13 Ekim 2016

“Rumi Forum” hatrına

Bush, sekiz yıllık görevi boyunca FETÖ’yü “siyasi İslamı iyi temsil eden bir kişi” olarak görüyor

Son yirmi yıl içinde Amerika’da en çok satan kitap hangisi? Kolay kolay tahmin emek zor.

Mesnevi.

Mevlana Celaleddin Rumi’nin yüzyılların ötesinden insanlığa seslenen ünlü yapıtı.

Madem ki, Mesnevi Amerika’da o kadar benimsenmiş bir kitap ve yazarı Mevlana Celaleddin Rumi, o zaman Amerika’da bir düşünce kuruluşu oluşturmak için bulunmaz fırsat. Bu fırsatı Amerika’da Fetullah Gülen kullanıyor. 

Onursal başkanlığını üstlenerek kurduğu düşünce kuruluşuna isim bulmakta hiç zorlanmıyor:

“Rumi Forum.”

1999’da kurduğu Rumi Forum kısa sürede inanılmaz gelişme gösteriyor. CIA ve Pentagon’a bağlı düşünce kuruluşlarının büyük katkısıyla.

F. Gülen’le ilgili Amerikan basınında yayınlanan makalelerin haddi hesabı yok, elbette büyük övgüyle. Fetullah’ı “scholar of extraordinary abilities”, (fevkalade yeteneklerle donanmış) bir kişi olarak tanımlayan yazılardan geçilmiyor.

Washington elitleri

Rumi Forum kısa sürede büyük atılımlar gerçekleştiriyor.

2007 yılında verdiği iftara Washington’un kalbur üstü vatandaşları, varlıklı işadamları, milletvekilleri, büyükelçilerin yanı sıra iki kişi daha katılıyor.

ABD Başpiskoposu Demetrios ile Patrik Mutafyan.

“Dinler arası, kültürler arası diyalog” adına. Amerika’da birileri bu diyaloğu Fetullah’ın gerçekleştirebileceğine inanıyor.

Bu gelişmeler FBI’yı rahatsız ediyor, yani iç istihbaratla uğraşan, güvenlik gücü Federal Soruşturma Bürosu’nu. Rumi Forum’un faaliyetlerinde “bir bit yeniği olabileceğini” bildirdiğinde, CIA (Merkezi İstihbarat Örgütü) itirazlara karşı çıkıyor.

CIA adına Graham Fuller devreye giriyor ve FETÖ’yü allıyor, pulluyor, FBI'a kabul ettiriyor.

FBI pimpirikli, çünkü Rumi Forum Amerika'da kısa sürede pek çok vakıf ve kurumu kontrol eder hale geliyor. Para bol, propaganda gırla, hızla büyüyen bir çark.

Erdoğan'a ödül

Türkiye ile iyi geçinmek adına, 2007’de Rumi Forum’un eline bir fırsat geçiyor.

O tarihlerde Tayyip Erdoğan ile İspanya Başbakanı Zapatero bir araya gelerek, “Medeniyetler İttifakı” projesine imza atıyor. Tam Rumi Forum’a göre bir iş.

Çünkü o ittifak da, uygarlıklar arasında kutuplaşmayı önlemek amacıyla ortak siyasal irade beyan ederek yola çıkıyor.

E, Rumi Forum’un “görünürdeki amaçlarından” biri bu. Tam üst üste çakışıyor.

Tayyip Erdoğan’a derhal bir ödül veriliyor. Ödülü Erdoğan’a götürmek üzere, o yıllarda Erdoğan’ın yabancılarla görüşmelerinde İngilizce'den Türkçe'ye çevirilerini yapan Egemen Bağış alıyor.

Siyasal İslam'a örnek

Amerikan siyaseti ve entelijanzıyası bu gelişmelerden son derece memnun. AKP iktidarı ve Erdoğan ile de araları gayet iyi.

CIA damgalı düşünce kuruluşları Türkiye’yi öve öve bitiremiyor, “siyasal İslam ile demokrasinin bir arada yaşayabileceğini Ortadoğu’ya gösteren örnek” olarak dünyaya sunuyor.

Ve elbette FETÖ’yü övmeyi unutmadan. Çünkü, onun bu örnekte payı olduğunu düşünüyorlar. 2008’den itibaren bu düşünceyi her yerde yaymaya başlıyorlar.

Canım cicim, Türk-Amerika ittifakı tavan yapıyor.

Ta ki, 17-25 Aralık, çözüm sürecinin sona ermesi, Kürt sorununda farklı açılar ve özellikle 15 Temmuz darbe girişimine kadar.

İkisi de bilmece

Yaklaşık üç yıl olacak, Türkiye FETÖ’yü Amerika’dan defalarca istiyor, ancak her sefer belli mazeretler gösterilerek, Türkiye oyalanıyor.

Obama bu kararı kendisinden sonra göreve gelecek Başkana bırakmak eğiliminde. Hillary ya da Trump’a.

Trump ne yapacağı belli olmayan biri. 

Hillary ise, Türkiye’ye hayli mesafeli.

Türkiye açısından ikisi de, bilmece.

Bush'un dosyası 

“FETÖ’yü Türkiye’ye iade etmek” gibi bir karar, hatta ve hatta Hillary ya da Trump’ı bile aşabilir, ne de olsa, “Rumi Forum”, ne de olsa Washington elitleri, siyasileri, varlıklı kişileri ve de FBI ve de 

CIA.

Bir gerçek daha var. Obama’dan önceki Başkan Georg W. Bush, sekiz yıllık görevi boyunca FETÖ’yü “siyasi İslamı iyi temsil eden bir kişi” olarak görüyor.

Bush’daki bu dosya bugünlere kadar Beyaz Saray’da tozlanmadan korunuyor.

Türkiye ile Amerika arasında Kürt sorunu, Suriye, Mısır, OHAL uygulamaları, evrensel hukuk ve demokratik kurallar gibi çeşitli konularda görüş farkları her geçen gün biraz daha açıldığına göre, “Amerika FETÖ’yü verir mi?”

Rumi Forum’un büyük hatırı var.

Ne de olsa, Mevlana Celaleddin Rumi ve Mesnevi.

Yazarın Diğer Yazıları

Colani-Türkiye: “Maslahata destek!”

Colani, bir röportajında “Türkiye ve Suriye’nin arasında geçmişten gelen tarihi ve coğrafi bir bağlılık var. Bunu çok iyi idrak ettik. İki halkın maslahatına destek vermek istiyoruz” diyor. Burada kullandığı “maslahat” sözcüğü İslami bir kavram. Türkiye ile kurmak istediği ilişki diplomatik olmaktan çok İslami temelli bir ilişki mi?

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

İngiliz + Amerikan planı: Suriye şimdilik Colani’ye emanet

Erdoğan onca kavgadan sonra, nasıl ki Mısır lideri Sisi ile anlaştı, Yunanistan ile anlaştı, AB ile anlaşmaya çalışıyor, diktatör Esad ile de anlaşmak için yollara düştü. Bütün olanların toplamında: İsrail ile yeniden el sıkışırsa... Artık yeni bir “İleri Üçlü” görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail.

"
"