yakasını bir araya getirmekte güçlük mü çeker?..
Yooo...
Darda mı kalır?..
Yooo...
O zaman, böyle bir jest yapması, maddi olarak olmasa da, manen insanların gönlüne su serpmez mi?.. Serper.
Enflasyonla mücadeleye örnek olur.
Yapar mı?..
Sanmıyorum, aklından bile geçmemiştir.