27 Ekim 2016

Tribünlerin haykırışı

Duyuyor musun AKP? Maçtaki kardeşlik manzaralarına ilişkin fotoğrafları görüyor musun?

Dersim kalesine TT Arena’da Galatasaray’ın beşinci golünü atan Hamit’i, hayır Dersim taraftarları değil, Galatasaray taraftarları protesto ediyor:

“İşte, maç zaten 4-1, tur atlamışız, hala beşinci golü atmanın alemi yok.”

Dersim taraftarı ise, son golü yine alkışlıyor.

Ziraat Türkiye Kupası eleme maçını oynuyor iki takım. TT Arena’da on beş bine yakın Dersimspor ki,  taraftarı büyük çoğunlukla Kürt, Galatasaray gol attıkça, alkışlıyor. Kürtler alkışladıkça, Galatasaray taraftarı onların yanına  gidiyor, tribünlerde taraftarlar sarmaş, dolaş.

Kardeşlik, centilmenlik, hoş görü manzaraları.

Kışanak ve Anlı

İstanbul’da Kürtler ve Türkler tribünde birbirine sarılırken, hemen o saatlerde Güneydoğu’dan yine çatışma haberleri geliyor.

İstanbul’da Kürtler ve Türkler tribünde birbirine sarılırken, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı DBP'li Gültan Kışanak ve Belediye Meclis üyesi Fuat Anlı gözaltına alınıyor.

Bugüne kadar gözaltı uygulamaları açısından en ciddi adımlardan biri.

O gözaltı kararını alan savcı ve yargıcın, onun ötesinde, AKP’li iktidar sahiplerinin TT Arena’daki manzaraları görmelerini çok isterim.

İnsanlar savaş değil, barış istiyor, kardeşliğe susamışlar, bir maç bile onların hissiyatını göstermeye yetiyor.

Duyuyor musun AKP? Maçtaki kardeşlik manzaralarına ilişkin fotoğrafları görüyor musun?

Sen PKK, o fotoğraflardan kendine ders çıkartıyor musun? Hala bomba, hala cinayet, hala savaş, işte senin temsil ettiğini söylediğin “halk” savaş istemiyor.

Yazık, aynı saatlerde iki büyük gözaltı. Yangına körükle gitmek gibi.

Tribünde bir öğretmen

Maçta güvenliği sağlamakla görevli polisler var.

Seyirciler arasında ise, Dersimli bir öğretmen, Tunceli doğumlu, Kürt, orada öğretmenlik yapıyor.

Öğretmen polislerden birine yaklaşıyor:

“Ne zaman sizden bir arkadaşınız aramızdan ayrılsa, bizim eve de ateş düşüyor, bunu böyle bilin. Belki ben senin öğretmenin olabilirdim, belki her şey başka türlü olsaydı, birbirimizin hasmı gibi olmazdık. Dağdakileri de ikna etmeye çalışan çok kişi var. Dağdakilere söyleniyor, hem de ısrarla söyleniyor, savaş çözüm değil, diye. Ama, ne yazık ki, onlar dinlemiyor.”

Polis sesini çıkarmıyor. Ancak, belki başta bir gerilim var olmuş ise de, ortadan kalkıyor, birbirlerine daha sevecen yaklaşıyorlar.

Diyalog, başlangıçtaki gerilime son veriyor.

Demek ki, silah yerine diyalog.

Aynı saatlerde Güneydoğu’da savaş devam ediyor.

Aynı saatlerde Gültan Kışanak ve Fuat Anlı gözaltına alınıyor.

Güneydoğu’da diyalog iyice kopuyor.

78 yaşında hüngür hüngür 

Kürt öğretmenin polise söylediklerini duyan, bir Galatasaray taraftarı onların yanına yaklaşıyor.

Tam o sırada Galatasaray bir gol daha atıyor. Kürt öğretmen golü alkışlarken, o Galatasaraylı adam hüngür hüngür ağlamaya başlıyor:

“Ben 78 yaşındayım, sizin söylediklerinizi tesadüfen duydum, sizin alkışlarınızı gördüm. Siz ne güzel taraftarsınız, rakibi alkışlıyorsunuz, polisle diyalog kuruyorsunuz. Peki, ya o savaş, ne zaman, nasıl bitecek?”

Ellerini çaresizce havaya kaldırıyor, öğretmene sarılıyor, Türk-Kürt herkes birbirine sarılıyor.

Maçın filmini izleyin

Hayır, ben maça gitmedim, bütün bunları maça gidenlerden dinliyorum. Üstelik, çok heyecanla anlatıyorlar.

İktidar sahiplerinin yerinde olsam, maçın filmini izlerim, en ince ayrıntısına kadar.

Sahada top koşturanlardan çok, tribünlerdeki sevgi bağını, kardeşliği, barışa susamışlığı birebir görmek için.

Golleri ve maçı boş verin, tribünler “barış” diye haykırıyor.

Duyuyor musun PKK? Halkın ne istediğinin farkında mısın?

Kötü oldu çok, Kışanak ve Anlı göz altında.

Munzur’da balıklar ölüyor, Munzur’un suyu bulanık akıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Gezi ile “Ahmak” davalarına AYM yol gösterdi

Yılmaz Tunç ikide bir “burası hukuk devletidir” diyor, al hadi kanıtla!..

Binlerce hukukçuya çağrı: Bunun adını siz koyun!..

Anayasa’ya aykırı olduğunu bilerek, yasa teklifi hazırlıyorlar. Çünkü, Anayasa ve Anayasa’ya aykırılık artık bir şey ifade etmiyor. Hukuk başta, bütün idari ve siyasi kavramların içi boşalıyor

“An itibarıyla” geri çekildi: Uçuk kaçık etki ajanlığı

Dezenformasyon Yasası, Sıkıyönetim ve Savaş Yönetmelikleri, Ceza Yasasında değişiklikler, avukatlara getirilen ek yükümlülükler, şirketlere kayyım atanması, belediyelere kayyım atanması, Anayasa Mahkemesi kararlarını hiçe saymak derken... “Devletin güvenliği, iç ve dış yararları” başlığı altında otoriter düzeni kurmaya girişiyorlar

"
"