16 Mart 2022

Seçim yasasında Erdoğan'a kıyak: Nafile çaba!.. 

Yeni değişiklikte herkes genellikle ittifakların çözüleceğini, yeni sistemden büyük partilerin yarar sağlayacağını dile getiriyor. Doğru. Doğru olan ve çok başka bir oyun daha içeriyor yeni yasa

"2015 seçimlerinde":

‘AKP ile MHP oylarının toplamı 30 milyon'.

"2017 referandumunda":

‘AKP ile MHP oylarının toplamı 25 milyona düşüyor'.

"2019 seçimlerinde":

‘AKP ile MHP oylarının toplamı 24 milyona düşüyor'.

Oyları yedi yıldır geriliyor. Son anketlere göre, 20 milyonun altına düşmüş bulunuyor. Ciddi bir erime var. O erimenin anlamı çok açık:

"AKP - MHP ortaklığına iktidar artık hayal."

Bu durumda ne yapmak gerek?.. Elden ne gelirse yapmak gerek. Elden gelen ne?..

"İktidarı kaybetmeye doğru giden her partinin yaptığı gibi, seçim yasasıyla oynamak." 

Türkiye'de daha önce birkaç kez denenmiş "seçim yasası oyununu" şimdi AKP - MHP ortaklığı oynamak istiyor.

"Nafile çaba!..

En son Turgut Özal benzer bir denemeye girişiyor, 1991'de ANAP iktidarı sona eriyor."

Bugün AKP - MHP ortaklığı seçim yasasıyla oynamak isteyerek, bir gerçeği itiraf etmiş oluyor:

"Biz iktidarı gerçekten kaybediyoruz!.."

Millet İttifakı'ndan korktular

Seçim barajı yüzde 10'dan yüzde 7'ye düşürülüyor ancak, çarpıcı değişikliklerden biri şu:

"- İttifaka girerek, Meclis'te temsil edilmek, ittifak üzerinden milletvekili çıkarmak artık mümkün değil.

- Her seçim çevresinde ittifakın aldığı oy toplamından, o ittifakta yer alan küçük partilerin yararlanması mümkün değil, her birinin her seçim çevresinde yüzde 7 barajı aşması şart.

- Şimdiki sistemde ittifak oyları birlikte sayılırken, bundan böyle artık sayılmayacak."

Bu ittifak içinde yer alsa bile, küçük partileri Meclis dışında bırakan bir yöntem. Yani, ittifakların belki de, sona ermesine yol açabilecek bir sistem.

Ayrıca, "temsilde adaleti" yok eden, yüz binlerce oyu sıfırlayan bir sistem. 

Böyle bir yola başvurmanın anlamı ortada:

"AKP - MHP ortaklığı Millet İttifakından ürktü!..

İktidarı kaybedeceğini anladı!.."

Can havliyle yeni bir denemeye girişiyor.

MHP'ye çalım

Ne var ki, bu aynı zamanda MHP'nin ayağına da kurşun sıkmak anlamı taşıyor.

Çünkü, bu sistemden Millet İttifakı'nda yer alan DEVA, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, Demokrat Parti ne kadar zarar görürse, MHP de o kadar zarar görüyor.

MHP barajın yüzde 7'ye düşürülmesine güveniyor, ancak pek çok seçim çevresinde yüzde 7'yi aşamayacağına göre, en çok milletvekili kaybına yaşayan partilerden biri de, MHP. 

Barajı yüzde 7'ye indirerek, MHP'ye kolaylık sağlanıyor gibi görünüyor ne var ki, bu MHP'ya can simidi olmaktan uzak.

AKP'nin MHP'yi ikna etmesi için şu anda bilemediğimiz bir "pazarlık" söz konusu olabilir. Örneğin, pek çok yerde AKP listelerinde MHP adaylarına yer verilmesi gibi.

Muhalefetten yeni strateji

Yeni seçim sistemiyle amaç Millet İttifakı'nı bozmak. Oraya yeni partilerin katılmasını önlemek.

Böyle bir durumda muhalefetin elini kolunu bağlayarak, sonucu bekleyeceğini düşünmek saflık olur.

Onların da, buna karşı bir hamle yapmaları gerekiyor.

Her şeye rağmen, ittifakı mantığını ve dayanışmasını koruyarak, çözüm üretmeleri gerekiyor.

Oyun içinde oyun

Yeni değişiklikte herkes genellikle ittifakların çözüleceğini, yeni sistemden büyük partilerin yarar sağlayacağını dile getiriyor. Doğru.

Doğru olan ve çok başka bir oyun daha içeriyor yeni yasa. Üzerinde mutlaka durulması gerek.

"Otoriter rejime, seçime giderken tek adam sistemine avantaj sağlamaya dönük bir oyun." 

O avantaj özellikle ve tek başına Tayyip Erdoğan'a tanınmak isteniyor.

Malum, seçim dönemlerinde Bakanlara bazı yasaklar getiriliyor, resmi araç kullanamaz, karşılama töreni yapılamaz, devletin imkanlarından yararlanamaz gibi yasaklar.

Şimdi Bakanlar "sekreter" düzeyinde, siyasi sorumlulukları yok. Başbakan da yok. Dolayısıyla Bakanlara yasak var, yok bir şey fade etmiyor.

Ne var ki...

Yeni tasarıda...

"Cumhurbaşkanı bu yasakların dışında tutuluyor.

Seçimde Erdoğan Cumhurbaşkanlığı şapkasıyla, Cumhurbaşkanlığı bütçesinden seçim harcamaları da yapabilecek, resmi araç da kullanabilecek, onun için her türlü karşılama töreni de, düzenlenebilecek." 

İşin daha özü:

"Seçimde devlet Erdoğan için çalışacak!..

Otoriter rejimin yeni aşaması!..

Hukuki kılıfla!.." 

Hepsi nafile!..

Bu gibi istisnaların, ayrıcalıkların, avam deyimle, "kıyakların" halkın daha çok tepkisini çektiğini unutuyorlar.

Yazarın Diğer Yazıları

Erdoğan uğruna: Bahçeli 55 yıllık birikimi sildi attı

DEM’in aklından asla geçirmediği “Apo’ya af” önerisine sırtını dönmesi imkânsız. Karşılığında anayasa değişikliğine onay vermesi, yıllardır eleştirdiği Erdoğan’a yeniden adaylık fırsatı tanıması ne ölçüde mümkün, orası da ayrı

Osman, yarın yedi yıl bitiyor!..

Duruşmalar devam ederken tahliye talepleri sürekli geri çevriliyor, ya mahkeme heyeti değişiyor ya Gezi davasına bakan yargıçlardan biri AKP milletvekili aday adayı çıkıyor ya da... Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi “hak ihlali vardır, derhal tahliye edilmelidir” kararı vermesine rağmen, hem de iki kez, o karar Anayasa’ya aykırı olarak uygulanmıyor

Biz tanımıyoruz, onlar “daha sağlam demokrasi için” güçlendiriyor

Şu sıralarda Alman siyasetinde en çok şu söz duyuluyor: “Otoriter eğilimler önce anayasayı değiştirmeyi ve Anayasa Mahkemesi’ni zayıflatmayı hedef alıyor. Ardından devlet kurumları güçsüz kılınıyor"

"
"