Sahte içki üretiliyor.
Bu da ölümlere yol açıyor.
Şu anda ölü sayısı 103’e yükselmiş bulunuyor, yoğum bakımda tedavi görenlerin sayısı her an değişiyor, şimdilik 20 kişi olduğu belirtiliyor.
Önceleri sıradan bir haber gibi. Ama, hayatını kaybedenlerin sayısı artınca, yurt içinde ve dışında dikkatler bu ölümlere, daha doğrusu sahte içki cinayetlerine çevriliyor.
Körlük ve ölüm
İstanbul Tabip Odası sahte içki üretimiyle ilgili açıklamasında:
“Sahte içki tüketildikten sonra ilk beş saatte gerçek içkiye benzer sarhoşluk belirtileri göstermektedir. Zehirlenmenin ilk belirtileri genellikle sahte içki alımından 10 - 24 saat sonra görülmeye başlar. Sahte içki göz sinirlerini tahrip eder, körlük oluşur. Alınan miktara göre, ölümle sonuçlanabilir”.
İstanbul Tabip Odası tedavi yöntemine geliyor, ama...
“Metil alkol zehirlenmesinde tedavinin ilk adımı etil alkol uygulamasıdır. Ne yazık ki, son yaşanan sahte içki zehirlenmelerinde İstanbul’da pek çok hastane etil alkol stoğu açısından hazırlıksız yakalanmıştır”.
Sahte içki cezası
Sahte içki üretenlerle ilgili Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararları var. 17 Aralık 2021 tarihli kararında Yargıtay:
“Sahte içki üreten ve satanların kasten adam öldürmekten 25 yıla kadar yargılanmasına...”
Ancak, bu ceza aynı kurulun 5 Nisan 2022 tarihli kararıyla:
“Sahte içki üreten ve satanların kast değil, bilinçli taksir ile sorumlu tutulmasını öngören içtihat değişikliği olarak belirleniyor”.
Bunun anlamı şu:
Sahte içki üreten ve satanların cezaları üçte bir ya da yarı yarıya artabiliyor.
Neden sahte içki?
Bu yüksek cezalar ortada iken, birileri bunu neden göze alıyor, neden sahte içki üretiyor ve satıyor?..
Ayrıca...
Sahte olduğunu bile bile, birileri de neden sahte içki satın alınıyor?..
Olayın özü burada.
Sahte içki daha ucuz olduğu için.
Alkollü içkilerde vergiler çok yüksek, fiyatlar anormal pahalı. Sahte içkide vergi yok, ucuza geliyor.
Ucuzluk beraberinde ölümleri getiriyor.
Ozan Bingöl’ün incelemesi
Sahte içkiye yol açan yüksek vergi ne kadar?..
Değerli vergi uzmanı Ozan Bingöl’ün incelemesi var. Kendisiyle uzun uzun konuştum, aktardığı bilgiler şöyle:
“Bir litre rakıda ÖTV tutarı bugün 1.365 lira 75 kuruş.
2010 yılında ise, bir litre rakıda ÖTV 51 lira 48 kuruş. On beş yıllık artış oranı yüzde 2.553 (iki bin beş yüz elli üç).
Bir litre cin, votka ve viskide ÖTV tutarı daha yüksek, 1.536 lira 43 kuruş.”
İnanılmaz yüksek vergiler.
Göz önüne daha iyi getirebilmek için Bingöl 70’lik rakıdaki vergileri hesaplıyor:
“70’lik rakının ortalama satış fiyatı bugün 950 lira.
Bunun 588 lira 52 kuruşu vergi.
430 lira 19 kuruşu ÖTV, 158 lira 33 kuruşu KDV olmak üzere, 70’lik Yeni Rakıdaki toplam vergi 588 lira 52 kuruş.
Yani, rakının vergisiz fiyatı 361 lira 48 kuruş.
70’lik rakıda satış fiyatının yüzde 62’si vergiye gidiyor”.
Devamı var. Ozan Bingöl ekliyor:
“Alkol ürünlerinde ÖTV her altı ayda bir ÜFE oranında otomatik olarak arttırılıyor.
Tütün ürünlerinde ve akaryakıtta olduğu gibi.”
AKP’ye göre, içki günah ve haram ya...
İçki tüketimini azaltmak amacıyla vergiler akıl almaz ölçüde artarken, öngörülen cezalara, hatta ölümlere rağmen, sahte rakı üretim ve satışı pek düşmüyor.
Örnek İngiltere
Bizdeki sahte içki ölümleri diğer ülkelerin dikkatini çekiyor.
Örneğin, İngiltere Türkiye’ye gelecek İngiliz turistlere ölümleri hatırlatarak, gov.uk / foreign - travel resmi sitesinde onları “içki şişelerini kontrol etmelerini, sadece lisanslı içki satın almaları” yönünde uyarıyor.
Bizde şu ana kadar sahte içki üreten yerleri polisin basması dışında başka bir girişim yok.
“İçki zaten haram, ölen ölür kalan sağlar bizimdir” gibi bir mantık devlet politikasıyla bağdaşmıyor.
103 sahte içki cinayeti.
Şimdilik.
Yalçın Doğan kimdir?
Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.
Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.
1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.
Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.
Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almancadan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.
|