04 Temmuz 2024

Mehmet Şimşek IMF’yi solladı: TÜİK tarihe geçti

Gelirden en az pay alan nüfusun yüzde yirmisinde kişi başına düşen gelir ortalama 3 bin 600 dolar. En yüksek pay alan nüfusun yüzde yirmisinde ise, kişi başına gelir ortalama 26 bin dolar. Yedi katı bulan olağanüstü adaletsizlik

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)

Öncelikler arasında artık geriden gelen bir anlayış, enflasyonu körükleyen ana kalemin işçi ve memur ücretleri olması. Etkisi var ama, asıl devletin tüketim ve yatırım harcamaları, tasarrufta devletin rolü ön planda geliyor.

Ücretlerle ilgili anlayış 1970 ve 80’lerde Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) temel verilerinden biri. O yıllarda, Türkiye dahil, hangi ülkeyle anlaşma imzalasa, ücret artışlarında frenleme öncelik taşıyor.

Zamanla anlayış değişiyor, IMF’de ücret artışlarına frenleme yine var ama, ekonomik krizlerin çözümünde öncelik yapısal reformlarda.

Oysa, enflasyonla mücadelede Bakan Mehmet Şimşek için öncelik ücretlerde frenleme.

“Rasyonel politikalar”

4 Haziran 2023...

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin ne olduğu bilinmeyen politikaları sonrasında aynı Bakanlığa on üç ay önce Mehmet Şimşek atanıyor. Görevi devralırken, Şimşek:

“Rasyonel bir zemine dönme dışında seçenek kalmamıştır”.

Umutlu sözler. Yani, geçmiş dönem irrasyonel, akıl ve mantık dışı.

“Rasyonel zemin” ne?..

-Yolsuzluk iddialarının önlenmesi, tasarrufun sağlanması amacıyla İhale Yasası’nın değişmesi.

-Merkez Bankası’nın bağımsız kılınması.

-Kayıt dışı ekonomiye son verilmesi.

-Verilerinin inandırıcı olabilmesi için TÜİK’in şeffaf hale gelmesi.

-Kur Korumalı Mevduat (KKM) gibi, Hazine’nin en büyük yüklerinden birinin sonlandırılması.

-Kamu-Özel İş birliği çerçevesinde otoyol, köprü, hava alanı, hastanelere ödenen milyonlarca Euro tutarındaki garantilerden vazgeçilmesi, hiç olmazsa, TL’ye çevrilmesi.

-Büyük firmalara tanınan vergi istisnası, vergi indirimi ve vergilerin silinmesine son verilmesi.

-Gelir dağılımını bozan dolaylı vergilerin azaltılması.

-Milyonlarca insanın altında ezildiği kira sorununa kalıcı çözüm bulunması.

Mehmet Şimşek bir yıl içinde bunların hangisini yaptı?..

Dün Haziran enflasyonu açıklanıyor, daha açıklanırken petrol ürünleri zamlanıyor, ÖTV artıyor. Yüzde 38’lik elektrik zammı zaten gelmiş durumda.

Gelir bölüşümü iyice bozuldu

Ücretlilere ve emeklilere bu kadar yüklenmek zaten bozuk olan gelir bölüşümünü iyice bozuyor. Birilerinin yoksulluğu derinleşirken, birilerinin refahı artıyor.

Kimlerin?..

Gelirden en az pay alan nüfusun yüzde yirmisinde kişi başına düşen gelir ortalama 3 bin 600 dolar. En yüksek pay alan nüfusun yüzde yirmisinde ise, kişi başına gelir ortalama 26 bin dolar.

Yedi katı bulan olağanüstü adaletsizlik.

Bu durumda gözler Ocak ve Haziran aylarındaki yıllık ve altı aylık enflasyon oranlarına çevriliyor. Dolayısıyla, iktidarın dikkate aldığı TÜİK verilerine.

Çalışanların ve emeklilerin ücretleri o verilere göre hesaplanıyor. Ne var ki son yıllarda TÜİK oranları benzer hesapları yapan kuruluşların hep gerisinde çıkıyor. Dolayısıyla, ücret artışları düşük kalıyor, yoksulluk artıyor.

Ortalama fiyat listesini açıklamıyor

DİSK bağımsız kuruluşlarla TÜİK arasındaki farklı fiyat artış oranları karşısında harekete geçiyor.

6 Haziran 2022’de DİSK enflasyon hesaplamasının temelini oluşturan, TÜİK’in kullandığı madde sepeti ortalama fiyat listesinin açıklanmasını istiyor.

23 Haziran 2022’de TÜİK bu isteği geri çeviriyor.

4 Temmuz 2022’de DİSK Adalet Bakanlığı Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na itiraz ediyor.

3 Ağustos 2022’de adı geçen kurul da DİS’in itirazını geri çeviriyor.

11 Kasım 2022, DİSK bu kez İdare Mahkemesine dava açıyor.

31 Mart 2023, İdare Mahkemesi... Ve...

15 Mart 2024, o dava bu itiraz derken, Danıştay TÜİK’in madde sepetindeki ortalama fiyat listesini DİSK’e vermesine hükmediyor.

2 Mayıs 2024, iki ay önce, arada bazı yazışmalar, TÜİK akla ziyan bir açıklama gönderiyor DİSK’e:

“2022 yılı Mayıs ayından itibaren kurumumuz tarafından hesaplanmayan ve yayınlanmayan ortalama madde fiyatlarının halen kurumumuzda mevcut olmayışı nedeniyle, size gönderilmesi mümkün olmamıştır.”

Ne?..

Ortalama madde fiyatları yok mu?..

Ne?..

Peki, TÜİK o zaman enflasyonu neye göre, nasıl hesaplıyor?..

Ücret artışlarına temel olan hesaplama nasıl yapılıyor?..

DİSK bu skandal yanıt karşısında TÜİK yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunuyor.

Sonra?..

Sonrası malum!..

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Soruşturmaları Bürosu DİSK’in suç duyurusundaki gerekçeleri “soyut ve genel” bularak, soruşturmaya gerek duyulmadığına karar veriyor.

Ortalama madde fiyatları olmadan enflasyon oranını hesaplayan TÜİK’i kutlarken, “rasyonel zemine dönen” Mehmet Şimşek’i de kutlamak gerek!...


NOT: DİSK’in başvurularıyla ilgili kronolojiyi aktarırken, DİSK’in internet sayfasından yararlandım.

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almancadan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Kandil önce Apo’yu mu dinler, yoksa Amerika’yı mı?

Apo gelecek, DEM Grubunda konuşacak, PKK’ya “silah bırak” diyecek, PKK ve YPG de silah bırakacak!.. Meclis’e gelip konuşması gibi, hiçbir politika ile örtüşmeyen öneri bir yana...

Bahçeli’nin baştankara çıkışına karşı: İspanya modeli

Hiçbir partiyle konuşmadan hatta, belki kendi partisinin organlarıyla bile görüşmeden, Bahçeli’nin çıkışı elbette pek çok kuşkuyu beraberinde getiriyor. Ortada devlet kurumlarının hazırladığı böyle bir plan var mı?..

Erdoğan uğruna: Bahçeli 55 yıllık birikimi sildi attı

DEM’in aklından asla geçirmediği “Apo’ya af” önerisine sırtını dönmesi imkânsız. Karşılığında anayasa değişikliğine onay vermesi, yıllardır eleştirdiği Erdoğan’a yeniden adaylık fırsatı tanıması ne ölçüde mümkün, orası da ayrı

"
"