Suriye cehenneminde kritik tarih Ocak 2017. Bugünlere uzanan iki önemli gelişme o tarihte yaşanıyor.
İlki Astana.
Astana Kazakistan’ın başkenti. “Astana Süreci” adını alan görüşmeler burada başlıyor. Suriye’deki kaosa siyasi çözüm bulmak, kapsamlı barış sağlamak amacıyla Türkiye, Rusya, İran ve Suriyeli rejim muhalifleri ilk kez Ocak 2017’de Astana’da bir araya geliyor. Bugüne kadar 22 kez toplanıyor. Ortaya Suriye için ne işe yarayacağı belli olmayan bir anayasa taslağı çıkıyor.
İkincisi HTŞ.
HTŞ, Heyet -u Tahriru’ş Şam, yani Şam Kurtuluş Heyeti bugün Suriye’de savaşıyor. Birleşmiş Milletler’in terör örgütü olarak ilan ettiği çeşitli cihatçı İslami terör örgütlerinin bir araya gelmesiyle oluşan terör örgütü.
HTŞ Ocak 2017’de kuruluyor. Astana’da Suriye’ye siyasi çözüm arayışlarının başladığı tarihte!..
Bir yanda siyasi çözüm arayışı ama, aynı tarihte...
Ne olur ne olmaz hesabıyla...
Suriye Devlet Başkanı Esad’ı sıkıştırmak, belki de Başkanlıktan indirmek amacıyla kurulan İslami terör örgütü HTŞ!...
SMO ya da ÖSO
2017 yılında bir başka dikkate değer gelişme daha var.
Bu kez tarih yine 2017 ama, Aralık 2017.
Aralık 2017’de Suriye Milli Ordusu (SMO) kuruluyor. Esad karşıtı bu güçlerin ilk adı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO).
Türkiye’nin desteklediği bir örgüt. Öyle destek ki, Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında “SMO Kuvayi Milliye gibidir” bile diyebiliyor.
Türkiye neden destekliyor?.. Suriye Milli Ordusu’nun Fırat Kalkanı Harekatı ile ele geçirilen bölgeyi YPG’ye karşı koruyacağını düşünerek. YPG, PKK’nın Suriye kolu.
Gerçekten de bugün HTŞ ile Suriye Milli Ordusu YPG’ye karşı birlikte savaşıyor.
Bayram var
HTŞ’nin Suriye’de askeri açıdan ilerlemesi, YPG’nin o bölgelerden kaçması nedeniyle bizim yandaş medyada bayram havası estiriyor. Bayram havası Rus Medyasının bir süredir “HTŞ’nin başlattığı savaşın arkasında Türkiye var” tezlerini güçlendiriyor. Rus Medyası zaten harekatın başladığı bir haftadan beri Tayyip Erdoğan’ı eleştiriyor.
Rusya Medyası Putin denetiminde. O eleştirileri Putin’in eleştirisi olarak okumak mümkün. Her ne kadar Erdoğan önceki gün Putin’le telefonda görüşmüş olsa bile, Rus Medyası eleştirilerinden vazgeçmiyor.
Putin HTŞ’yi kastederek “radikal grupların Suriye Devletine karşı terör saldırılarının sona erdirilmesi” çağrısında bulunuyor.
Apo’nun konumu
Türkiye’nin HTŞ ve SMO’yu devreye sokarak, Suriye’de YPG’yi, yani PKK’yı geriletmesinin başka hesaplara dayandığını söylemek mümkün. Adım adım gidersek:
-Terörün sona erdirilmesi için AKP-MHP ortaklığı Apo’nun devreye girmesini planlıyor.
-Ancak, Kandil’den gelen tepkiler, PKK’nın Apo’yu ne ölçüde dinleyeceğine ilişkin soru işaretleri yaratıyor.
-DEM Apo ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuruyor. Bir dakikada verilecek görüşme izni için DEM sekiz gündür bekletiliyor.
-DEM bekletilirken HTŞ ve MSO Suriye’de fiilen savaş başlatıyor, YPG geri çekiliyor.
-Her ne kadar PKK’nın Suriye’deki kolu olsa bile, YPG’nin yenilmesi PKK’nın Türkiye’de devre dışı kalma sürecini başlatıyor olabilir.
-Bu da Apo’nun yapacağı muhtemel çağrının önemini azaltıyor olabilir.
Bu arada, hep hatırlamak gerek, Amerika ve Rusya Suriye’de sürekli devrede ve etkili.
Esad’ın geleceği
Esad’ın yanında Rusya ve İran var.
Amerika, Fransa, İngiltere, Almanya ortak açıklamayla “Suriye’de gerginlik azaltılmalı” gibi, sade suya tirit bir açıklamayla yetiniyor.
Türkiye “Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanmalıdır” tezini sürdürüyor.
HTŞ’nin savaşarak ilerlemesi sonucu Suriye’nin toprak bütünlüğü nasıl korunabilir, orası tartışmalı.
Bu da Esad’ın koltuğunun ciddi olarak sallandığını gösteriyor.
Suriye cehennemi her türlü iniş çıkışa açık, alınacak uzun bir yol var.
* * *
Şahap Kavcıoğlu koltuğunda rahat mı?
26 Ocak 2023.
Merkez Bankası’nın o günkü Başkanı Şahap Kavcıoğlu basın toplantısı düzenliyor. Ekonomide uzun uzun pembe tablolar çizdikten sonra:
“Tahminlerimizde değişiklik yapmıyoruz. 2023 yılı enflasyon tahminimiz yüzde 22.3’tür. Devamında 2024 sonu enflasyon tahminimiz yüzde 8.8’dir.”
2023 enflasyonu TÜİK verileriyle yüzde 64.77 olarak gerçekleşiyor, enflasyonun 2024 sonunda yine TÜİK verileriyle yüzde 50’ye yaklaşacağı kesin.
2023 için tahmin yüzde 22.3!.. Gerçekleşen yüzde 64.77!..
2024 için tahmin yüzde 8.8!.. Gerçekleşen yüzde 50!.. Ne liyakat ama!..
İktisat profesörü Kavcıoğlu muhteşem tahminiyle ödülsüz kalmıyor, Merkez Bankası Başkanlığından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanlığına atanıyor.
Son 22 yılda pek çok alanda benzer sayısız örnek var ama, hiç sorumlu yok. Devlet böyle çöküyor.
Ya Kavcıoğlu?.. Tahmin ettiği yüzde 22’lerin yerine yüzde 64’leri, yüzde 8.8’lerin yerine yüzde 50’leri görünce, koltuğunda rahat oturabiliyor mu?..
Yalçın Doğan kimdir?
Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.
Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.
1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.
Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.
Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almancadan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.
|