53.66... Eyvah!..
Bu sayılardan önce...
Hâlâ hepimizle alay eden açıklamalar.... En ufak sıkılma duymadan...
Elektriğe Cumhuriyet tarihinin en büyük zammını yapıyorlar, yüzde 50 ve yüzde 127, "ortalaması yüzde 80'lere gelen zam" oranı...
Zammı yapan EPDK açıklama yapıyor:
"Dünya piyasalarında elektrik üretiminde kullanılan kömür ve doğalgaz fiyatlarında artış olmuştur."
Eeee...
"Devletimiz vatandaşlarımızı bu artıştan korumak amacıyla..."
Eeee... Ciddi mi?..
"Kademeli tarifenin dar gelirli vatandaşlarımızı korumayı, enerji kullanımında tasarruf ve verimliliği arttırmayı hedeflemiş..."
Ayıptır bu, ayıp!.. Yazıklar olsun be, yazıklar olsun!..
Cumhuriyet tarihinin en büyük kazığını atıyorsun, sonra da kalkıp, 'dar gelirli vatandaşlarımızı korumak' diye, hiç sıkılmadan bol keseden atıyorsun!..
Yandaş bir kanala çıkan AKP Grup Başkan Vekili de, zamlar karşısında ne söyleyeceğini şaşırıyor, ağzına "zam" lafını almadan:
"Devletin desteği yine devam ediyor, sadece bu destek biraz azalmıştır, o kadar!.."
Siz istediğiniz gibi çarpıtmaya devam edin, bunlara artık kimse inanmıyor, herkes cebine bakıyor, gerçeği görüyor.
"İşte, o gerçeklerin bir bölümü dün ortaya çıkıyor."
Saklanamayan sayılar
TÜİK bile... Artık TÜİK bile... Öğretim üyelerinden oluşan grubun "ENAG'ın" bulgularından her zamanki gibi, çok aşağı bir oranda olsa bile, enflasyon oranını açıklıyor:
"Fiyatlardaki artış aylık yüzde 13.58, yıllık yüzde 36.08."
Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) bulgularına göre, aylık enflasyon yüzde 19.35, yıllık artış yüzde 82.81.
Aylık artış oranlarında TÜİK ile ENAG arasındaki fark geçen aya göre biraz azalıyor ancak, yıllık bazda fark iki kattan daha yüksek.
TÜİK verileri arasında insani titreten birkaç oran var.
"- Gıda enflasyonu yüzde 43.80, hepimizin canını asıl yakan artışlardan biri... İnsanları 'açlığa mahkûm eden' bir oran!..
- Ulaştırma hizmetlerindeki artış oranı yüzde 53.66... İnsanlara 'hiç bir yere gitme, otur oturduğun yerde' dedirten bir oran!..
- Üretici fiyatlarıyla yıllık artış yüzde 79.89 gibi çok ağır bir oran ki, önümüzdeki aylarda enflasyonun daha da artacağının habercisi!.."
Bu oranlar aralık ayının son günü doğalgaz ve elektriğe yapılan zamların fiyat endeksine 'henüz yansımamış' hâli.
"Aç kal, hiçbir yere gitme" dedikten sonra, doğalgaz ve elektrik zammıyla da, 'üşü ve karanlıkta otur' dedirten bir yere geliyoruz!..

DÇM hikâyesi
20 Aralık'ta Tayyip Erdoğan dolardaki yükselişi durdurmak amacıyla Türk Lirası hesaplarına kur garantisi tanıyor.
1970'lerde uygulanan ve fiyaskoyla sonuçlanan "Dövize Çevrilebilir Mevduat" (DÇM) olayının aynısı.
İlk anda kamu bankaları piyasaya yedi milyar dolar sürüyor, dolar düşüyor.
Dün ne görüyoruz?..
Enflasyon yüksek çıktığı için dolar yükselişe geçiyor. 13.44 ile 13. 70 TL. arasında gidip geliyor.
DÇM hikayesi de, fos çıkıyor.
Dünyadan kopuş
Bugün konumuz sayılar ya...
Bizde yıllık enflasyon, o da malum TÜİK'e göre, yüzde 36.08. Üretici fiyatlarına bakıldığında, önümüzdeki aylar hiç parlak görünmüyor.
Oysa, 2022 yılında dünyada beklenen ortalama enflasyon ne kadar?..
"Yüzde 1.6!.. İnanmak zor, yüzde bir nokta altı!..."
Bu dünyadan kopuşun sayılarından biri.
İkinci bir sayı daha var, kopma anlamında.
"Dünyada 2021 yılında bütün ülkelerdeki sermaye akımı toplamda 5 trilyon 100 milyar dolar.
Türkiye'ye 2021 yılında gelen sermaye ne kadar?..
Sadece 10 milyar dolar, dünyadaki akımın beş yüzde biri!.."
O da, herhalde birkaç Arap ülkesinden.
Birer birer çöktü
Yüzde 36.08 pek çok olayı açıklıyor.
Şahap Kavcıoğlu Merkez Bankası Başkanlığı'na mart ayında atanıyor. Kavcıoğlu ikide bir, "enflasyonla mücadele edildiğini" öne sürüyor.
Edilmediği ortada!.. Giderek artıyor ve daha da artacak!.. Kavcıoğlu çuvallıyor.
Ayrıca...
Tayyip Erdoğan'ın dilinden düşürmediği, "faiz sebep, enflasyon sonuçtur" tezi var ya...
Eylül ayında faizler yüzde 19'dan yüzde 18'e düşürülüyor, aydan aya düşürülme sonucu şu anda yüzde 14'e geriliyor.
"Faizler dört aydır düşüyor, ama enflasyon sürekli yükseliyor!.."
Nerede o tez?..
"Çöküyor!.."
O tezle birlikte...
Erdoğan'ın ekonomiye ilişkin görüşlerinin yanlışlığı ortaya çıkıyor.
Yüzde 36.08 ile ve hele de, üretici fiyatlarındaki yüzde 79.89 gibi, olağanüstü bir artışta o tezler artık yardımcı değil.
Reel gelir üç yıldan da geride
Bu sayıların söylediği başka gerçekler de var.
Yıllık yüzde 36.08 fiyat artışı 19 yıllık AKP döneminin en yüksek artışı.
"AKP'nin ekonomik bilançodaki verilerinden biri."
Az gidiyoruz, uz gidiyoruz, on dokuz yıl sonra, on dokuz yıl geriye gidiyoruz!..
"19 yılı çöküyor!..
Bir çöküş reel gelirlerle, yani halkın satın alma gücü ile ilgili.
"Şu anda satın alma gücü 2018 yılının da gerisine düşmüş bulunuyor...
Yani, yoksullaşma..."
Bütün tezleri çöken bir iktidar neden hâlâ orada oturuyor?..
Seçime gitmek varken...
"Hepimizi iktidara geldiği 2002'den çok daha kötü bir tablo ile karşı karşıya bırakıyor."