Yüz kaymakam alınacak, alınıyor da. Ne var bunda? Şu tesadüfe bakın ki:
“Yüz kaymakamın yirmisi Trabzonlu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da, Trabzon Milletvekili”.
Epey ilginç bir tesadüf.
CHP Başkan Vekili Özgür Özel konuyu Meclis’e taşıyor:
“Süleyman Soylu’nun katkısıyla alındı o kaymakamlar, diye Trabzonlular övünüyor. Soylu’nun torpiliyle olursa, nerede kaldı liyakat, eşitlik, kul hakkı.” (TBMM Tutanak, 22 Şubat 22018, s.12).
Devlete adam almak, yandaşlara iş bulmak için AKP’li olmanın yanı sıra, “hemşehrilik” de işliyor artık anlaşılan.
“Hemşehriliğin” daha ağır bastığı, hatta AKP milletvekili olsa bile, kent aidiyetinin önde gittiği durumlar şu günlerde daha ağır basıyor.
Mustafa Ilıcalı (AKP) “kafa yoruyor”
Örnek, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi. 25 şeker fabrikasından 14’ü özelleştiriliyor.
Ve AKP iktidarının aldığı bu karar, seçildikleri illerde şeker fabrikaları bulunan AKP milletvekillerini rahatsız ediyor. Onlar bir yandan kendi iktidarlarının aldığı bu kararı savunmak zorunda bırakırken, bazıları da bir yandan da kendi kentlerindeki şeker fabrikalarını korumaya çalışıyor.
Şeker fabrikasının bulunduğu illerden biri de, Erzurum. Önceki gün Meclis’te konu tartışılırken, AKP Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı söz alıyor:
“Erzurum Şeker Fabrikasını, Erzurumluların içinde bulunduğu, tüm çiftçilerin beraber olacağı çok ortaklı bir kooperatif yapıya alıp... Önemli olan Erzurum Şeker Fabrikasının iyileştirilmesidir. Erzurum Şeker Fabrikasını, Allah gani gani rahmet eylesin, Erzurum’a Menderes hediye etmiş. Biz de, bundan sonra fabrika daha iyi nasıl gelişebilir, onun için kafa yoruyoruz. Erzurum emin ellerde”. (TBMM Tutanak, 22 Şubat 2018, s.19).
Erzurum AKP Milletvekili Mustafa Ilıcalı Erzurum Şeker Fabrikasını kurtarmaya çalışıyor. “Menderes” diyerek, “kooperatif” diyerek, fabrikayı özelleştirme dışında tutmaya çabalıyor, rahatsızlığı da ortada.
Ancak, AKP milletvekilinin kurtarma çabası yetmiyor, “emin ellerde” dese de, “fabrikanın daha iyi gelişmesi için kafa yorsa” da, nafile.
Resmi Gazete'de yayınlanan hükümet kararına göre Erzurum Şeker Fabrikası çoktan özelleştirme kapsamında.
11 Nisan’da üç milyon liraya özelleştirme ihalesine çıkmış bulunuyor.
Sanayileşmenin ilk adımı
AKP iktidarı on beş yılda 60 milyar dolarlık özelleştirme yapıyor. Özelleştirme yapılan fabrika ve tesisler şimdi hangi durumda, bunun incelenmesi gerekiyor.
Özelleştirmede son hamle şeker fabrikaları.
Avrupa Birliği son yıllarda şeker pancarı üretimini olağanüstü destekliyor. Eldeki şeker fabrikalarını yeniliyor.
Türkiye’de cumhuriyetin ilk yıllarında şeker fabrikaları sanayileşmenin ilk adımı olarak ele alınıyor. Bu fabrikalar aynı zamanda iç göçü yavaşlatıyor, çünkü istihdam yaratıyor. Ayrıca, her biri küçük besici olan pancar üreticisine, pancar posası vererek, hayvancılığa katkı sağlıyor.
2.5 milyondan fazla yurttaşımız geçimini pancar tarımı ve şeker üretiminden sağlıyor. İki buçuk milyon insan...
Bu fabrikalar özelleştirilince, ne olacak, belirsiz.
Ağrı örneği
14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi büyük sancı yaratacak, bu ortada. Ama, AKP bunu dinlemiyor, her zamanki gibi, hiç bir karşı görüşü dikkate almıyor.
Almadığı gibi, sanki bu hazırlığa bir süre önce başlamış görünüyor.
“Ağrı Şeker Fabrikası işlemez hale getirildi, önce teşvik primi kaldırıldı. 2014’te şeker alımı durduruldu. Ağrı halkı geçim kaynağından yoksun bırakıldı. Her yıl otuz bin kişi başka illere göç etmek zorunda kaldı. Gelen tepkiler üzerine, şeker alımı tekrar başladı. Bu da, kalıcı değil. Bunları burada defalarca ifade ettik. Fabrikanın taşınmaz malları satıldı”. (HDP Ağrı Milletvekili Dilan Taşdemir, TBMM Tutanak, 22 Şubat 2018, s.16).
Ağrı Şeker Fabrikası şu anda özelleştirme dışında. Normal, zaten ne taşınmaz malı kalmış, ne de doğru düzgün şeker alımı var. Kim talip olur böyle bir fabrikaya?
Ağrı Halkı çoktan yoksulluğa ve göçe mahkum edilmiş.
Çarşamba şeker fabrikası
AKP’nin şeker fabrikalarını özelleştime kararı belli ki, eskiye dayanıyor. Planlı ve adım adım gitmiş. Baklayı şimdi ağzından çıkartıyor.
Başka bir örnek Çarşamba Şeker Fabrikası.
Bir buçuk yıl önce, 14 Kasım 2016’da CHP Samsun Milletvekili Hayati Tekin Meclis kürsüsünden bu gerçeği açıklıyor:
“Samsun Çarşamba Şeker Fabrikası makinaların bakımsızlığı nedeniyle, altı yıldır bekleme nedeniyle çalıştırılmamaktadır.
Bafra ve Çarşamba ovaları şeker üretmek için bu fabrikanın çalıştırılmasını beklemektedir. Üretim sürekli geri gitmektedir. Üretici tarımı bırakmakla yüz yüzedir”.
2.5 milyon insan... Göçe zorlananlar... Geçim sıkıntısı... Sadece şeker üretiminin değil, hayvancılığın da bundan zarara uğraması...
Bu özelleştirmenin “siyasi sonuçları” meraka değer.