09 Ocak 2019

“Sahte seçmenlerle” Adalar'a hücum

Seçimi kazanmak için her çareye başvurmak, gerçekte “kaybetme korkusundan” ileri geliyor

“Adalardan bir yar gelir bizlere” türküsü, şimdi tersine dönüyor, “bir yerlerden Adalar’a bir değil, pek çok yar gidiyor!..”

İstanbul Adalar ilçesine... Büyükada, Heybeli, Kınalıada, Burgazada’ya...

Nereden gidiyor?..

Örneğin,

Sakarya Erenler ilçesinden, Adıyaman Sincik nüfusundan, İstanbul Sultanbeyli’den, Sultangazi’den, Bağcılar’dan, Ümraniye’den, Pendik’ten...

Kimler gidiyor?..

Adalar ile uzak yakın ilgisi olmayan kişiler, “seçmen” adı altında...

Adalara yerleştiriliyor, Türkçesi “sahte seçmenler”.

Boş arsalar, harabe yerler

Malum, “seçim” var, “seçim”’, belediye seçimi.

İstanbul Adalar ilçesinde AKP yıllardır belediye seçimi kazanamıyor. O zaman ne yapmak gerek?..

Çare basit, “Adalara sahte seçmen yerleştiriliyor.”

Adalar ile ilgisi olmayan, Adalarda yaşamayan ve fakat “Adalara kaydırılan insanlar” için gösterilen oturma adresleri var. Nereleri?..

Boş arsalar, harabe yerler, yazlıkçıların şu anda boş olan konutları.

Kısaca ya başkalarına ait konutlar ya da oturma imkânı olmayan yerler.

Örneğin, Büyükada Nizam’da 200, Maden’de 500, Heybeli Adada 200 “sahte seçmen yazımı” tespit ediliyor.

Yassıada’ya bile dikkat çekiliyor.

Yüzde 15’e varan sahte seçmen

Adalarda hem CHP, hem oradaki sivil toplum kuruluşları bu durum karşısında harekete geçiyor.

Gerek CHP, gerekse sivil toplum kuruluşları ellerindeki belgelerle İlçe Seçim Kurulu’na başvuruyor.

Bir yandan da, Adalar’da oturan seçmenleri uyararak seçmen listelerinde isimleri olup olmadığını kontrol etmeye davet ediyor.

Sivil toplum örgütlerine göre, Adalar’daki sahte seçmen sayısı toplam seçmenin yüzde on beşine varıyor.

Adalarda toplam seçmen sayısı en son 24 Haziran 2018 tarihindeki seçimlere göre, 11 bin 967.

Sivil toplumcular şimdi yazları Adalarda oturan insanların nüfus kayıtlarını Adalara taşımaları için kampanya yürütüyor.

Nüfus nakli için son tarih 15 Ocak. Yani, bir hafta daha var.

“Sahte seçmen kaydırmaya” karşı önlem olmak üzere.

Son seçim sonuçları

Adalar, AKP için uzak olasılık, kazanması çok güç bir yer.

24 Haziran 2018’de Cumhurbaşkanlığı seçiminde:

Muharrem İnce yüzde 60.1, Tayyip Erdoğan yüzde 27.1 oy alıyor.

Aynı tarihteki milletvekili seçiminde:

CHP artı İyi Parti yüzde 48.5, AKP artı MHP yüzde 27.6 oy alıyor.

1 Kasım 2015 yerel seçimlerde, yani bundan önceki yerel seçimlerde:

CHP yüzde 46.9, AKP yüzde 27.2 oy alıyor.

Bu oranlara bakıldığında, AKP’nin Adalar Belediye Başkanlığını kazanması mümkün değil, yanına MHP’yi alsa da, mümkün değil.

Buna rağmen, asılıyor.

Neden?..

Rant var orada da ondan, rant var, rant.

Adalar Halkı ayaklanmış durumda.

“Sahte seçmene” karşı resmi yollardan amansız bir takip var.

Acaba başka nerede?

AKP’ye göre, seçimi kazanmak için “her yol mübah”, yani geçerli.

Örneğin, Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin süresini uzatmak...

Örneğin, olması mümkün ya da mümkün değil, vaatlerde bulunmak...

Örneğin, şeker, bulgur, kömür, hatta para dağıtmak...

Örneğin, “bazı uzak köşelerde”, insanları uyarmak...

Örneğin, Türkiye’ye göç etmiş Suriyelilere yurttaşlık vermek ve o yolla seçmen yapmak...

Örneğin, arka arkaya zamlardan sonra, doğalgaz ve elektrik gibi temel ürünlerde “seçim indirimine” gitmek... Seçimden sonra aynı ürünlerde zamlara yine devam etmek üzere...

Örneğin, asgari ücreti yüzde 26 arttırmak...

Örneğin, trafik cezalarını silmek...

Örneğin, yüksek enflasyon karşısında ticari hayatı yüzde 10 indirime zorlamak...

Örneğin, esnafı ve çiftçiyi bugüne kadar olmadığı ölçüde desteklemek...

Kim bilir, daha nerelerde, hangi yöntemler...

Seçimi kazanmak için her çareye başvurmak, gerçekte “kaybetme korkusundan” ileri geliyor.

Adalar bunun en göz önündeki örneği.

Yazarın Diğer Yazıları

Acıklı bir güldürü: Asgari Ücret Komisyonu

Kendisine yakın sermaye gruplarının vergilerini defalarca siliyor, onlara defalarca teşvik armağan ediyor. Sildiği milyarlarca lirayı asgari ücretlilere aktarsa... Milyonlarca çalışan hiç böyle “acıklı bir güldürü” izlemek zorunda kalır mı?.

Ecevit, Lenin, Birand, Mengü: Savaşlara basın da ışık tutar

Salih Müslim Temmuz 2013 ile Ekim 2014 arasında Ankara’ya üç kez geliyor, kırmızı halılarda karşılanıyor, o sırada yine PYD’nin başında...

Colani-Türkiye: “Maslahata destek!”

Colani, bir röportajında “Türkiye ve Suriye’nin arasında geçmişten gelen tarihi ve coğrafi bir bağlılık var. Bunu çok iyi idrak ettik. İki halkın maslahatına destek vermek istiyoruz” diyor. Burada kullandığı “maslahat” sözcüğü İslami bir kavram. Türkiye ile kurmak istediği ilişki diplomatik olmaktan çok İslami temelli bir ilişki mi?

"
"