01 Mayıs 2020

Yeni başkan atandı, bir Türk Tarih Kurumu öyküsü

Yaramış’ın atanmasıyla birlikte, bazı muhalefet milletvekilleri bir iddia ortaya atıyor, "İş Bankası'ndan TTK’ya aktarılan pay ve birikmiş para Hazine’ye aktarılabilir!.."

Türk Tarih Kurumu’nun (TTK) paraları, İş Bankası hisselerinden aktarılması gereken paralar kuruma verilmiyor.

Kim vermiyor?

CHP!..

Ne zaman?

1993’te...

Anlaşmazlık üzerine, CHP ile TTK mahkemelik oluyor, CHP TTK aleyhine, TTK da CHP aleyhine dava açıyor... 1996’da...

Geçen hafta TTK’nın başına Ensar Vakfı üyelerinden Prof. Ahmet Yaramış atanıyor. Bu vakıf malum, AKP'nin gözde yan kuruluşlarından biri. Başkanlığa atanan Ahmet Yaramış’ın da, AKP yönetimine yakınlığı ortada. Atatürk’e de yakın mı?

Yaramış’ın atanmasıyla birlikte, bazı muhalefet milletvekilleri bir iddia ortaya atıyor, "İş Bankası'ndan TTK’ya aktarılan pay ve birikmiş para Hazine’ye aktarılabilir!.."

TTK’nın kasasında ne kadar para var? Ne kadar birikmiş? Böyle bir aktarma mümkün mü?

Tek bir kör kuruşa ihtiyacı olan Hazine TTK’nın parasının kendisine aktarılmasını isteyebilir mi?

Ahmet Yaramış bunun için atanmış biri mi? Hukuken aktarmayla ilgili bir işlem yapabilir im?

Ortaya atılan iddialar bunlar.

Ben de, bunu en iyi bilenlerden biri olan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nu arıyorum. Halaçoğlu 1993 ile 2008 yılları arasında, on beş yıl süreyle TTK Başkanlığını yürütüyor. Engin tarih bilgisine sahip. Özellikle "Ermeni sorunu" ile ilgili TTK’da geniş arşiv düzenleyen biri. 2011 - 2017 arasında MHP milletvekili.

Prof. Halaçoğlu ile eski bir dostluğumuz var. Dün kendisini aradığımda, İş Bankası’nın TTK’ya aktardığı hisselerlerle ilgili ilginç bir geçmişi anlatıyor.

Paralar Hazine'de bloke

Türk Tarih Kurumu 1931 yılında Atatürk’ün emriyle kuruluyor. Kurumun başkanlığına, siyasal iktidarların niteliğine göre, değerli bilim insanları atanıyor. Yusuf Akçura, Enver Ziya Karal, Şevket Aziz Kansu, Şemsettin Günaltay, Yusuf Halaçoğlu gibi ağırlığı olan bilim insanları.

12 Eylül askeri rejimi hem CHP’yi, hem TTK’yi kapatıyor. Tarih Kurumu ile Dil Kurumu’nu birleştiriyor, "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu" bünyesine dahil ediyor. Türk Tarih Kurumu varlığını yeni oluşturulan yapı içinde sürdürüyor.

Kapatıldığı için CHP’nin İş Bankası’ndan gelen payı Hazine’de bloke ediliyor. O bloke edilen paranın toplamı yaklaşık 249 milyon lira.

CHP yeniden açıldığında, mahkemeye gidiyor ve Hazine’de bloke olan parasını alıyor. Ama, o para TTK’ya ait.

Çok hoş diyalog

TTK’ya aktarılması gereken parayı CHP vermiyor.

Başkan Yusuf Halaçoğlu o sırada CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a gidiyor ve parayı istiyor, "burası Atatürk’ün kurduğu bir kurumdur, Atatürk’ün de emri vardır, o paranın bize aktarılması gerekir. Kaldı ki, Kurumun başında benim gibi Atatürkçü biri vardır. Benden daha iyi Atatürkçü mü bulacaksınız?"

Deniz Baykal itiraz ediyor:

"TTK Atatürk’ün kurduğu bir kurum ama, Atatürk’ün kurduğu kurum 12 Eylül’de kapatıldı, siz artık o kurum değilsiniz."

Halaçoğlu zekice bir karşılık veriyor:

"12 Eylül rejimi CHP’yi de kapattı, CHP de artık Atatürk’ün kurduğu CHP değil!.."

On yıl süren mahkeme

Baykal ve Halaçoğlu anlaşamıyorlar.

CHP ile TTK mahkemelik oluyor. İkisi de birbiri aleyhine dava açıyor.

Davayı TTK kazanıyor, Yargıtay onaylıyor. CHP parayı aktarıyor, o günkü parayla 249 milyon lira.

Ancak, bir başka pay daha var, Halaçoğlu o parayı da istiyor, CHP yine vermiyor. Halaçoğlu yeni bir dava açıyor, 1996’da.

1996’da açılan dava tam on yıl sürüyor, 2006’ya kadar.

2006’da tam mahkemeden bir gün önce CHP Genel Sekreteri Önder Sav Halaçoğlu’nu arıyor, "davayı geri çekin, parayı veriyoruz".

TTK hesabına CHP 107 milyon lira daha yatırıyor.

Yılda 60-70 milyon lira

Bir sorum üzerine Halaçoğlu:

"İş Bankası’nın ettiği kâr dikkate alındığında, dağıttığı kâra göre, TTK’ya İş Bankası’ndan yılda 60 -70 milyon lira para geliyor. Şu anda tam ne kadar birikmiş bilmiyorum ama, bir buçuk milyar lirayı aşmış olmalı."

Soruyu sürdürüyorum, şu anda TTK o parayı Hazine’ye aktarabilir mi, o yönde iddialar var da...

Halaçoğlu:

"Yasal olarak mümkün değil, zaten TTK’nın tüzüğünde de, başka bir yere aktaramayacağına ilişkin, hüküm var."

Öykü özetle böyle. Tüzük ve yasa ortada, bakalım yeni başkan ne yapacak?

* * *

Yanlış anlamayın: Bu bir "öğretmen"... "Öğ - ret - men!.."

TRT 1’de yayınlanan bir bilgi yarışma programı var, "3’te 3 Tarih" adıyla. Bilgilendirici, izlenesi bir program. Adı üstünde, genellikle tarih soruları.

29 Nisan akşamı, önceki akşam o programa "sosyal bilimler öğretmeni" olduğunu söyleyen genç bir hanım çıkıyor. Öğ-ret-men-miş!..

Soru şu:

"Bir yılda kaç hafta vardır?"

Programın formatı gereği, üç seçenek var. Bu sorunun seçenekleri de, 52 - 54 ve 56.

"Öğ-ret-men hanım" düşünüyor, düşünüyor ve yine format gereği şıklardan birinin elenmesini istiyor!..

54 şıkkı eleniyor, geriye 52 ile 56 kalıyor.

Ve...

"Öğ-ret-men hanım" düşünüyor, düşünüyor ve cevap veriyor:

"56..."

"Öğ-ret-men hanım" bir yılda 56 hafta vardır, diyor!!!!!

Vah zavallı eğitim, vah!.. Eğitim değil, facia!..

Bir yılda 52 hafta olduğu sanıyorum, ilkokul birinci sınıfta öğretiliyor, belki de okul öncesinde.

Ve siz şimdi düşünün, bu "öğ-ret-men hanımın" öğrencilerine neyi, nasıl öğrettiğini!.. Ve "öğ-ret-men" böyle ise, öğrencilerini düşünün!..

Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk bu facia, bu kepazelik karşısında ne düşünüyorsunuz acaba?

Yazarın Diğer Yazıları

Kobani kararı: Erdoğan Kürtlerle köprüleri attı

Erdoğan gibi politikanın her yönünü iyi bilen ve kullanan birisi, bunu nasıl göze alabiliyor?..

Bunu bile gördük: Yasa geriye işliyor!..

"Geçmişe dönük yürütülen o madde, kooperatiflerde faal ortak oldukları halde, yükümlülüklerini yerine getirmemiş olanlara yeni bir alan açıyor, böylece eski kuralın içerdiği yaptırım önlenmek isteniyor"

Patronlara selam = 30 Haziran 2021'in Kopyası

"Tasarruf" adı altında, dişe dokunan hiçbir önlem olmadan, hem aynı konuları sıralıyor,  "yeni" diye yutturmaya çalışıyorlar