14 Ağustos 2020

Son siyasal umut: Korona aşısı

"Eh, böyle bir ortamda Türkiye, Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde aşı bulsa!.. Fena mı olur?.."

ABD

Malum Kasım'da Başkanlık seçimi var. Bu fırsat kaçmaz!.. Trump çıkıyor ve "Kasım başında korona aşısı hazır hale gelecek" diye müjdeyi patlatıyor!.. Korona ile mücadelede kağıttan şato gibi devrilen koca Amerika, tam anlamıyla dağılıyor. "Kimsenin yanına yaklaşamayacağı Amerika efsanesi" tuş oluyor.

Tam seçim üstü "aşı propagandasının" tam zamanı!.. Trump umudunu aşıya bağlıyor. Bulundu mu, yine dört yıllığına yırtıyor!.. Öyle düşünüyor. Yoksa, hüsran!..

Rusya

Onlar aşıyı çoktan bulmuş da, Putin açıklıyor. Hatta kızı üzerinde deneme bile yapılmış!.. Oradaki "aşı showu" bir adım ilerde. Ne var ki, bilim adamları açıklamaya soğuk bakıyor.

Çin

Onlar "yüzde 99 başarıya ulaştıklarını" ilan ediyor. Öyle ki, "binden fazla insan gönüllü olarak, aşının kendi üzerinde denenmesine" razı bile gelmiş bulunuyor.

Almanya

Bir ilaç firması aşının laboratuvar testinde başarıya ulaştığını açıklıyor. Klinik test için, yani insanlar üzerinde deneme için hükümetten onay bekliyor. Çeşitli ülkelerde liderler aşı üzerine atlarken, Başbakan Merkel son derece ihtiyatlı, o konuda frene basmış durumda. Merkel bilim adamlarına danışmadan ağzını açmıyor. "Uygarlık" böyle bir şey!..

Avustralya

Onlara göre, aşıda epey ilerde bulunuyorlar. Hayvanlar üzerindeki denemenin olumlu sonuç verdiğini söylüyorlar. İlgi çeken nokta, orada da ülkeyi yöneten siyasiler aşıya dönük herhangi bir açıklama yapmaktan çekiniyor.

Ve Türkiye

Seçim umutlarını, kaybettikleri prestiji kazanma umutlarını "Korona aşısına" bağlayan ülkelerden biri Türkiye.

Birkaç gün önce Tayyip Erdoğan açıklıyor:

"İki aşı çalışması var, kritik safhaya geliyoruz".

Ne demek?..

"Aşıyı biz bulmaya yakınız" demek!..

Bu açıklamanın ardından devreye malum medya giriyor. Şu habere bakın:

"Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu aşı gündemiyle toplandı. Çalışmalardaki hızlı ilerlemeden memnuniyet duyulduğu ifade edildi".

Bu manşetten verilen bir haber!..

Baştan sona propaganda kokan, "haber" denilen asırlık kavramın hiçbir ögesini barındırmayan, iktidarı pompalayan bomboş bir "duyuru" mu desem, ne desem, çünkü adı "haber" ama, "haber değil".

Neden böyle?..

Ekonomi çakılmış!.. İşsizlik tırmanmış!.. Para yok!.. Döviz yok!.. Geçim sıkıntısı had safhada!.. Adalete erişmek hayal!.. Ülkenin her yerinden feryatlar yükseliyor, hiçbir gerekçe olmasa, bu kez "insanların topraklarına, sularına" el konuyor, maden ocakları, HES'ler ve herhangi bir nedenle.

"Eh, böyle bir ortamda Türkiye, Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde aşı bulsa!.. Fena mı olur?..

Türkiye aşıyı bulsa, Erdoğan yeniden seçimi garanti edeceğine inanıyor mu?.. Hem de, ne biçim!..

Ne de olsa, aşıyı bulan bilim insanları değil, Erdoğan olacak!.."

Eminim, açıklama bile hazırdır:

"Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın verdikleri talimat doğrultusunda bulunan aşı..."

Bilimden tepki

Erdoğan dahil, dünya liderlerinin aşıya dönük açıklamalarına bilim insanları tepkili. Hepsinin üzerinde durduğu noktalar şöyle:

"1-Aşıya ilişkin açıklamalar, bulunmuş olsa bile, bunun siyasi liderler tarafından açıklanması doğru değil.

2-Siyasilerin açıklamaları pek çok eksik bilgi içeriyor ve siyaset kokuyor.

3-Bilim siyasete alet ediliyor.

4-Asıl can alıcı nokta, aşıyı bilimsel olarak elde etmek, en az 2021 yılı ortasında mümkün".

Halkı uyutmak için elde avuçta bir şey kalmayınca, son umut, gelsin "aşıda bu aşamadayız ya da aşıda şu tarihte piyasadayız" gibi, kimsenin inanmadığı açıklamalar.

Tarih, siyasi umudun bilimsel bulgulara bağlandığı örneklerle dolu.

* * *

Vali Yardımcısının Cinayeti: Dehşete Kapıldım

İnsanın tüyleri ürperiyor.

Önce, elbette işlenen cinayetten dolayı.

Sonra ve asıl, "cinayeti işleyen kişinin kimliğinden dolayı"...

Cinayeti işleyen kişi, Tolga Polat adında, Hatay Vali Yardımcısı.

İddiaya göre, cinayet mal bölüşümü, miras meselesinden kaynaklanıyor. "Vali Yardımcısı annesini ve kardeşini öldürüyor".

Bu sıradan bir cinayet değil, üzerinde mutlaka durulması gereken bir facia.

Düşünün:

Adam vali yardımıcısı, normal hayat devam etmiş olsa, yarın bir ilde vali!..

"Nedeni ne olursa olsun, annesini ve kardeşini öldürecek kadar kendinden geçen bir kişi, nasıl bir ruh haline sahip?.. Ve o dengesiz ruh hali ile bir ili nasıl yönetecek?.. O ilde olabilecekleri düşünebiliyor musunuz?.."

Dehşete kapılıyorum.

Şu atamalara bakar mısınız?..

Böyle önemli görevlere atanırken, bu insanlar hiç mi araştırılmıyor?.. Hiç mi psikolojik testlerden geçmiyor?.. Adam meğer saatli bomba, ama kimsenin haberi yok ve üstüne üstlük "Vali Yardımcısı"!..

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bu konularda bir açıklaması olur mu?..

Yazarın Diğer Yazıları

Cumhuriyetçisi olmayan Cumhuriyet

AKP'nin imam hatiplerle, vakıf ve derneklerle, kendine bağlı sermaye ile oluşturduğu taban karşısında duranların ortak söylemi var. Hangi siyasi kanatta olurlarsa olsunlar... Ortak söylem Cumhuriyet!..

Piyasa Erdoğan'a, Erdoğan Murat Kurum'a güvenmiyor

Erdoğan ve bakanların İstanbul'da her oy avcılığı Kurum'u biraz daha değersiz kılıyor

Promosyon aldatmacası, İstanbul kâbusu

Başta Erdoğan, hükümetin tekmil bakanları İstanbul’da, hepsi birden Ekrem İmamoğlu’na karşı oy devşirme yarışında. 1946’dan bu yana hiçbir genel ve belediye seçiminde görülmeyen manzaralar!..